bugün

kendisi sanatçı olan aynı zamanda siyaseti de bu konuda iyi kullanan biri için hiç de şaşılacak bir durum değil.
tatlısesin trtnin kürtçe yayın yapan kanalına davet beklediğini de göstermesidir.
(bkz: ibibik şov)
kolbastı söylediğinde verilmeyen tepkiyi vermektir. program onun kardeşim söylesin. asıl kırılma noktası her programında yurdum türküsü yurdum şarkısı yurdum şiiri yayınlamayan ve türküm diyen programlardır...
"alan" memnun, "veren" mennun durumudur. geri kalan enayiler de gidip dağda parça parça olsun bu mınakoduklarım daha fazla kazanıp iki karı daha fazla becerebilsin diye. adama demezler mi ki neye sevindirik oldun düdük, ne değişti sen onu söyledin de kaç yara sardın? kaç kez gidiyorsun memlektine ya da zurnalığını yaptığın yerlere? saf temizler nasıl olsa, iki vada vuda diyip gaza getirmek kolay elbet. mnıskim!
vakti zamanında ahmet kaya çıkıp kürtçe parça seslendireceğim ve yayınlayacak yürekli kanallar arıyorum dediğinde bir köşeye sinmiş bekleyen adamın şimdi işin kaymağını yeme çabasından başka bir şey değildir.
bir çeşit tribünlere oynamaktır.
açılım meselesi çoktan halledildi deniltecek türden olaylar zinciri. ibrahim tatlıses in her hafta propanganda yaparcasına çıkıp kürtçe şarkılar eşliğinde halay çekip kürtçe nidalarda bulunduğu hadise. yok karşı değiliz belki çıkıp söylesin tamam. fakat niçin 5 ay öncesine kadar tek bir kürtçe şarkı söylemiyordun be abi? demezlermi adama ? nerdeydi o zaman aklın ? nerdeydi eğlence anlayışın? global bakışın ? olmaz! basından sonuna kadar propaganda kokan bir hareket. açılımı biz çoktan kabul ettik ey ahali siz daha ne kafa patlatıyorsunuz? dercesine bir duruş. ama suç onda ya da ''kürt tarafımla övünüyorum, türk tarafımla şaşkınım'' diyenler de değil! onları bu derece cesaretlendirip ellerine zafer meşalelerini tutuşturan kaypak ve korkak tiyniyetsiz zihniyetlerde.