bugün

1925 yılında yazılan mektupta vahdettin ankara hükümetini isyancı ve fitneci olarak tanımlayıp, islam hilafetinin osmanlı saltanıtından soyutlanması ve ayrılmasının dini, kavmiyeti, vatanı belirsiz ve karışık askerlerden ve öteki sınıflardan oluşan küçük bir şer zümresinin kısmen zorla ve kısmen bilgisizlik ve gafletle yönlendirdiği beş-altı milyonluk türk kavminin yetki alanı içinde olmadığını söylüyor...

hakkaten hain değilmiş bu arkadaş ... başka bişey de ben diyemedim...

http://tarih-pekmez.blogs...kan-baskanna-mektubu.html
(bkz: başkanım beni al)

edit: yaz dönemi fotomaç manşeti gibi oldu.
bildiğin taht menfaat bağımlısı sıradan monarşinin elin gavuruna ağlamasıdır. rezillik.
ülkesini korumak için serçe parmağını kımıldatmayan bir düşüğün kendi kıçını kurtarması için bir düşman devletin başkanına yalvarıp, bağımsızlık için canını ortaya koyanlara küfrettiği utanç vesikası.

allah'ın adaleti büyük. 3 kere gömdüler bu herifi iki kere toprak geri attı... yatacak yerin yok derler ya...
bizans imparatoru bile son anda bile elinde kılıçla şehrini savundu. bu ezik ise saltanatı batılılardan dileniyor. ki onların da umurunda değil.
ben work and travel yapmak istiyorum yazmıştır.
Ülke paramparça olmuş, başkent istanbul işgal altındayken, kendinden 43 yaş küçük bir kız çocuğuyla evlenip düğün yapacak kadar sikinin derdine düşmüş, bir ingiliz gemisine binip, son evlendiği Nimet Nevzat Hanımda Dahil olmak üzere 5 karısını ingiliz general Charles Harington’a bırakıp kaçmış onursuz bir adamın yazdığı mektuptur, dolayısıyla Mektubun içeriğinde şaşırılacak bir şey yoktur. Asıl şaşırılacak şey siyasal islamcı puştların böyle karakteri beş para etmez bir adamı mazlum gibi göstermeleri ve buna inanacak kitleler bulabilmesidir.