bugün

halil Berktay ın ırkçı önermenin çürütülmesi başlığı altında eleştirdiği tarih.
an itibari ile okumaya başladığım kitap.bitireyim kritiğini öyle yaparım diyerek entrymi sonlandırıyorum.
etnisite-millet ayrımını gözetmeyen bir kitap. oldukça fazla hamaset barındırır. e.j. hobsbawm'ın "icat edilmiş gelenek" kuramına cuk oturan örnekleri bulunur. bizatihi ismi bir gelenek icat etme çabasıdır.

" türkler'in cihan hakimiyeti ülküsü" diye bir şey varmış da bu tarihsel gerçekliği anlatan bir kitapmış izlenimi verir okuyucuya.

"melikşah akdeniz'e ulaştığında kılıcını üç kere suya çalıp allah'a şükretti" gibi anlamsız bilgiler ışığında ispat edilir bu gelenek.

söz konusu kültürel figür ve türk tarihinin bütüncül ele alan daha bilimsel eserler için; (bkz: nihal atsız)**
olduğu şekli ile çok güzel okunası kitap. eğer çekosyovalılaşmaktan önce - çekosyovalılaşmaktan sonra gibi ayrımlar olsa, ayrılması gerekse şüphesiz yazarın kendisi bunu yapardı.
tabii bu tarihi "islam'dan önce", "islam'dan sonra" diye ikiye ayırmak gerekir.

"islam'dan sonra" adlı kısmı da ikiye ayırmalı. "araplaşmaktan önce", "araplaşmaktan sonra" diye.

tarihler 1454'leri gösteriyor bu son ayrım için.

ileri mi, geri mi?..
kabile mi, millet mi?..

not: 1454 ile kastedilen istanbul'un fethi değildir.