bugün

Sabah gazetesi yazarı Sevilay Yükselir, bugünkü yazısında Murat Bardakçı'nın kitabından alıntıladığı ilginç bir anekdota yer verdi. Mustafa Kemal Atatürk'ün Vahdettin'in kızı Sabiha Sultan'a evlilik teklifinde bulunduğunu fakat, Sabiha Sultan'ın "Önümde hiç de iyi örnek olmayan Enver Paşa ve Naciye Sultan'ın hayatı vardı. Enver Paşa'nın neler yapabileceğine şahit olmuştum. Mustafa Kemal Paşa daha fazlasını yapar diye korktum ve buna alet olmak istemedim!" dediği anlatılan anekdotta dikkat çeken bir ayrıntı da, Atatürk'ün manevi kızına verdiği isim: 'Sabiha'...

işte Yükselir'in yazısının ilgili bölümü:

Kitapta benim ilgimi çeken en önemli anekdot ise o günlerin meşhur askeri olan Mustafa Kemal'in, Vahdettin'in güzeller güzeli kızı, Sabiha Sultan'a fena halde abayı yakmış ve evlenmek için alenen teklifte bulunmuş olmasıdır.

Ancak teklifi kabul görmemiştir.

Ne kadar ilginç bir ayrıntı değil mi?
Düşünsenize...

Sonraları kendisine bu konu sorulunca, "Kendilerini bir defa görmüş ve hoşlanmıştım. Gayet yakışıklıydı. Ateş gibi gözleri vardı. Alev alev yanıyorlardı. Ama onunla evlenemezdim. Zira önümde hiç de iyi örnek olmayan Enver Paşa ve Naciye Sultan'ın hayatı vardı. Enver Paşa'nın neler yapabileceğine şahit olmuştum. Mustafa Kemal Paşa daha fazlasını yapar diye korktum ve buna alet olmak istemedim!" açıklaması yapan Sabiha Sultan'ın o teklifi kabul o gün etmiş olduğunu varsaysanıza.

Tarih nasıl Şekillenirdi Acaba?

Kabul edilen o teklif sonrası, Osmanlı'nın son padişahı ve halifesi Vahdettin'in damadı olarak hayatını devam ettirecek olan Mustafa Kemal nasıl bir rota çizerdi kendisine?

Bir Osmanlı damadı olarak aynı direnişi, azmi ve kararlığı gösterebilir miydi acaba? Ailesini kaybetmeyi göze alıp, padişahlığın ve hilafetin kaldırılması için gözünü kırpmadan isyan bayrağını çekebilir miydi?

Tabii bu işin bir tarafı...

Bir de diğer tarafı var.

ACABA NASIL BiR SEVDAYDI

Onun özel hayatı konusunda ne kadar ketum bir karaktere sahip olduğunu ve başta Latife Hanım olmak üzere hayatına giren kadınlarla olan ilişkilerinin detaylarını bizzat kamuoyuyla, yakın çevresiyle paylaşmaktan hoşlanmadığını biliyoruz.

Okuyoruz bazı şeyleri ama hep üçüncü ağızlardan.

insan duyunca bu ilginç ayrıntıyı...

"Her daim gizemli bir özel hayatı olan Mustafa Kemal'in, Sabiha Sultan'a ilgisinin karşılığını alamaması filan acaba onda onarılamaz bir ruh haline sebep olmuş mudur? Sonrasında karşısına çıkan kadınlarla, düzgün ve sonsuz bir birliktelik kuramamış olmasının tek nedeni Osmanlı Prensesi'ne karşı duyduğu ve bir türlü unutamadığı o 'ilk aşk' mıdır? Acaba nasıl bir sevdaydı Atatürk'ünki? içini burkan, ona 'bir daha asla' diye yemin ettiren ve zihnini kemiren bir aşk mıydı?" diye sormadan edemiyor.

SABiHA ADI TESADÜF MÜ?

Ve daha da önemlisi; "Yoksa, bazı çevreler tarafından Ermeni kökenli olduğu ve aslında resmi tarihte yazıldığı gibi Atatürk'ün 12'sinde değil, henüz 5 yaşındayken bir yetimhaneden evlat edindiği iddia edilen manevi kızına, 'Sabiha' adını vermesinin nedeni Osmanlı Prensesi'ne olan o unutamadığı platonik aşkı mıydı?" demeden geçemiyor!

görsel