bugün

Türk idare tarihi dersini doktora ve yüksek lisans öğrencilerine veren siyasal Bilgiler Fakültesi hocasıdır. Bakmayın doçent olduğuna 10 profesörün entellektüelliği vardır. Ancak Türk entellektüellerini çok sevmez, 19 yy da Osmanlı da ortaya çıkan entellektüel kişileri yetersiz görür. Çünkü kendilerine has bir paradigma geliştirememişlerdir. Her zaman ortadan gitmeyi tercih etmişler ve uçlara ulaşabilen marjinal kişiler olamamışlardır.

Hocanın kötü yanları da var.

1 çok kısa zamanda çok kitap okutuyor. Kitaplar sindire sindire okunamıyor. Verdiği kitap la fontenden masallar değil ki hegel bu öyle hemen anlaşılmıyor, okunmuyor. 2 haftada 2000 sayfa okuma veriyor.

2 öğrenciyle arasında bazen sert tartışmalar çıkıyor. Verdiği okumayı okumayan öğrenciyi sınıf içinde gereksiz yere rencide ediyor. Gerek yok sen anlat okumaları ver yapan yapar. Senin karşındaki insana kızmaya sesini yükseltmeye ne hakkın var.

Her şeye rağmen biraz aksi de olsa iyi insandır.
mülkiye'de küresel ve bölgesel çalışmalar yüksek lisans programında dersler veren hoca. iyidir hoştur ama çok kitap okutur, film izletir, sunum yaptırır ve ödev hazırlatır. dönem sonunda sınıftan kimseyi bırakmadı diye biliyorum.
tansu çiller. *
ismi garip... isminizin anlamı ne ? - işte su taşıyor falan.
kendisi ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesinde doçent olmakla birlikte avrasya siyaseti isimli master * dersimize giren hocamız o değilde adam rusya'nın köylerine kadar ezberletecek bize,
zira verdiği 3 kitap toplam 2500 sayfa izlememiz için verdiği 5 rus filmi var işin kötüsü bu konulardan sınav yapacak verdiği ödev tez yazmakla eşdeğer yani özetle iyi adam ama biraz fazla kasıyor öğrencilerini.