bugün

her dönenin "bana hür general derlerdi" demesidir. bu arada sie aynı zamanda arnavutça nasılsın demek *
"şimdi asker de yozgatlı bir çavuş var. herkes bundan korkuyo, tabi bu da benden korkuyo(?)"

askere gitmediğim halde haz alarak anlattığım bir hikayedir. işin özü asker anısı anlatmak için askere gitmeye gerek yook...
-bizim bir komutan vardı herkese kök söktürürdü ama beni severdi elimi bişeye sürdürtmedi.
+niye abi ya senin ne ayrıcalığın vardı.
-çekinirdi benden kerata...
-bundan 2 sene önce taliban şimdi ismini veremeyeceğim üst düzey bir türk bürokrayı kaçırdı osman. bu olayın ardından genelkurmay'dan çok gizli bir emir geldi. bürokratı bir sınır ötesi operasyonla kurtaracaktık.

+oha.

-gerçek bunlar.

+hacı sen askerliği antalya'da er gazinosunda yapmadın mı?

-hayır ne alakası var yaa! neyse. emir bize ulaştırıldı. operasyonun çok gizli işlemesi gerekiyordu, bu nedenle sadece birkaç kişi bundan haberdar edildi. ben hemen delta force ekibini toplayarak hazırlıklara başladım.

+yuh ya, ne delta force'u?

-türkiye'de de var olm. lan? lan nereye gidiyorsun anlatıyorduk?
Cem Yılmaz konuya bizzat el atıp sahnesinde durum değerlendirmesi yapmıştır.
dersanedeki askerden yeni gelen, espiri yeteneği sıfırın altında olan hocamızın bari espiri yapamıyorum askerlik anılırımı anlatayımda durumu kurtarayım diye giriştiği iş.

örnek olaraktan; şimdi bu şahıs yanında 2 3 askerle biryerden gelirken ilerden bir askerin kolunu yukarı kaldırıp daire çizip aşağı doğru indirdiğirini görmüş. önce sallamamışlar. ama karşıdaki asker ısrarla hareketi yapmaya devam edince bunlar durumdan kıllanıp, birazda askere kızıp ne hareket yapıyosun lan diyerekten oradaki askerin olduğu yere doğru ilerlemeye başlamışlar. neyse efendim biraz yürüdükten sonra bir bakmışlarki kendileri gibi bir asker olduğunu düşündükleri şahış komutanları çıkmasın. bunlar durumdan tırsmışlar tabii, askere haddini bildirmeye gelirken komutanla karşılaşınca g~ ~t olmuşlar. üstüne üstün komutan bunlara :

ulan essogluessekler iki saatir toplanda gel yapıyorum niye gelmiyorsunuz, kazık gibi dikiliyorsunuz orda diye fırça atmış.
50 yaş üstü askere giden herkesin kıbrıs gazisi olup, savaşta kahraman olduğunu anlatması durumu. bıktım aq ya.
- Bir tank gordüm 30 metre
* ziyaaaaaaa!
''hareket halindeki araçta giderken yol kenarındaki tuğlaya üçgen şekli alacak şekilde üç atış yapıp başarılı oldum''

