bugün
- kayseri de atatürk heykeline baltalı saldırı10
- diamond tema17
- oktay kaynarca'nın türkiyeliyim açıklaması15
- yurtdışı çıkış harcı11
- millet öğle yemeğine çıkarken yeni uyanan tipler8
- özgür özel13
- abber'ın ruh hastası olması26
- babalar günü17
- kitap okuyan erkek16
- çinliler her şeyi üretebiliyor türklerin neyi var19
- saraca silsüpüroğlu8
- anın görüntüsü8
- sevgiliyle aynı evde yaşamak9
- kaka'nın eşinin boşanma gerekçesi9
- insan olmaya ceyrek kala18
- diyanetin türkleri araplara şikayet etmesi14
- sözlükteki 11 yaşında yazar olması19
- buralarda dinsiz denen bir tarzan varmış17
- ne hissediyorsun8
- larisalisa12
- steven s power law10
- gideon reid morgan jj41
- kurban eti dağıtmak mecburi mi12
- kürt kızlarının namuslu olduğu gerçeği10
- yazarların başarılı olduğu dersler11
- herkes fakirse neden avmler dolu12
- kendini hunharca teşhir eden liberal türk kızları15
- memati192310
- ismeti yazar yapan moderatör13
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç13
- özge özacar'ın memeleri10
- hoşlanılan kıza bayramda mesaj atmak11
- yatakta fırtına gibi esen erkek12
- inciden yazar nakli13
- güzel kadınların problemli olması19
- yazın göt boyunda şort giyen kızlar9
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler9
- ups boobss nickli yazar28
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler11
- 15 haziran 2024 macaristan isviçre maçı9
- erkeklerin hiç iltifat almaması13
- 14 haziran 2024 almanya iskoçya maçı15
- erkekte en seksi göz rengi hangisidir sorunsalı13
- iğneye iplik geçiremeyenlerin ioçk'yı eleştirmesi11
türk toplumunun genel yapısı itibariyle bir çok kişide görülen bir istektir. sivrilmeye ne kadar meraklı bir toplum olduğumuzu gayet açık bir şekilde gösterir. açıkcası biz anormal insanlara bayılıyoruz(yada ben, yada bazıları).
geçen gün çarşının ortasında, arkasından kitleleri sürükleyen bir zenci gördüm. 30-35 yaşlarında olup muhtemelen bir gana'lı veya tanzanya'lıdır. afrika'da safari yapmak varken burada insanların diline düşüceğini bile bile neden yaşamaya başladı, bir türlü anlayamıyorum.
çarşının ortasında salına salına yürüyordu. bir de çoğu kişiden daha iyi türkçe konuşması hasebiyle çoluk çocuk, genç yaşlı, evli bekar tüm çarşı ahalisi onun peşinden gezip duruyordu. ilçedekiler bu zenciye ilk defa keşfedilmiş bir canlı muamelesi yapıyordu. muhtemelende zaten ilk defa bir zenci görüyorlardı(bende ilk defa canlı canlı bir zenci görüyordum bu arada). zenci bazen bir dükkana giriyor bir iki bir şey alıp çıkıyor, tüm millet dükkanın önünü kapatıyor, zenci bir banka oturuyor tüm millet onun güneşini kapatıyordu... o sırada bende bu zenciyi iyice merak edip arkasından gitmeye başladım. zenciye yakın olan bir kaç yurdum vatandaşı onunla diyaloğu çoktan kurmuş, muhabbeti iletmişti. zor gören bir teyzede zenciye muhteşem bir iğne oyası edasıyla uzaktan bağırıyordu ''açılın açılın göremiyorum, oğlum çekil şuradan...''. akşamın geç saatlerine kadar zencinin etrafında dört dönen bu insan topluluğu hiç mi hiç azalmadı, bende bazen uzaktan bazen yakında elimdeki sigaramla zenciye aşık olmuş gibi bakıp duruyordum. hemen yanımda bekleyen iki kızda aralarında bu zenci hakkında muhabbet ediyorlardı.
+ya ne tipsiz bu zenci böyle, ıyy şuna bak.
-sus kız duyarsa bizi ne yapar biliyon mu?
+ne yapar?
-hehehe. sikerse görürsün.
+sus manya hehehehe.
bu diyaloglar ile beynimi iyice doldurdukta sonra ufaktan yol alayım dedim fakat genede zenciyle bir türlü dostluk kuramamıştım. içimde bu zenciyle dostluk kurup afrika'nın sıcak iklimini, zencilerin iç dünya'sını öğrenme hissi bende çokca olsada yinede bir sonraki zenci arkadaşla tanışmama sakladım bu içimdekileri... çünkü insanlarımızdan bana fırsat geleceği yok gibiydi.
geçen gün çarşının ortasında, arkasından kitleleri sürükleyen bir zenci gördüm. 30-35 yaşlarında olup muhtemelen bir gana'lı veya tanzanya'lıdır. afrika'da safari yapmak varken burada insanların diline düşüceğini bile bile neden yaşamaya başladı, bir türlü anlayamıyorum.
çarşının ortasında salına salına yürüyordu. bir de çoğu kişiden daha iyi türkçe konuşması hasebiyle çoluk çocuk, genç yaşlı, evli bekar tüm çarşı ahalisi onun peşinden gezip duruyordu. ilçedekiler bu zenciye ilk defa keşfedilmiş bir canlı muamelesi yapıyordu. muhtemelende zaten ilk defa bir zenci görüyorlardı(bende ilk defa canlı canlı bir zenci görüyordum bu arada). zenci bazen bir dükkana giriyor bir iki bir şey alıp çıkıyor, tüm millet dükkanın önünü kapatıyor, zenci bir banka oturuyor tüm millet onun güneşini kapatıyordu... o sırada bende bu zenciyi iyice merak edip arkasından gitmeye başladım. zenciye yakın olan bir kaç yurdum vatandaşı onunla diyaloğu çoktan kurmuş, muhabbeti iletmişti. zor gören bir teyzede zenciye muhteşem bir iğne oyası edasıyla uzaktan bağırıyordu ''açılın açılın göremiyorum, oğlum çekil şuradan...''. akşamın geç saatlerine kadar zencinin etrafında dört dönen bu insan topluluğu hiç mi hiç azalmadı, bende bazen uzaktan bazen yakında elimdeki sigaramla zenciye aşık olmuş gibi bakıp duruyordum. hemen yanımda bekleyen iki kızda aralarında bu zenci hakkında muhabbet ediyorlardı.
+ya ne tipsiz bu zenci böyle, ıyy şuna bak.
-sus kız duyarsa bizi ne yapar biliyon mu?
+ne yapar?
-hehehe. sikerse görürsün.
+sus manya hehehehe.
bu diyaloglar ile beynimi iyice doldurdukta sonra ufaktan yol alayım dedim fakat genede zenciyle bir türlü dostluk kuramamıştım. içimde bu zenciyle dostluk kurup afrika'nın sıcak iklimini, zencilerin iç dünya'sını öğrenme hissi bende çokca olsada yinede bir sonraki zenci arkadaşla tanışmama sakladım bu içimdekileri... çünkü insanlarımızdan bana fırsat geleceği yok gibiydi.
onların ne olduklarını değil ne olmadıklarını öğrendiğinizde birden bire yok olan istektir.
güncel Önemli Başlıklar