tırnakçılık

hırsızlık suçunun bir türüdür. özelliği, el çabukluğu marifetiyle işlenmesidir. insanların biranlık dalgınlığından faydalanarak göz yanılmasına sebep olabilecek türden çabuklukla işlenen hırsızlık türdür. örneğin bozuk paraları tümleme sırasında, parayı tümleyecek olan kişinin, paraları sayarken el çabukluğuyla saydığı paranın bir kısmını saymaması veya sayarken bir kısmını aşağıya atması gibi. özellikle lunaparklarda tırnakçılar fazlasıyla mevcuttur.

http://www.youtube.com/watch?v=kH8VpVjNY2s

çingenelerin usta olduğu bir hırsızlık türü, şekli.

esnaf komşularımdan hep duyardım dün duyduğum o olaylardan birisi benim başıma geldi.
şöyle ki efendim;

malum kırtasiye sezonu. dükkan bir hayli kalabalık, yoğun, bereketli. ziyadesiyle müşterim var. o ara öğle saatleriydi bir çingene girdi içeriye. hemen itina ile karşıladım. ana okulu çantası alacağını söyledi. baktım tek başına başka kimse yok şaşırdım. yinede temkinli bir şekilde ilgilenmeye başladım. çünkü bu tipler esnafa oyun yapacakları zaman en az üç kişi gelirler birinin mutlaka kucakta bebeği olur veya oradan oraya koşturan çıplak ayaklı veletleri olur.
bir çingene karşısında esnafın tutumu genellikle şöyle olur:
daha önceden belirlenen dükkan çalışanı hemen çingene ile ilgilenmek üzere yanına gider. hatta dibine girer, gözünü gözünden ayırmaz. dükkanda bin kişi olsun o çalışan sadece çingeneye bakmakla yükümlüdür. yanına hırsızlık yapacağı varsayımı ile gidilir ki yüzde doksandokuzu da bu şekildedir. yani hırsızlık maksatlı girerler. yada bahsi olduğu üzere tırnakçılık için.
neyse efendim ben tabi hemen çingene kadın ile ilgilenmeye başladım. maksimum otuzlu yaşlarda kıvırcık kınalı saçlı bir kadın.
tek başına girince ben tabi normal alacaklı müşteri şeklinde muhatap oldum. istediği on tl lik çantayı verdim. para olarak ikiyüz tl verdi. genelde paraları sahte olur hemen ayrıntılı kontrol ettim para hakiki sıkıntı yok. yüzdoksan tl para üstünü verdim. çantayı da poşetleyip teslim ettim. buraya kadar her şey normal değil mi?
işte oyun süreci tamda bu noktada başladı.
verdiğim paraya baktı ve "abi sen bana hiç indirim yapmamışın be yeaaa" dedi. o ara fark ettim ki oyun için düğmeye basıldı. bu noktadan sonra karı sürekli konuşmaya başladı.
verdiğim paraya baktı ve "abi sen bana hiç indirim yapmamışın be yeaaa" dedi. o ara fark ettim ki oyun için düğmeye basıldı. bu noktadan sonra karı sürekli konuşmaya başladı. hiç durmuyor ama. e müşteriler de bekliyo kasa sıra oldu birden. tam o sıralar içeriye iki tane daha çingene girdi. aha dedim tam oldu. hırsızlık artık kesinleşmişti. hemen kardeşime "dükkan kapı ağzında bekle" anlamında göz ile işaret yaptım. çingene karıya dedim "ver malımı al paranı dükkandan çıkman için son on saniyen var". "ya sen ne diyon abi ne yaptım ki" falan derken aldım malımı para üstünü de aldım verdim karının ikiyüz tl sini anam birde baktım ki para üstü olarak verdiğim yüzdoksan tl den yüz tl si kayıplara karışmış. yani kadın bana doksan tl para üstü verdi. tam bu ara biri kucağında bebekli olmak kaydıyla üç tane çingene kadın var.
kardeşime "hemen kapıya kapa kepengi indiriyorum yüz tl mi tırnakladı" diye sesli bir şekilde söyledim(içeride yedi sekiz tane müşterim var şaşkın şaşkın gelişmeleri izliyorlar). hemen kapı kapandı ve kaba kuvvet olarak devreye girdim. kadının kolunu parçalayacak gibi sıkıca kavradım(yok dokunmakta istemiyorum karıların hepsi pislik boklu boklular) dedim "paramı vermezsen azını burnunu kıracam bak karı şansını zorlama" vs. vs. .. .
diğer ikisi bağırmaya başladılar bu arada kardeşlerimden biri kaçamaya çalışan karıyla boğuşuyor. baktım olacak gibi değil kadın parayı da vermiyor dedim dalıyoruz. dükkanda toplam dört kişiyiz. sadece ben erkeğim. bunlara giriştim ben o sıra esnaf komşularımdan iki kişide sesleri duyup geldiler. onlarda katıldılar. benim öncelikli amacım kıvırık saçlıdan yüz tl yi alabilmek. o yüzden hak verirsiniz ben ona yoğunlaştım. yatırdım kadını yere "paramı vermezsen burnunu kıracam ikinciyi söylemem bilesin" dedim. kadın çıkardı verdi paramı tekmelemek suretiyle bağırış çağrış dükkandan çıkartıp yola(dükkan cadde üzeri) attık. bir tanesi dükkana zemine yattı çıkmıyor. bağırıyor çağırıyor hayır gören-duyanda bir şey oluyor zannedecek. ben bir bacağından pastaneci isa abi diğer bacağından tuttuk bunu da kaldırıma attık. üstü başı parçalandı hafiften. şerefsizler. yok yüz tl için çerçeveler ve cam kapı inecekti dükkanda arbede olunca.
hasılı kazasız belasız atlattık çok şükür. bundan sonra da çingene olduğuna karar verdiğim tek insan evladı eşikten içeri adımını atmayacak.

esnaf kardeşlerim dikkat etsinler. göz göre göre kandırmaya çalışıyorlar. bu mahluklara insaniyet falan yaramıyor. zarar görmek istemiyorsanız gördüğünüz an direk kapı dışarı ediniz.

hayırlı işler.

görsel

bu işin kralını 90 ların ortasında izmir fuar lunaparkta yaparlardı. gözünün önünde sayarlar verirler bir bakarsın 10 numara geçirmişler. hey gibi gençliğim hey.