bugün

bununla ilgili duvara karşıda filminde çok güzel ders çıkarılacak sahneler vardı.
sibel kekilli istanbula geldiğinde yolda yürürken bir gece vakti, karşıdan geçen taksiciler bağırırlar işte ne arıyosun yavru gibilerinden. kekilli * de dayanamaz ve tabi almanyadan gelmiş alışık değil, uğraşma benle diyerek anasını anar adamın** adam da dayanamaz bıçağını çıkarır tek bir küfür yüzünden kızı bıçaklar *. daha sonradan ne yaptım falan der ama tabi bıçaklamıştır ...
yine birol ünerin de sonu aynı olur, kekillinin eskiden birlikte olduğu adamlardan biri gelir birolun yanına oturur ve çok güzel sevişirdi gibisinden laflar atar. birol da buna dayanamaz ve adamın tek hamlede boynunu kırarak öldürür. ve tabi sonu kötü olur sevdiği kızdan ayrı kalır ve senelerce hapis yatar.
işte burada tam olarak o var. hemen biri bişey söylediğinde, küfür ettiğinde hemen dövmek , öldürmek. boşver çek git ordan işte. aptal bir laf için hayatını mahvetmeye değer mi?! söylese ne olacak ki, anan, bacın, kardeşin, baban, sülalen öyle mi olacak?! hiç anlamıyorum. galiba bunlar biraz türk geleneklerinden geliyor ama bu ufacık şeyler için hayatı mahvetmeye değer mi?

bu arada başlık üstüme kalmış ama ben açmamıştım ve buralar entry ile doluydu. ne oldu?!
çok fazla "silence of kuzu's"* ve "destere serisini" izleyen yazarın, filmlerden sonra türk gazelerindeki 3.sayfa cinayetlerini okuyarak yaptığı tanımlamadır.*