bugün

türkler ile urmus savaşçıları arasındaki çatışmaları konu alan saga 23 settingi.

2110 - 2123 yılları arasında, marsın güney bölümünün türkler tarafından kolonileştirilme öyküsünü ve ardından gelenleri anlatan setting. 2110 yılında türkler, amiral uçmak gökbay komutasındaki bir filoyu, konfederasyon yasalarını açıkça ihlal edip hem ayı hem de marsı kolonileştirip kaynakları sadece kendi kullanan amerika'ya caydırıcılık amacıyla mars'ın yörüngesine gönderir. amaç kolonilerden eşit pay alabilmek, yada en azından nüfusuna göre adil bir payı nasiplenebilmektir. velakin amerika türkiye'yle ufak çaplı bir çatışmadan sonra marsı adil olarak bölüşmek durumunda kalır. amerika'nın kolonileştirdiği kuzey mars'ta urmusların yaşadığı ve onları köle olarak kullandığı bilinmektedir. velakin türk kolonial merkez binası mars yüzeyine kurulur kurulmaz plazma roketi saldırısına uğrar. bu silahların sadece amerika'nın elinde olduğu bilindiği halde bu ironhand tarafından insanlardan, özellikle de türklerden saklanır. olay sonrasında yüzeyde geniş çaplı arama başlatan türk imparatorluk askerleri 6 urmus savaşçısını ellerindeki plazma roketatarlarıyla birlikte ölü ele geçirir. aradan bir ay geçtikten sonra türkiye(ki o zamanlar ironhand başkanlıktan gidince imparatorluğu rectai erdöven devralmıştır. ) yaklaşık 300000 kadar kolonisti mars'a gönderir. aradan bir kaç gün geçtikten sonra urmus saldırıları şiddetle artar. ve durdurulamaz bir hal alır. öyle ki, konfederasyonun desteğini alan amerika, türkiye'nin mars'a giriş-çıkışlarını bloke etmekte, ihlal eden herhangi bir türk gemisi olursa çatır çutur indirmektedir. herzaman olduğu gibi türkler gene üvey evlat muammelesi görmüş, önceden gelen 10000 imparatorluk askeri ve kalan 290 bin civarından sivil kolonistle tabiri caizse mars yüzeyine hapsolmuştur. türk imparatorluğuyla bağlantıları kopan kolonistler kendi kendilerine sağ kalmaya çalışmış, son çıkan olaylar da mars'tan hiç bir pay alamayan türkiye'nin boş uranüs gezegenine koloni kurmak için filo göndermesine sebep olmuştur.