ilkokul 1. Sınıfta O şerefe nail olmuş mağdurlardan biri de şu satırları yazmaktadır. Konuşanları gözünün yaşına bakmadan tahtaya yazdığımızdan ve hiç kimseye taviz vermediğimizden dolayı 2. Sınıfta başkanlık seçimlerinde iyi kulis yapan, hangi vaatlerle kandırdığı belli olmayan karşı cinsi komple yanına çeken rakibemize 2-3 oy farkla yenilmiştik. Ama olsun efsane başkandık hep. Ayrıca intikamımız da çok acı oldu. Okul bitene kadar her dönem sınıf birinciliği kesmedi, zaman zaman okul ve özellikle türkçede dershane birinciliği de acımızı dindirmeye fazlasıyla yetti. Hamdolsun okul yıllarımız epey parlak sayılır.
Ben de ben de. ilkokul 2. Sınıfta oldum.
ilkokulda abd başkanlık seçimleri gibi beni sürpriz aday yaptılar , 2 dönem seçildim ondan sonra yok

nasıl mı bıraktım başkanlığı daha doğrusu nasıl mı devirdiler ; hiç unutmam kaltak arkadaşlarım ders kitabımın arasına çıplak kadın resimleri koymuşlar derse gelen öğretmene kitabımı verdiler karı kitabı bir açtı beni doğruca rehberlik psikolojik vs zımbırtı uzmanının yanına postaladılar dolayısıyla başkanlık gitti kimse arkamda durmadı ondan sonra adım sapık diye çıktı ilkokul bitene kadar o sapık damgasını yedim lanet olsun , alacağım intikam var sizden .
övünmek gibi olmasın ama hiç seçim kaybetmedim. ilk 8e kadar dönem dönem 4 kez başkanlık yaptım. lisede de bir kez yaptım ve bayrağı gençlere teslim ettim.
Hep istemiştim ama sadece başkan yardımcısı olabilmiştim çünkü benden havalı ve yakışıklı puştları başkan yapıyolardı bu dediğim ilkokuldu tabi.
ben. iyi bir seçim konuşması ile kazanmıştım. hiç bir vaatte bulunmamama rağmen.
Eğitim Yılının başıydı. Hoca dedi ki, adaylar çıksın ve yarına sınıfa sunacakları vaatleri yazsınlar, konuşmalarını hazırlasınlar.

Kendime çok güvenmediğim halde bi cesaret geldi, tahtaya çıktım. O zamanlardaki en büyük rakibim Dilara da çıktı. Dilara’yla aynı mahalledeydik, aramızda elektrik çıkacak kadar rekabet vardı. Nedense sınıftakilerin de tavırlarına falan baktığımda ona daha çok saygı gösteriyorlar, onunla daha çok oynuyorlardı sanki. Galiba o benden daha güzel diyeydi.

Büyük ihtimal o seçilecekti ama yine de içimden geldiği şekilde konuşmamı hazırladım.

Çıktık okuduk ertesi gün. Arkamızı döndük oylama yapıldı. Çok umutlu değildim ama ben seçildim! *

En çok şaşırdığım ve en mutlu olduğum anlardan biriydi. Üç yıl başkanlık yaptım ondan sonra.
Ben ilköğretim üçüncü sınıfa kadar yaptım başkanlık. Sonra zirvede bırakmam gerektiğine kanaat getirip bıraktım.
4. sınıfta sınıf reisicumhur u olmuştum.
zaten sınıfta iki yaramaz vardı ben ve ahmet. ikimizi bir başkan yaptı hoca. biz de olayın içini bilince sınıfa göz açtırmıyorduk. sorun kökünden halloldu.
Çok öncelerden okulda spor kulübü başkanı olmuştum ama anlam verememiştim. Sınıf öğretmenime gidip söylediğimde kadın affalladı. O bile bilmiyor ne boka yaradığını şahsen ben de bilmiyordum.
Ben hiç değilim. Bizim zamanımızda henüz demokratik olgunluğa ulaşamamıştık. Öğretmenin atadığı kişi sınıf başkanı oluyordu. Aday olman bile söz konusu değildi. Kabul edenler, etmeyenler oylaması yapılırdı. Genelde kabul edilirdi.
Ömrümde 2 kere sınıf başkanı olmuştum, ilkokulda başkan olduğum yani ilk başkanlığım tam bir fiyaskoydu.
Seçim vaatlerimi fazla abartıp herkese dürüm alacağım demiştim. ( sanırım o dönemler cem uzanın dürümlü mitinglerinden fazlaca etkilenip söylemiştim) tabi 45 kişiden 40 kişi bana oy vermiş ve başkan olmuştum. Gelgelelim başkan olduktan birkaç gün sonra seçmenlerim dürümlerini istemeye başlayınca benimde cebimde 500.000 (o zamanın parasıyla) yani bir simit+bir meyve suyu alacak paradan başka para olmayınca seçimde rakibim olan çocuk odtü' lü abisinden dinlediği darbe muhabbetleriyle sınıfta isyan başlatıp kendi çapında darbe yapmış ve öğretmen benim başkanlığımı elimden alıp listeden rastgele birini başkan yapmıştı. O zamanlar küçük bir kartalın kalbi nasıl dayanabilmişti buna anlatamam. Bir hafta etkisinde kalmıştım şimdi gülümseyerek anlattığıma bakmayın beni o zamanlar derinden üzmüştü.
şimdi şöyle anlatmak gerekirse 8 yıl boyunca ilkokul ve ortaokulda, 2 yıl lisede 1 yıl da yurtta başkanlık yaptım.
üniversitede sınıf temsilcisi olmam için çok ısrar etseler de artık yorulduğum için tercih etmedim.

tam cumhurbaşkanı olacak potansiyel var bende.
Esenòla.
Sevdiğim buse diye bir kız vardı. Benden az oy alarak yardımcım olmuştu. Ulan ne mutlu olmuştum be ..
bu boku bi ben yapmadım galiba.
Sadece 1 gün yapmış olduğum başkanlıktır. Tahtaya ismini yazdığım arkadaşlar dayak yiyince bir bahane ile istifa ettim. Daha o yaşlarda hiyerarşiyi altta kalanın canı çıksın öğretisini işletiyorlar çocuklara.
Tabii ki ben.
Ortaokulda sınıf başkanı
Lisede ülkü Ocakları okul başkanı
Üniversitede gençlik teşkilatı başkanı
Askerde çavuş
Çalıştığım fabrikada ustabaşı
Şimdi ise iyi parti ilçe teşkilatı gençlik kolları başkanı.

Ha güreş yaptığım donemde de kulüpte sporcu sorumlusu idim.
7 sene üst üste başkanlık yapınca "başkaaan" diye çağrılmaktan ismimi unutmuştum. Alakasız insanlar bile başkan diyordu aq. Ne günlerdi.

sonra yapılandırmacı, modern bir öğretmenin gelip: "oğlum sen iyisin de, şu işe yaramaz x arkadaşını başkan yapalım da bari sorumluluk duygusu ile hareket edip aramıza katılır" demesi ile 7. senenin sonunda görevi ite çakala devrettik.
Esenòla.
sınıf başkanı değil kızılay kolu bile olamadım amk.
o da bir şey mi? 3 bloktan oluşan okulun başkanı yapmışlardı beni. öğretmenlerden özenip elime sopa yerine bir tel alıp sınıfları dolaşmaya başlayınca rütbemi geri aldılar, nedense...
Oldum. Pişman değilim. Kötü günlerdi.