tek basina bahar senligine giden sevgili

kafa göz dalınası sevgili olsa da sevdiğiniz için yapamadığınız sevgilidir.

örneklemek için şu anılar sözlüğe girilir:

tarih: 10 Mayıs 2007 - Bahar Şenliklerinin ilk günü.
saat: 21:30
--------------------

sevgilinizi taa ankara'nın bir ucuna evine bırakmışsınızdır. paşa paşa yurdunuza döner gazetenizi alır okumaya başlarsınız. kısa süre sonra aşağıdaki sms diyaloğu yaşanır sevgiliyle:

sevgili: beni bıraktıktan sonra konsere mi gittin?
cnkt: sence?
sevgili: inşallah yurttur:(
cnkt: sence?
sevgili: yurt.
cnkt: tabi ki.

tarih: 11 Mayıs 2007 - Bahar Şenliklerinin ikinci günü.
saat: 00,30
---------------------

tamamlamanız gereken işler olduğu için işyerinde sabahlayacaksınızdır. gel gör ki işyeriniz okulun içindedir. hemen yanda bahar şenliği 23,30'a kadar sürer. dup tıs dup tıslar arasında işinize konsantre olmaya çalışırsınız.

hatta bu arada arayan, üstüne yanınıza gelip çağıran arkadaşlara bile "yok abi işim var. boşver." gibi bahaneler sunarak bahar şenliğine gitmezsiniz. feridun çalar, birileri oynar. kimin oynadığından haberiniz yoktur.

tabi bu arada sürekli sevgilinize mesaj atmaktasınızdır fakat kendisinden gelen son mesaj 17,30 saatindedir. "uyuyordur, ders yapıyordur, ailesiyledir" gibi avuntular sunarsınız kendinize.

saat 00,30'da bir mesaj gelir.

- ya ben kızlarla konsere gittim. kızlarla diye sana haber vermedim..

(bkz: sinirden yazacak halim kalmadı sözlük).
sonra edit'le devam ederim.

başka bir sevgili bulmaya gidiyordur. insan tek başına neden o kadar kalabalık bir ortama girsin ki, muhakkak başka işleri vardır.

sevdiği sanatçının şenliğe geldiğini öğrenip onu kaçırmak istemeyen sevgilidir.