üçgenin kendi içinde yaşadığı acılardır efenim. şöyle ki; bir açı ben çok sıkıştım biraz açılayım dediğinde üçgende olan diğer açılar sıkışmak zorunda kalmaktadır, aynı şekilde üçgenin kenarları da bu açılma kapanma olayları sırasında gerilmek ve büzülmek durumundadırlar. kötü bir içsel kısır döngüdür malesef. *
kimse atlamiyor bari ben atlayayim *;

toplami 180 derece olan acilar.
dis acilarinin yaninda önemsenmeyecek acilar.
demet akbağ bir oyununda bu üçgenin iç açıları ile ilgili çılgın bir espri yapmıştı... hatırladığım kadarıyla, demet akbağ evde kalmış gençkız rolünde, iş başvurusu için bir ofise gidiyor, işveren buna sorular soruyor... bir ara işveren "peki, bir üçgenin iç açılarının toplamı nedir biliyor musun?" diyor, sonra demet akbağ, "siz onu bırakında, bir insanın iç acılarının toplamı nedir, siz asıl onu biliyor musunuz?" der... ve sonra işe alınır... * aklıma geldi terimi görünce, yazayım dedim üşenmeden...