bugün

türk toplumunun genel yapısı itibariyle bir çok kişide görülen bir istektir. sivrilmeye ne kadar meraklı bir toplum olduğumuzu gayet açık bir şekilde gösterir. açıkcası biz anormal insanlara bayılıyoruz(yada ben, yada bazıları).

geçen gün çarşının ortasında, arkasından kitleleri sürükleyen bir zenci gördüm. 30-35 yaşlarında olup muhtemelen bir gana'lı veya tanzanya'lıdır. afrika'da safari yapmak varken burada insanların diline düşüceğini bile bile neden yaşamaya başladı, bir türlü anlayamıyorum.

çarşının ortasında salına salına yürüyordu. bir de çoğu kişiden daha iyi türkçe konuşması hasebiyle çoluk çocuk, genç yaşlı, evli bekar tüm çarşı ahalisi onun peşinden gezip duruyordu. ilçedekiler bu zenciye ilk defa keşfedilmiş bir canlı muamelesi yapıyordu. muhtemelende zaten ilk defa bir zenci görüyorlardı(bende ilk defa canlı canlı bir zenci görüyordum bu arada). zenci bazen bir dükkana giriyor bir iki bir şey alıp çıkıyor, tüm millet dükkanın önünü kapatıyor, zenci bir banka oturuyor tüm millet onun güneşini kapatıyordu... o sırada bende bu zenciyi iyice merak edip arkasından gitmeye başladım. zenciye yakın olan bir kaç yurdum vatandaşı onunla diyaloğu çoktan kurmuş, muhabbeti iletmişti. zor gören bir teyzede zenciye muhteşem bir iğne oyası edasıyla uzaktan bağırıyordu ''açılın açılın göremiyorum, oğlum çekil şuradan...''. akşamın geç saatlerine kadar zencinin etrafında dört dönen bu insan topluluğu hiç mi hiç azalmadı, bende bazen uzaktan bazen yakında elimdeki sigaramla zenciye aşık olmuş gibi bakıp duruyordum. hemen yanımda bekleyen iki kızda aralarında bu zenci hakkında muhabbet ediyorlardı.

+ya ne tipsiz bu zenci böyle, ıyy şuna bak.
-sus kız duyarsa bizi ne yapar biliyon mu?
+ne yapar?
-hehehe. sikerse görürsün.
+sus manya hehehehe.

bu diyaloglar ile beynimi iyice doldurdukta sonra ufaktan yol alayım dedim fakat genede zenciyle bir türlü dostluk kuramamıştım. içimde bu zenciyle dostluk kurup afrika'nın sıcak iklimini, zencilerin iç dünya'sını öğrenme hissi bende çokca olsada yinede bir sonraki zenci arkadaşla tanışmama sakladım bu içimdekileri... çünkü insanlarımızdan bana fırsat geleceği yok gibiydi.
onların ne olduklarını değil ne olmadıklarını öğrendiğinizde birden bire yok olan istektir.