sessiz harflerin bayramı.

dinlemek de bir sanat. babadan oğula konuşmayı sevdirmişler. ''nedeni, niçini, nasılı.'' çok da önemli değil. hani yüksek sesle konuşanlar dikkat çeker ya o biçim bi şey bu - susmayı dinlemekle karıştırdığımızdan mıdır nedir- heyecanımız hep içeri kaçar, kazanan hep konuşandır. oysa biz bu oyunu 3 kişi oynuyorduk, oyun bozanlık yapmayın lan!

ağır oldum ''molla'' dediler. kimseyi sallamadım ''rahatsın'' dediler. her ikisini karıştırdım ''delisin'' dediler. zaten maksadınız, sofradaki tuzu çalmak değil mi. sustum, susmak bilmediler. konuştum, dinlemek istemediler. zaten maksadınız, senli benli savaşmak değil mi.

sen, karşıma geçip istediğin kadar konuş kafamı sik ama bazen susmasını da bil. dinlemekten çoktan geçtim, sen-ben ve diğerleri anca şarkı dinliyoruz, birbirimizi dinlemek çoktan ölmüş bir sanat. bırak sessiz harfler hüküm sürsün sokaklarda, b den z ye ilişkiye girip kelime karnavalı yapsınlar. susarken bile cümle kurup içinden nokta koymak, bana kıyak!

ya da istediğin kadar vur kafama soru işaretlerinin çengelleriyle, genzimdeki sesli harfleri binlerce metre derinliğime düşür. veya susmak hataysa sen ömür boyu konuş! sıra hep senin, sen konuş.

boşa gittiğini sanma, tepkilerin bile ''sanat'' canım.