bugün

an itibariyle, çeşitli çevre ve karakterlerden takipçilerim ve takip ettiklerimin twit listelerine baktığımda karşılaştığım durum. *
konsept olarak daha kişisel, toplumsal mesaj kaygısı taşımayan, yedim - içtim - sıçtım veya böyle yemek ilginç, öyle içilince fantezist oluyor, öyle sıçamazsın lan! formatında bir servisin bu hale gelmesinde eminim Türk olarak sosyal medya ve sosyal paylaşım anlayışımızın katkısı var. * *
"özlü söz - yazarı" formatında twitlerin retweet edilmesi mi; trip attığı eski sevgilisine (bkz: küçük iskender)in sözleriyle posta koyduğunu düşünen yaralı gencimiz mi, başka bir absürtlüğün tarifini yapıp, diyalog stili laf koyduğunu söyleyen -eser benim!- formatlı twitler mi bilmiyorum sebebi. ama kendimi felsefe sınavında gibi hissetmekten bıktım lan.
şahsen katıldığım bir tespittir.
15 yaşında ki, evde ona buna hönkürmekten başka bir yetisi olmayan kuzenimin
paylaşımlarını görünce daha da bir inandığım gerçeklik.
sanki o kılçık sesli pis ergen gitmiş yerine bir şair, bir düşünür, bir filozof gelmiş.
böyle bir olgunluk çökmüş ama bilgisayarım başından kalkınca o sivilceli piç yine sivilceli piç!
evde ki paylaşımları ise tam bir hayal kırıklığı, reel hayatın popüleri ise hala daha yengemdir;

-"eneeeaaa çoraplarım nerde yeaaa"
+"nerde çıkardıysan ordadır."
dayı, yeğen, büyük kuzen, teyze ve 8 kişi daha +"nerde çıkardıysan ordadır." ı beğendi.