bugün

yapıcı ve tutarlı eleştiri, bir insana faydalı olabilecek en önemli düşüncelerin dile getirilmesinin bir biçimidir. dolayısıyla da eleştiriyi çekemeyen ve eleştirildiği zaman ders çıkartmak yerine eleştiren kişiye hakaret edip eleştiren kişiyi aşağılayan kız türüne de "türk kızı" denir.

eğer eleştirilmek istemiyorsan mükemmel olacaksın ama böyle de bir şansın olmadığı için eleştirileri dinleyip ders çıkaracaksın. akıllı ve tutarlı bir insan, eleştiriye hakaretle değil; tevazuyla ve ders çıkartarak cevap verir.
birçok ülke gezmiş biri olarak gördüğüm en vasat kız ırkıdır. güzel ülkeme, memleketime hiçbir şekilde yakışmayan hareketler ve fiziki görüntü sergilemektedirler.
Güzeldir zekidir asildir.

Anaşılan birilerini bu özellikleriyle üzmüş bir kızmış *

Yav bu türk kızı size ne etti dedirtir *
Tek tek öldürün o zaman bizi beyler siz de rahatlayın biz de ?
türk erkeklerince yerin dibine sokulan fakat düşürmek için de binbir takla attıkları kızdır.
genelleme yapmak neredeyse imkansızdır. hepsi birbirinden farklı düşüncelere bürünmüş kişilerdir.
vurmayın lan yeter, öldürdünüz. *
sevgilisinden ayrılınca deprosyona giren sivilce çıkartan çikolataya dayanan günlük saç düzleştiren ve güzel olmaya çalışan ergenlerdir .
iktidarsız, kahpe evlatlarından küfür yiyen kızlar.

Ama onlar çaylak olmaz ben orospu çocuğu deyince çaylak olurum kesin. Moderasyon da erkekçi nasılsa. Biz kezban, biz patlak, biz kaşar, biz yollu ama biz erkeğe sövemeyiz. Hee canım.
Kadınlar gerçekten ne istediklerini biliyorlar mı? Bu soruyla başlamak gerekli önce. Öz kültürün sağlam etkileriyle büyüyenlerin algı ve beklentilerini sorgulamak lazım.

First Rule: Kimse vazgeçilmez değildir.

Öyle Zeus efendi'nin kadın ve erkeğin aynı bedende varlık bulduğu canlıyı kıskanıp, ''yıldırım '' saldırısıyla onlara dalarak, ruhları ve bedenleri ikiye ayırdığı efsanesi, yani RUH EŞi dediğiniz şey koskoca bi palavradır. ''Tahtakale'de bile bulamazsınız boşuna aramayın. Bu hikayeden olsa olsa anime senaryosu olur. Ruh eşinin yalan olduğu gerçeğini ele alarak binlerce şansınız olduğu ortaya çıktı böylece.

Öz kültür diyorduk, saçma sapan aşk dizileriyle büyüyüp, varlığını belli bir zaman dilimi geçirdiği adama adayan, ilişki bitince Feto'nun bedduasının yanında solda sıfır kalacağı beddualar eden canlılardan bahsediyoruz. Nedir yani vazgeçilmez olan, sevgi mi? Ee sevgi varsa beddua ettirecek result neden? ilk cinsel deneyim? Eee yurtdışında hayvani büyük aşklar yaşanıyor, bunlarda genellikle insanların ilerleyen safhalardaki ilişkilerinde yakalanan aşk yani ilk deneyimi geçtikten sonra. Sorun kafa yapısından kaynaklı başka bir şey değil...

Bi ilişkinin dört dörtlük olabilmesi için belirli kriterler olduğu aşikar. Sevgi,saygı,beyin uyumu, ten uyumu. ''Ten uyumu mu? o ne yıhaaaaaaaa... ''Seven sevdiğine dokunmaz kieeeeeeee'' . Potansiyel tecavüz suçlularımıyız lan biz? ilişkinin karşı tarafıyız. Beyin uyumu olayı zaten baş problem. Küreselleşme ve kapitalizme kapılmayan yok gibi artık. Sosyalistin sosyalistliği iphone'u, tableti, audi r8 i görene kadar hacı! Geçiniz yemiyoruz artık.

Beklentiler;
En can sıkıcı olaylardan biri. Hem sevgilim olsun, hem dostum olsun, hem kardeşim olsun, hem abim olsun, hem düşmanım olsun. Lan hristiyanlık bile baba oğlul kutsal ruh inancına sahip 3 ü geçmiyor yani bizden beklentilere bak. Sadece sevgilim ol yeterli. Geri kalanı değilsin sen sadece tek bir şeysin! Sev-gi-lim. Bölmeye çalışma ruhumu. Kırıntılarımı değil bütünümü iste. Ve sana kendimi tek parça verebileceğim tek şey Sevgili karakterindeki benliğim.

