bugün

tam başlık, Türkiye'deki siyasi liderlerin canlı yayında birbirleri ile münazara yapmaması durumudur.

üçlü liderler tarafsız bir tv kanalında icraatler yada dış siyaset terör gibi konularda birbirlerini sınasınlar, çok çok kavga çıkıp yayın terk edilecek, yada birinden birileri halkın gözünden düşecek,

insan merak etmiyorda değil.
it iti ısırır mı? ısırmaz.
Selahattin demirtaş bunu her fırsatta dile getiriyor, tartışmak isteyen her siyasetçi ile canlı yayında tartışabileceğini söylüyor ancak karşısına hiç kimse çıkamıyor. Akp vekilleri desen bugün dediğini yarın unutup başka birşey der. MHP zaten vahim. CHP vekillerinden umutluyum, diğerlerine oranla daha iyiler ancak işin kötü tarafı bunlarda münazaraya yanaşmıyor.
Yüzyüze tartışamayacak kadar yüzsüz oluşlarından.

Ülkenin siyasi arenası hükümet ve destekçilerinden oluşmakta. Siyasetin en önemli elemanı muhalefet yok.

Yoklukta hemen hemen hepsi aynı sözü söylüyor. Aynı düşünmeyen fikrini söylemiyor söyleneni çiğniyor. Aşırı değerlendirilmiş fikirler çöplüğünde hepsi birbirinin aynısı oluyor.

Ve

Ne yazık ki yakın siyasi dönemin en büyük zararı ise bürokratik siyasi dilin kaybıdır.

Küfür hakaret tehdit cümlerinden oluşan içeriksiz evinsiz seviyesiz üslup tartışmaya uygun değil. Münazarayı münakaşaya dönüştürmektedir. Kavga dili hakimdir.

Halkın ruhsağlığını iyice bozarlar.
Bir birilerine laf soylemekten baska bir şey bilmiyorlar ki?