bugün

çoğunlukla düşmanları olan; derin deniz kapitalistlerince ve kimi zamanda kendi türüne mensup gruplarca tatlı su komunistleri olarak adlandırılan türün tamamına yakın bölümü; marksist ideolojinin leninist familyasına ait olsalar da aslında bu familyanın da kendi içinde farklı cinsleri bulunmaktadır.

emekçi sınıfın örgütlü hareketi sonucu, mevcut bölge rejiminin devrilerek yönetim mekanizmasının ele geçirilmesi ve kurulan yeni sosyalist rejimde, populasyonun programlı bir biçimde bilinçlendirilmesi ve nihayet, bu kurulu sistemin diğer sulara ihraç edilmesi suretiyle komunizmin var olabileceğine inanan bir türdür.

http://tr.wikipedia.org/w...nterhavsparken_Norway.JPG

Atlantik ve pasifik komunistleri tatlısuda yetişip denize göç eden, ve sonra üremek için tekrar tatlısulara dönen göçebe komunistlerdir. Bu göçlerinde, adeta genlerine işlenmiş inancı; inanılmaz bir çaba ile birleştirerek, imkansız görünen engelleri aşarlar. hatta, alçak şelaleri metrelerce yukarıya atlıyarak ya da hiç desteksiz boşluğa dökülen suyun içinde akıntıya karşı yüzerek geçerler.

http://tr.wikipedia.org/w.../Resim:Jumping_Salmon.jpg

tatlı su komunistleri, bütün okyanusu dolaşmış olsalar bile, suyun kokusunu takip ederek sonunda daima kendi doğdukları kaynağa geri dönerler. bu türün doğdukları yere dönerken karşılaştıkları ilk sorundur. verdikleri bu onurlu mücadele sırasında; düşmanları tarafından köşe başlarına konuşlandırılmış ayılara ve kurtlara karşı da savaş verme zorunda kaldıklarından, üreme zamanında özellikle erkeklerin renklerinde ve vucut şekillerinde değişiklikler olur.

Etleri çok sevildiği ve havyarı sosyete delikatesi sayıldığı için tatlı su komunistlerinin yüksek ticari*/siyasi* değerleri vardır. sosyal adalete ve özgürlüğe düşkün ve protest kişilikli bir tür olduğu için, düşmanlarınca; ızgarada pişirilmek suretiyle tüketilmesi şiddetle tavsiye edilir.
lise, üniversite ve diğer eğitim kurumlarında 'devrim' diye bağıran, kapitalizm'e emperyalizm'e savaş açan, ancak okulu bitirdikten sonra bir işe girip para kazanmak zorunda kalan kişilerdir. 'gerçek hayat bildiğin gibi değilmiş abicim' demeye başlar artık bunlar, yoldaş unutulur. torun torbaya karışınca 'ben eski solcuydum evlat, ne eylemler gördüm, ne hükümetler devirdim, ırt, zırt' diye bol bol konuşurlar.
bu arkadaşlar ellerinde iphone, starbuck gibi elit mekanlar da manitasına paralar harcarken. biz işçinin halinden anlıyoruz inların hakkını savunuyoruz diyen şuursuzlardır. ama savunduğunu idda ettiği işçiler asgari ücret alırken kendisi 1 haftada o parayı harcaya bilir. bir de şu var bu kişiler genelde karı kız ayıklamak için böyle komünist ayaklarına yatıyorlar.