- geçenlerde 25 metre sıfırlama atışında 9 mermi harcadım diye 9 tl maaşımdan kesildi demiştin muhsin.
+ öee şey işte onu diyorum, düşünsene kendimi nasıl geliştirmişim ismail.
- git muhsin.
+ efem?
- s.ktir git.
+ !?
--spoiler--
vurdum kapıya tekmeyi, girdim yüzbaşının odaya,
yeter lan bu eğitimler dedim. ***
--spoiler--
(bkz: geçen gün yine komutanın odasındayım)
- ... sonra işte dağa çıktık. bir baktım o sisin içinde birlikten ayrı düşmüşüm. sonra ne göreyim! silah çalışmıyor, çektim çakıyı! karşımda da 30 tane pkk'lı...
+ ziyaa!
- ee şey yani 15 demek istedim canım...
+ ziyaaa!
- 5 tane olsa?
+ atma ziya, biz bizeyiz şurda...
+bi gün dağda terörist avına çıktık .
-nerde askerdin .
+izmir
-hacı teröristi anladımda izmirde dağı nerden buldunuz .
şimdi desemki generalden torpilliydim, yazıcıydım, nöbet tutmazdım, gece yarılarına kadar bilgisayar başında viper oynardım, kahvaltımı kendime ait odamda yapardım, kendime çarşı yazardım (yanımada tertiplerimden okeyci arkadaş ayarlardım), albayın imzasını taklit ederdim, garnizonu terkeder atakulede yemek yerdim, ben içmezdim ama arkadaş içki sokardı bilgisayar kasasının içinde, komutana borç verirdim (üste yasaktır), nöbet kitlerdim velhasıl yata yata askerlik yaptım desem inanmazsınızdır.

- bir gün yine yatıyorum...
-bir elimde bixi, bir elimde roketatar, boynumda gece görüş dürbünü, sırt çantamda 200 mermiden 2 adet mayon ve yaklaşık olarak 60kg yol erzağı ile gidiyorum.
+hacı bixi, roketatar, dürbün, mayonlar. bunları aynı adama vermezler ki.
-bana vermişler işte.
sabahlara kadar telefonda almanyada yaşayan türk kızları ve gürcülerle geyik ya.... yok öyle bir şey, bi omzumda roketatar diğerinde mg3 dağ taş demede...
askerdeyken görevi ve rütbesi her ne olursa olsun (dedeniz, babanız, dayınız, abiniz, kardeşiniz) herkesin yani bir er olarak hepsinin bir yüzbaşı odasının kapısına tekme atıp girmişliği vardır.

- bir gün yine çok sinirliyim annenle kavgalıyız oğlum.
+ ee baba soraa?
- izin istemişim vermemiş komutan, beni de çok sever ama izin vermedi namussuz.
+ sen naptın peki?
- napacam oğlum o sinirle kapısına dekmeyi goyup bir girdim içeri.
+ ne dedin?
- bir şey diyemedim, izine çıkmıştı kendisi, ben de biiyordum izinde olduğunu. maksat içimde ukde kalmasın, askerde sorunca anlatalım diye vurdum yani. anladın mı?
+ büyüksün baba. (allah belanı versin)
yüzbaşının kapısına bi tekme attım içeri girdim.yeter lan bu eğitim dedim.nasılda içkiliyiim.
sırtında 40 kg çanta taşıdığını ve 45 km yol yürüdüğünü söylemek.
Biz bir komutanın iki postasıydık. Komutan beni bi başka severdi. Canım sıkıldığında askeri araçla sanayideki x Abinin yanına gidip laflardık. Maksat değişiklik olsun abi ben zora gelemem arkadaş. ee tabi x abinin dükkanda internette vardı. Sonra komutanla geceleri o bar senin bu bar benim. Hep gece bi yerdeydik. Anlayacağın benim askerlik kebapti oğlum siz bok'u yediniz...
+kanka bak askerliği yaparken kavga cıktı ceza aldım mutfağa gönderdiler.Çok sinirlendim.O arada bir emir geldi.Komutan hastalanmış bir tas çorba hazırlıyacakmışım.Sinirlendim çorbayı yaptım tabagın yüzde 20 sini çorbayla doldurdum. geri kalan yüzde 80'ide full idrarla doldurdum.Dedim içimden sen misin bana ceza veren diye
-(esneyerek) aferin aferin
+kanka uyuma ya çok mu sıkıcıydı
bazukayla karga vuruyorduk.
komutan beni seviyo tabi, hemşeriyiz de. "şişşt, sana bi daha nöbet yazarlarsa bana gel." dedi.
(bkz: çakıyla aslan öldürmek)