Abuk subuk durumlar;
Aralarında ağır şizofrenik gelgitleri olanlar var. Sevgilisi olup, dostane ziyarete geldiklerini düşündüklerimiz mesela. Ziyaret boyu kurulan cümlelerden meylini anladığımız şizforene şöyle seslenmek istiyorum; Elemanla aran bozuk kavga etmişsin veya aklıma gelmeyen bir ihtimal var intikam almak istiyorsun. Sevişmek bir ilaç değildir abisi! Sana iyi gelmeyecek; çünkü Lust is in love! Dolaylı yoldan bi mastürbasyondan öteye geçmeyecek benim için seninle sevişmek.
King regards muck
Kesinlikle zekidir. Zeki olmasa sözlükte bir tabur adamı hakkında yazı yazmak durumunda bırakmazdı.
yaşadıkları ahlaki bir çöküntü var. instagram'a girip hakan sabancı, mustafa koç gibi genç ultra zenginlerin fotoğraf yorumlarını okuyarak bile farkına varabilirsiniz bu gerçeğin.

türk kızları birilerinin altında yatmanın hayalini kuradursun, bizim romantik ergenler de türk kızlarının dünyanın en ideal eşleri olduğunu düşünsün. hakikaten çok tuhaf.
erkeklerden hiç birşey istemiyoruz deyip bütün beklentiyi erkeklerin üstüne yıkan kız türü.
Böyle makata böyle penis misali biz türk erkekleri de çok iyi sayılmayız.
Bence tamamen eşitiz.
Kendini bir b.k zanneden kaşar peynir grubu. Yabancı kızlar bunları evire çevire... Anlayan anladı.
Tam bir kezodur.
her boku sorun eder.
sevgilisine gün yüzü göstermez.
her şeyine karışır.
her boktan kavga çıkatır.
trip atar paso.
hayatı zindan eder.

Böyle olmayanlarına sevgiler.
arz talep eğrisinde talebin çok olması sebepli normal olarak popoları kalkık kızlarımızdır.

ah nerede vah nerede . memelidir hemde.
yabancı dil bilen hiçbir erkeğin sümüğünü dahi atmayacağı kız ırkıdır. yemin ederim hayatımda bu kadar dişilikten uzak, kız sıfatını hak etmeyen vajinalı canlı görmedim.
o kadar laf ediyorsunuz ama yine şefkati sevgiyi Türk kızında bulacaksınız.

hayır yani liseli hayali gibi hepinizde bir yurt dışına kaçacam moruk burada yaşanmıyor kafası mı var.

afedersin güzel kardeşim de senin o are u cola? are u disco? lu upper ingilizceyle yabancı hatunlar tangasında çevirir.

yok şöyle yok böyle dersiniz tipine baksan kekosun amınakoyayım.

entry burada :

iyi ki varsınız güzel kızlarımız.
Yabanci hemcinsleriyle rekabette zorlanacaktir cesitli sebeplerden. Ayni durum Turk erkekleri icin de gecerlidir.
ego gibi bir şeyin doğduğu kaynak türk kızlarında bulunmaktadır.
Türkiye Psikiyatri Vakfı'nın dün düzenlenen 2011 yılı ikinci dönem olağan toplantısında, şu hayatta her şeyin en iyisini, en kısa zamanda hakettiğini düşünen 21 yaşındaki Sinemis Balöz'ün bu sonuca tam olarak neden ve nasıl vardığı sorularına bir yanıt arandı. Kendisini diğer insanlardan ayıran kayda değer bir özelliği ya da önemli bir başarısı bulunmadığı halde hayatla ilgili oldukça iddialı beklentileri bulunan Sinemis Balöz'ün ruhsal durumunu mercek altına alan uzmanlar, vakanın çözülmesi halinde benzer durumdaki milyonlarca hasta için de bir umut ışığı doğabileceği konusunda hemfikirler.

"Kendisi bildiğimiz, sıradan bir insan"

Kongrenin açılış konuşmasında söz alan Prof. Dr. Eray Lape, Sinemis Balöz ve ailesini 6 yıl gibi uzun bir süre boyunca gözlemleme şansı bulduklarını belirterek şöyle devam etti:

"Sinemis Hanım'da aşağı yukarı 15 yaş civarından itibaren 'Her şeyin en iyisini hakettiği ve bunları en kısa zamanda elde etmesi gerektiği' yönünde sabit bir saplantı gözlemlediğimizi söyleyebiliriz. Kendisini akranlarından ayıran herhangi bir vasfı olmadığını bildiğimiz hasta, ergenlik dönemini de ortalama bir yaşıtından farksız geçirmişti. Belki bi ihtimal saniyede 2-3 kelime daha çok sms mesajı yazıyordu, belki daha çok kankisi vardı ama bunun gibi ufak detaylar dışında bildiğimiz normal, sıradan bir insan. Nasıl olup da her şeyin en iyisini hakettiği ise bilim dünyası için halen üzerinde en fazla spekülasyon yapılan konulardan biri..."

