bugün

facebook ve twitter gibi sitelerde yer bildirimi ve durum güncellemesi yapmak.
türk gemisi olmadığı anlaşılırdı.
adam boyunda bir nazar boncuğu takılı olduğu halde batardı.
allah korusun yazısı ve nazar boncuklarıyla mücehhez nice taşıt karayollarında her yıl binlerce insanımızın ölümüyle sonuçlanan kazalarda haşat olurken, kıyasen titanic de bundan muaf olamazdı.
montu da yeni aldıydık samet... tüh allah kahretsin. bir sigara ver çok konuşma hadi,batıyoruz zaten.
arka fon müzikte"batsın bu dünya" çalardı.
rose un eski nişanlısı intikamını almak için rose un annesiyle birlikte olurdu.

geminin kaptanı jack' in öz babası olurdu.

rose durup dururken "ayrılmalıyız jack" derdi.
çarpma anında güvertede duyulacak konuşmalar;
- aha çarptı la amına kodumu çocuğu. sarhoş olum bu kaptan dediydim ben size.
+ kaptanın ne suçu var la. bence sekizde sekiz buzdağı suçlu. kaptan doğru yolunda gidiyodu işte. önümüze çıktı şerrefsiz.
- Olum biz türk gemisiyiz. buzdağına yol mu vericektik. o çekilseydi önümüzden.
+ o ne la. buzdağının üstündeki. kutup ayısı mı o?
- la... müslümanız diye bizi bedevi sanmasın bu hayvanoğlu?
+ gemi su alıyoooo. batıyoz amına koyiim.
- filikalar indiriliyor. önce milletvekili yakıni olanlar buyursun lütfen.
+ biz nolucaz?
- milletvekili yakının varmı?
+ yok.
- ozaman geber amınakodumun sıradan vatandaşı.
- kaptan tam önümüzde buz dağı var.
+hassiktir hanginiz cenabetsiniz kaçın amk.

Resim çizilirken önce rose
-ressamımız kızardı galiba ha?
+sus karı kötü durumdayım sikerim.
yan tarafına orta puntoda "miras değil alın teri" yazardı herhalde.
Bir de batarken ilk kaptan terkederdi gemiyi.
önce kadınlar ve çocuklar değil, önce adamı olan filikalara binerdi.
batmak üzereyken Volkan herkesi filikalarla aldırırdı.
bize bişey olmaz.
Titanik kalemleri, atkıları ve anahtarlıkları satılır.
Kaptanı karadenizli olur.
içi veya yakınında, simitçi, kahveci ve gazozcular dolaşır.
olayı idrak edemeyen vatandaşlar ne oluyor laan diye araştırmaya girerlerdi. o kargaşada insanları sakinleştirmek isteyen kemancıları döverlerdi ne ayak bunlar diye. önce kadın ve çocuklar botlara yerleştirilirdi. arada botlara binip kurtulmak isteyen tilkiler elbet olurdu onlarda yurdum erkekleri tarafından komaya girene kadar dövülürdü. denize düşmesi kaçınılmaz olanlar acaba çok soğuk mudur? hasta olmayayım ya la düşüncesi akıllarında soru işareti oluştururdu. kaptana yaldır yaldır küfür edilirdi. kurtulanlar, ölenlerin ardından yas ilan ederlerdi.
gevur yapsa batmazdı derdik ! e battı işte.
batmazdi. kömür dunyanin parasi cok atmayalim dusuncesiyle hizlanmaz ve batirmazdik.
- jack! jack!!!
+ la kay azıcık amk! deniz yıldızı gibi yayılmışın kapıya! donduk lan!
Gemi batarken "nearer my god to thee." yerine "Ankara'nın bağları." çalardı.
-abi gel gel gel gel.
+lan nereye kadar geleyim burada bi' dağ vardı diye hatırlıyorum kamil emin misin?
-ben görüyorum sen rahat ol gel gel gel gel.
+aha çizdirdik valla.
-hooooop.
jack ve rose, meşhur kollar açık sahne:

-osman?
+efendim yavrum, üşüdün mü?
-yok da, dayıyor musun sen bana?
gemiye nazar degmesin diye kursun dokturur. nazar boncugu ve nazar duasi asardik. kem gozden korurduk.
Mangal yakarlardı.
çalışanları kürtler olurdu. sefasını türkler sürerdi.
Batan geminin malları bunlar diyip birseyler satmaya calısırdık.
Buzdağına çarpmak gemilerin fıtratında var deyip üstü kapatılırdı.