bugün

uzun zaman oldu sozluge girmeyeli. daha dogrusu giremeyeli... cok ozlemisim sozluk lan seniii *
tek yönü olan olan zamanın içinde akıp giden hayatlarımıza bakma fırsatı elde ettiniz mi hiç?

ben baktım, hem de az önce...

ne çok şey yaşamış ve de yaşayamamışım...

herkes için aslında durum böyle, yani shakespeare'in dediği gibi "Kendi Sahnemizde Başrol, Başkalarının Sahnesinde Figüran Olabilmek aslında bütün mesele"...

veya gerçek mesele bir yanılsama mı acaba?

aslında Her insan gibi bende ileriye dönük az da olsa bir öngörüye sahip olmak isterim. çünkü herkes gibi bende kendimi güvende hissetmek ve yaşamı keyifle sürdürmek istiyorum.

Ahanda bu noktada Güven ve keyif, insanların kendisini iyi hissetmesinin iki yönüdür. Tüm arayışlarımız, tüm çabalarımız, tüm kızgınlıklarımız ve tüm sevgilerimiz bu iki nedenden dolayıdeğil midir?

Hissettiğimiz öfke, kıskançlık, değer ve değersizlik gibi tüm olumlu ve olumsuz duygular, bu iki hisin türevi değil mi?

insan, yani bizler güven duymadan ve keyif almadan yaşayamayız. Diğer tüm duygular; ait olmak, sevilmek, değerli hissetmek gibi tüm duygular insanın içinde hissettiği kendisine ve diğerlerine olan güvenden kaynaklanır ve insan bulunduğu ortamda keyifle var olabiliyorsa, işte yaşam o zaman tatlı bir hal alır. Yaşamı tatlı hale getirmenin yolu hissedilen güven ve keyiftir. Bu iki duyguyu sağlayacak olan şeyse öngörüdür...

Yani hayatı tanıyabilmek...

Normalde bu yazıyı çok güzel bir yere bağlayacaktım ama bağlamamaya karar verdim...