bugün

hukuk literatürüne ilk kez artvin' de görülen bir davada giren, bir kişinin başka bir kişinin tarlasını çalması durumu.

çalmak derken enstrünman öttürmek manasında değil, hacılamak, kaftilemek, basmak, izinsiz alıp geri vermemek manasında.

türk ceza kanununa göre ev, tarla, arsa gibi taşınmazlar çalınamaz, tck' ya göre tarla çalmak işlenemez suçtur.

ancak artvin sınırları içerisinde bir kişi başka bir kişinin tarlasını çalmıştır.

anlatalım;

artvin dağlık bir bölge olduğu için tarlalar vadilerin ırmağa bakan yamaçlarına sekiler halinde kurulmuştur. bir merdiven düşünün aynı onun gibi. merdivenin basamaklarının yatay kısmı tarla olsun, dikey kısmı ise iki tarlayı birbirinden ayıran sınır olsun. bu dikey kısım taş duvarlarla örülüdür. gel zaman git zaman aşağıdaki tarlanın sahibi kendi tarlasını yukardaki tarladan ayıran duvarı yıkarak, kendi tarlasının yüzölçümünü yaklaşık yarım misli genişletmiş ve yukardaki tarlanın fiziki olarak ortadan kaybolmasına sebep olmuştur. yukarıdaki tarlanın ortadan kaybolması yetmezmiş gibi yukarıdaki tarla sınırları içerisindeki su kaynağı ve 2 adet ceviz ağacı da aşağıdaki tarla sınırları içine girmiştir. hukuki süreç halen devam etmektedir.
taşınmaz çalınmaz, işgal edilir. bir durum hariç,
tarlanın üst kısmındaki verimli 10-15 cmlik toprağı sıyırıp alırsanız. o tarladan bi halt olmaz. böylece tarla çalmış olursunuz.