bugün

kitap yollayarak karmaşaya neden olduğu besbelli olan tanrımızın neden sessiz kalarak daha "cool" ve gizemli kalmadığını merak eden kişinin aklına gelen soru.

Düşünsenize, bir sürü gereksiz detayla uğraşacağına; şöyle karizmatik karizmatik, insanlarla çok fazla yüz göz olmadan, onları tehdit etme, onlara öğüt verme yerine, sessiz kalıp gizemiyle onları etkilese daha güzelmiş sanki...

neyse belki de göndermemiştir.
belki göndermemiştir, allah ve diğerleri fakedir. gerçeği cool bir şekilde bekleyip gülüyordur.
Sükut, her yerde put gibi susmak demek değil, gerektiğimizi zaman konuşmak anlamına gelen bir kelimedir. Uslubuna uygun, adabına göre konuşmak anlamına gelir bir yerde de.
Sizinki cahilin susması gibidir, doğruyu bilenin susması lanetlenmiştir peygamberimiz tarafından.
Sessiz kalp gizemindense, kalp huşusunu getirir, islam ilmi ve erkanı.
Yerine göre susanın, içinde bir sükunet oluşur.
içi dolu olan her dağ bir gün patlamak zorundadır.
Sözü her dinleyen, bir gün kullanacaktır beyler...

Not: ateist vs. arkadaşlar, atıp tutmazlarsa sevinirim. biz size öbür dünyada kazığa oturacaksınız, cehennemde büzüceksiniz vs. demiyoruz, dinsizliğinizlede dalga geçmiyoruz, siz de bir parça saygılı olup şu sözlüğün yazarı olma şerefine erişin artık lütfen...

Not: Bunu Eksileyen Arkadaşların insanlığına Siker, Kendilerine Sevgilerimi Sokarım.
göndermiş çünkü yarattıgı her kafadan bu tarz aptal saptal sözler çıkmasın istemiş.denilecekleri bir kitapta toplamış.
başlıkta en ufak bir hakaretten eser bulunmamasına rağmen, hakaret etmeyi görev edinmiş, kendini "müslüman" olarak adlandıran kişilerin öğütle de hiçbir şekilde adam olmadığını gören tanrımızın başarısızlığını görünce, neden böyle bir şeye gerek duyduğunu sormaktan kendimi alamadığımla ilgili soru.
sükut altındır, sözüne tanrının da katıldığı öngörüsüyle oluşturulmuş bir sorucağızdır. olabilir ki, allah sükut etmek istemez. o öyle diyorsa öyledir. o sana böyle yapacaksın , der , sen de hayır ben başka türlü yapacağım dersin. kuran´a göre o anda "nefsini tanrı edinmiş" olursun. çünkü tanrının dediğine değil, kendinin dediğine inanmışsındır. allah "kural belirleyicidir", ama kendisini görmediğin ve etkisini hissetmediğin için, kendini "ondan serbest" hissedersin. buna "mühlet" denir. allah´ın yaptığı "mühlet vermek" tir. mühlet bizim için ölümdür. ölümden sonra bu konuların uzun boylu tartışılacağı söylenmiştir. ve bu, uzunca bir kitapta defalarca tekrar edilmek suretiyle söylenmiştir. sen buna inanmayarak şu ya da bu şekilde buna itiraz edersin. o da senin hakkındır. verdiğin bir karardır. ama sen bu kararının hesabını vermek zorunda bırakılacaksındır. bütün mesele de zaten, bundan ibarettir. eğer o "mesele" hiçbir şekilde yoksa, hiç olmamışsa, sen zaten haklısındır....ama ya gerçekse?...
susalım ve sadece okuyalım diyedir belki. insanlık ne der bu duruma bilmem ama.
(bkz: allah varsa dine ne gerek var)
güncel Önemli Başlıklar