bugün

olasılık dahilinde olabilecek olandır. evet taşak geçiyorlar bizle
tanrı: "hehe şeytan kanka bak biz düşmanmışızda sen onları baştan çıkarıyormuşsunda "
şeytan: "yok artık. abi yine benim üstüme kaldı herşey sen yap o kadar entrikayı bana kakalasınlar. "
tanrı: "alınma lan hemen dur senin için bir filozof öldüreyim muhabbet ederiz"
şeytan: "büyüksün abi, bu arada şeytan değil şemsi ben"
- hep tavla tavla nereye kadar lan?

- ya beni yarattın, içime kötülüğü koydun, e kime uygulayacam lan ben bunu.

- dur lann, bi fikir buldum. insan yaratayım, oyun falan oynarız onlarla, sen kandırırsın onları. Sonra hepsini yakarız cehennemde.

- ulan yine yaptın yapacağını, haylaz şey.
barış, dostluk ve kardeşlikten; hoşgörüden, sevgiden, saygıdan bahseden bir tanrı'nın içine düştüğü en büyük tezatlıktır.
şeytan insanın kendi nefsinden başka birşey değil bana göre.
kötü düşünen nifak menfaat fitne geçiyorsa aklından bir insanın,
bu saydıgım bütün eylemlerin her biri birer şeytandır.
tanrının izni olmadan yaprak kımıldamayacağı varsayımından yola çıkarsak, dostluk hikayedir. şeytanın yaptığı her şey, tanrının izniyle olur. bu da, tanrının sorumluluğunu oluşturur ki, bildiğin çelişki!
ahirete gidince aslında onların dost olduğunu anlayıp bütün bunların insanların günah işlerken aslında kendi yaptıklarına karşın üstüne kapatabilicek bir bisi oluşturma eylemi olduğunu anlayıp aslında bütün bunları kendi kendine yaptığını anlatıp cehenneme kafa atarken gözden geçireceği olaydır.
tanrı nın bu aralar uyuyor, şeytanın ise hiç uyumadan oyuna devam ettiği ihtimali çok yüksek.
Bizim seninle tekrar bir araya gelme ihtimalimiz kadardır.