Aşırı özgüvenin kaynağı bulunamadı

1.66 boyunda ve kendi iddiasına göre 56, klinik ortamlarda elektronik tartıyla yapılan hassas ölçümlere göre ise 59.6 kg ağırlığında olan genç kızın fiziksel anlamda olsa olsa "eli yüzü düzgün" olarak nitelendirilebileceğini belirten Lape, "Ancak mesela evleneceği erkeği tarif etmesini istediğimizde ortaya Kıvanç Tatlıtuğ, ilber Ortaylı ve Ali Ağaoğlu kırması bir şey çıkıyor. Açıkçası öyle yüzüne bakılmaz bir tip de değil fakat ortalama bir belediye otobüsünde bile en az onun ayarında yarım düzine kadar genç kız görmek mümkünken ancak böyle bir adamın kendisini taşıyabileceğine olan inancı gerçekten inanılmaz" diyerek, hastada gözlemlenen yüksek egonun sebebini fiziksel görünüşünden kaynaklanan aşırı bir özgüvene bağlamanın da hatalı olacağını ifade etti.

Akademik geçmişinde de bir numara yok

Lape, yaptığı sunumda hastanın akademik geçmişiyle ilgili bilgileri de meslektaşlarıyla paylaşırken, ilk ve orta öğrenim hayatı boyunca vasatın biraz üstü bir başarı sergileyen Sinemis Balöz'ün halen de ortalama bir üniversitede işletme eğitimini sürdürdüğüne dikkat çekti. "Ekrandaki transkriptinde de görüldüğü üzere Üniversitede de öyle ahım şahım bir performans sergilemiyor. işte buyrun, not ortalaması da 2,8. Ancak buna rağmen okul biter bitmez iyi bir şirkette yüksek maaşlı bir işi hakettiğine dair sarsılmaz bir inancı var" diyen Lape, bu beklentinin gerçekleşmemesi halinde hastanın kendisine haksızlık yapıldığına ve kıymetinin kesinlikle bilinmediğine dair bir savunma mekanizması geliştireceğine kesin gözüyle baktıklarını vurguladı.

"Hasta kendi yarattığı bir hayal dünyasında"

Sinemis Balöz'ün şu anda sosyal ilişkilerdeki tutumunu tamamen "haksızlığa kesinlikle dayanamadığı" gerekçesine dayandırdığının altını çizen Lape, elle tutulur bir özelliği olmadığı halde çok özel bir insan olduğuna inananan hastanın kendisindeki en basit meziyetlerin bile altını çizme eğilimini ise şu sözlerle aktardı:

"Çok mecbur kalmadıkça yalan söylememek, hırsızlık yapmamak, haklı olduğunu düşündüğü konularda kendisini savunmak gibi ortalama bir bireyde zaten bulunması gereken meziyetleri 'özü sözü bir', 'dürüst', 'mert', 'namuslu' gibi aşırı sıfatlarla süsleyerek kendisini yüceltme çabası içinde. Bu kişinin içerisinde bulunduğu delüzyon ve kendine kurduğu hayal dünyası bu kadar sağlam bir yanılgıya dayalıyken tedavi sürecinin uzaması... Off yani.. Biri bana anlatabilir mi allahaşkına, bilmemkim burger sosunu 3 değil 1 tane verip de, mayonezi fazla koydu diye cıngar çıkarmanın haksızlığa dayanamamakla ne alakası var? Bunlarla uğraşıyoruz işte bütün gün..."

Tedavi çabaları sonuçsuz kaldı

Profesör Eray Lape, hastanın kliniğe ilk yatırıldığı günden itibaren de karşısına çıkan herkesten ve her şeyden bir şekilde şikayetçi olduğunu söyleyerek, "Sinemis'in günlük hayatında en ufak bir beklemeye, oyalanmaya, söylediklerinin anlaşılmamasına tahammülü yok. Rehabilite aşamasında hastamızı bir süre GSM ve banka operatörleri ile muhattap etmek zorunda kaldık. Fakat gelin görün ki kendisinin daha ilk günden 27 call center çalışanını gerekli yerlere şikayet ettiğini dehşet içinde gözlemledik" ifadelerini kullandı.

Psikiyatri Vakfı üyeleri, toplantının sonunda Sinemis'in ve onun gibi onbinlerce gencin içinde bulunduğu bu hastalıklı duruma modern tıbbın henüz bir çözüm bulamadığı sonucunda birleşirken, genç kız ise konu hakkında yaptığı kısa açıklamada Türk Psikiyatristlerinin Avrupalı meslektaşlarının gerisinde olduğunun altını çizdi. Vakfın her geçen sene kalitesinden ödün verdiğini ve son zamanlarda iyiden iyiye bozduğunu dile giren Balöz, gözlem ve tedavi amacıyla klinikte kaldığı süreyi ise "Şaka gibi yani..." olarak nitelendirmekle yetindi.

not:alıntıdır kaynak zaytung
cesare pavese'nin "kadinlar kendilerini güçsüz olana bir idol, güçlü olana bir eşya gibi sunarlar." tespitinde bahsi geçen eşya.
çok gezen çok bilirden yola çıkarak çok güzel olduğuna kanaat getirdiğim ırk.
her türk gencinin dünya ahiret abileri olarak görmesi gereken kadın ırkı. eğer türk erkekleri böyle canlılardan üreme yapmazsa ırkımızı daha güzelleşebilir. türk kızının soyu tükenmelidir.