bugün

sözlükte bir eskiye hasret rüzgarları esiyor sürekli. yok doksanlar, yok seksenler, yok eski bayramlar.

ama en geyiği de soba üzerine yapılan güzellemeler oluyor.

söyleyin bakayım bana sobanın nesi güzel. anlamadım !! kestane mi dediniz. toplama vursanız haftada 1 sefer bir saat süren kestane keyfi için bu kadar methiye dizilir mi sobaya. istedikten sonra fırında da, tavada da yapılır o kestane.

siz bana asıl sobalı evin eziyetlerinden bahsedin. ha bahsetmiyorsanız ben bahsedeyim.

- sadece tek bir odada yandığınından mütevellit diğer odalar sibirya gibidir.

- soba genelde oturma odasında yanar. gece oturma odasında uyuma şansınız yoksa diğer odalarda tulumla yatmanız gerekir aksi takdirde yatağı ısıtacağım diye donabilirsiniz. hadi ısıttınız diyelim, kafanızında yorganın altında olması gerekir ki en çok kafa ve ayaklar üşür zaten. ama bu sefer de nefes alamazsınız burnunuzun ucunu yorganın dışına çıkarmak zorunda kalırsınız ve yine üşürsünüz. hadi diyelim bir şekilde ısındınız ve sabahı ettiniz ısıtmaktan daha zor olan bir kısım var. " nasıl çıkacaksınız o güzelim sıcak yataktan". ölümün diğer adı. sabah ayazı ve zor bela ısıttığınız yorgan. diğer yandan gidilmesi gereken bir iş. gel de ölme. ha bir de oda rutubetliyse köküyle tuttunuz soba borusunu.

- banyo yapmanın en eziyetli hali de sobalı evlerde olurdu. banyo ile sobalı oda arası yaklaşık 4 metreydi ama o odaya geçerken donmamak için usain bolt ayarında bir sporcu olmanız gerekirdi. ha bir de banyoyu ısıtmak için bol buhar yapmanız gerekirdi. önce kazanın çeşmesini açıp kovaya dolan suyun buharıyla soğuğu kırmanız gerekirdi.

- sabahın köründe uyanmışsınız. hava gaddar ve vicdansız. soğuk demek hafif kalır. zemheri... o zemheri de gidip kovaya kömür, odun , kozalak doldurmak !!! çok romantik geliyor değil mi kulağa. sonra yakmak için 30 dakika uğraşmak.

- baca ve borular dolunca geri tepme sonucu içerinin kurum dolması da ayrı bir heyecan ve fantezidir. koltuklar kurum, perdeler is içinde kalır. muhteşem bir görsellik değil mi ?

daha aklıma gelmeyen çok daha romantik anıları var aslında sobanın.

aman yok ben almayayım soba falan. temiz temiz , evin her tarafı ısınsın. duşta ve yatakta donma tehlikesi atlatmayayım.
zaten oldum olası söylemişimdir: kar ve soba sadece fotoğraflara iyi birer metafordurlar. fotoğrafları romantik, hüzünlü, ya da sürreal gösterirler. ama hayat reeldir.