bugün

tek doğrunun kendi doğruları olduğunu ve diğer insanların da bu doğru çerçevesinde hareket etmeleri gerektiğine inanırlar...
onları ikna etmeye çalışma mücadeleleriniz hep yenilgiyle sonuçlanır...
davranışları önceden kestirilemez...
savunma mekanizması olarak, akla uygunlaştırmayı çok güzel becerirler...
genellemelerden nefret eden biriyimdir ama genelliyorum...

ilişkilerine mutlaka 3. şahısları yani kankilerini dahil eder! çünkü o yıllardır beraber olduğu, kardeşi yerine koyduğu insandır. ondan asla şüphe duymaz. bunu aksine sevgili olarak hayatına aldığı insana zerre kadar güvenmez. acaba aldattı mı diye kardeşine sorar! ama karşı tarafı suçlamaktan da geri durmaz.

sevgilisi arkadaşlarıyla oturup pes zirveleri yapınca ve biraz geç mesaj yazınca demediğini bırakmaz. kendisi bizim kızlar'la buluşunca sorun çıksın istemez.

en yakın arkadaşlarından kazık yiyip sevgilisinde sığınır. etrafındaki çarpık ilişkileri görünce haline şükreder ve sevgilisinin kıymetini anlar tekrar. ama en yakın buhranda ve kişisel sorunda yine en yakın arkadaşlarıyla dertleşir, sevgilisini bir kenara atar.

kendine güveni malesef üst düzey değildir. arkadaşları sevgilisiyle olan ortamını bozunca sorun çıkmasın ister ama siz onların ortamını bozarsanız düşmandan beter olursunuz.

kişisel olarak makyajına giyimine dikkat eder. ama bunu bile silah olarak kullanır sevgilisine karşı. daha önce hayatındaki insan tarafından biraz ezildiyse sizin ağzınıza sıçar bırakır.

duygusal olarak git geller yaşar. bazen hiç üstüne düşmemek gerekir.

sevgilisine bağlıdır ama her şey güllük gülistanlıkken... bir şeyler biraz yolunda gitmesin hemen sallantıya girer duyguları. ''yüzük takalım'' diyen ilk o'dur ama ilişkinin sonunda yüzüğü işk atan o olur. çabuk gaza gelirler yani.

neyse ben artık bir şey demiyorum...
bağımlı oldukları yanlış ilişkilerden kendilerini kurtarmayı reddedenlerinin genelde hak aramaları da yoktur...
ilk adımı atmayı artık öğrenmeleri lazım. kendileri için yani.
yoksa kaçan ne kısmetler var ah ah.

(bkz: allah benim belamı versin)
narsistik yapı, iç ve dış uyumlarını bozar, olayların ters gitmesi veya kendi istediği gibi olmaması durumunda, hayal kırıklıkları yaşar ve acı çekerler...
eleştirilmeye karşı aşırı tahammülsüzlükleri sebebiyle, basit uyarılara bile öfkelenebilirler...
rus kızları yanında kıyası gayrikabildir. enteresan bir özellikleri yoktur. rölantidedirler.
türkiye cumhuriyeti vatandaşı olan anne/babanın sahip olduğu kız çocuğudur.
türkiye cumhuriyeti vatandaşı olan anne/babanın sahip olduğu yetişkin kız çocuğu gibi davranmazlar...
açıkça ve kararlılıkla davranışlarını onaylamadığımızı ve onlara hayran olmadığımızı hissettirmeliyiz...
adı üstüne türk kızdır.
oruç ile kibir ve büyüklük hislerinin baskı altına alınabileceği kendilerine öğretilmelidir...
ne olursa olsun yarınki eşimdir. hakkında kötü konuşmak istemem
bu kızla benim hiçbir problemim yok. dünya güzelidir. bilmiyorum belkide bana hep iyileri rastlamıştır. bu kızlara bok atan kompleksli bir eli burnunda bir eli sikinde asosyal eziklerin karşılarına kendi ayarlarında çıkan kızları görüp burada ağlamaları garip ama normal.
avrupa'nın kültürlü ve sevişgen hatunlarını tanıyınca iyice soğuyacağınız, bir müddet sonra, sevişgen avrupalı kızların sevişgenlikleri sizle baraberken de durmak bilmeyip, sizi aşınca tekrar sempati duymaya başlayacağınız kızcağızlardır.

sabırlıdırlar, beklemeyi bilirler.
bir şey elde etmek, bir çıkar sağlamak ya da yükümlülüklerden kaçınmak için yalanlar söyler... *
empati yapabilme becerileri yoktur...
(bkz: türk kadınlarını diğer kadınlardan ayıran özellik/#7078024)
katı, acımasız ve arsız olmaları nedeniyle yaptıkları hatalardan, yanlışlardan genellikle pişman olmaz, suçluluk duygusu yaşamazlar...
sürekli burunlarının havada olmasının aslında hiçbir sebebi yoktur.
genelde götleri büyük olur. beller o daracık pantolondan bıngıl bıngıl sarkar.
%90ı kendini prenses zannetmek gibi bir yanılgı içindedir.