bugün

din, ulusal futbol takımı gibi bir şey değildir, illa da bize ait olsun diye tutturmanın hiç bir mantığı yoktur.
ortaya milli din diye bir kavram sürmek, aslında dine inanılmadığının, dinin hoş bir gelenek olarak algılanıldığının göstergesidir.

hele de ırk farklılıklarını ayrışma sebebi yapmayalım, ortak bir dil ve tarih etrafında bütünleşelim deyû ateşîn ateşîn nutuklar irad iyleyüp de, bilahere daha geniş bir kümede inanç potasında erimeyi yobazlık, milli bilinç yoksunluğu saymayı abesle iştigal sayarım, taaccüp yahu derim, kendi kendini iptal eyleme örneği olarak üniversitelerde okuturum.
atatürk'ün beraberinde götürdüğü yüksek hedef.. kendisi türk tarihini, türk inançlarını ve bir ulusun dininin ve ibadetinin milli olmasını aşağıdaki sözleriyle savunuyor;

''Türkler Arapların dinini kabul etmeden evvel de büyük millet idi. Arap dinini kabul ettikten sonra, bu din, ne Arapların, ne aynı dinde bulunan Acemlerin ve ne de Mısırlıların ve sairenin Türklerle birleşip bir millet teşkil etmelerine hiçbir tesir etmedi. Bilakis, Türk milletinin milli rabıtalarını gevşetti; milli hislerini, milli heyecanlarını uyuşturdu. Bu pek tabii idi. Çünkü, Muhammed'in kurduğu dinin gayesi, bütün milliyetlerin fevkinde şamil bir Arap milliyeti siyasetine müncer oluyordu. Bu Arap fikri, ümmet kelimesi ile ifade olundu. Muhammedin dinini kabul edenler, kendilerini unutmağa, hayatlarını Allah kelimesinin, her yerde yükseltilmesine hasretmeğe mecburdular. Bununla beraber, allaha kendi milli lisanında değil,allahın Arap kavmine gönderdiği Arapça kitapla ibadet ve münacatta bunacaktı. Arapça öğrenmedikçe, allaha ne dediğini bilmeyecekti. Bu vaziyet karşısında Türk milleti bir çok asırlar, ne yaptığını, ne yapacağını bilmeksizin, adeta, bir kelimesinin manasını bilmediği halde, kuranı ezberlemekten beyni sulanmış hafızlara döndüler. Başlarına geçebilmiş olan haris serdarlar, Türk milletince, karışık, cahil hocalar ağzıyla, ateş ve azap ile müthiş bir muamma halinde kalan, dini, hırs ve siyasetlerine alet ittihaz ettiler. Bir taraftan Arapları zorla emirleri altına aldılar, bir taraftan Avrupa'da, Allah kelimesinin ilası(yüceltilmesi) parolası altında, Hıristiyan milletlerini idareleri altına geçirdiler, fakat onların dinlerine ve milliyetlerine ilişmeyi düşünmediler.''

''Türk milleti, milli hissi; dini hisle değil fakat insani hisle yan yana düşünmekten zevk alır, vicdanında, milli hissin yanında, insani hissin şerefli yerini daima muhafaza etmekle müftehirdir(öğünür). Çünkü, Türk milleti bilir ki, bugün medeniyetin şahrahında (büyük yolunda) müstakil ve fakat, kendilerine muvazi yürüdüğü umum medeni milletlerle, keşifleri, mütekabil insani ve medeni münasebet, elbette inkişafımızda devam için lazımdır. Ve yine malumdur ki, Türk milleti, her medeni millet gibi, mazinin bütün devirlerinde keşifleriyle, ihtiralarıyla medeniyet alemine hizmet etmiş insanların, milletlerin kıymetini takdir ve hatıralarını hürmetle muhafaza eder. Türk milleti, insaniyet âleminin, samimi bir ailesidir.''

-yukardaki yazı medeni bilgiler kitabından alıntıdır..-