bugün

kendisiyle çelişen bir eylem.

farklı bir oluşum sözlük. bir formatı olan, kuralları, kaideleri olan bir oluşum. sen de zamanında bakmışsın ve demişsin ki; "ulan ne güzel bir şey bu, ben de yazar olayım bari."

ancak bir süre sonra tüm kurallarını bilerek ve kabul ederek, hatta severek girdiğin sözlükte demokrasi yok, şu yok, bu yok diye garip garp eylemlerden bahsediyorsun. tamam, herkes sözlüğü geliştirmek için öneriler sunabilir, bazı durumlarda itiraz edebilir. ancak böyle yapıcı olmayan provokatif eylemlere götüyle gülerler.

hem kim dedi ki size sözlüğün demokratik bir ortam olduğunu? nerede size sözlükte demokrasi vaad edildi onu merak ediyorum.
bilinçli yazar nasıl olur sorusuna gerçek bir cevap verecek eylemdir.
igneyi kendine cuvaldizi baskasina batir sözünden hareketle "daha iyi bir sözlük için oku ve dinlen" şeklinde de geliştirilebilecek olduğunu düşündüğüm eylem.
uludağ sözlük kuralları laf olsun diye yazılmadı sanırım. kimse diyemez ki başlarım kuralına ve kimse demesin ki istediğimi yazamıyorum. kurallara aykırı yazarak kuralların yaptırımını aynen kabul etmiş olursunuz. amaç paylaşım burada. ve bu paylaşımın çekilebilir olmasının yolu kurallara uymada herkesin azami gayret sarfetmesinden geçer. birileri ayarın dozunu kaçırırsa, diğeri, küfür ettiğinin farkında olmazsa, bir başkası normal bir eleştiriyi dine vatana küfür olarak görüp işi şahsi dalaşmaya dönüştürürse elbette bunun yaptırımına katlanmak zorundadır. realitede kurallar neyse burada da aynısının olmasından daha doğal bir şey olamaz. bu kuralların demokratik olmadığını söylüyorsanız yazar olmayı neden kabul ettiniz diye sormaaları da eşyanın tabiatı gereğidir. ha "kurallar herkese eşit uygulanmıyor" diyorsanız meramı anlatacak girişim bu olamaz, olmamalı da. şimdi çıkıp birileri yönetimin yalakası kankası falan derse onlara da şunu derim tanımam etmem yönetimde olmak gibi bir meramım da yok. kaldı ki başlıkların ve entrylerin çoğunun tarzı da hoşuma gitmiyor. baktım olmuyor çeker giderim ama ne yönetime çemkiririm ne de buradaki başka bir yazara. yazar olmayı geçtim önce insan olmak gerekir. insan olmak da karşılıklı saygıdan geçer. istediğini yazmanın bir bedeli vardır. realitede edilen küfür ve hakaret niteliğindeki söz ve davranışların bedeli açık her, türlü kurallara aykırı hareketin de. burada da farklı olmasını beklemeyin. alkollü araba kullanıp ehliyetinizi alan polisi dövmeye kalkmakla aynı şey bu yapılan. hepinize bol ve neşeli entryler, boş işlerle uğraşmayın.
"bunlar fasa fisodur, gulu gulu dansı yapıyorsunuz."

fecrettin telbakan (düşüncü nesil sazan)
bir derdim var butonundan giderilebilecek sorunsal.
çaylak olan derdini anlatır, çok değil 3-5 ay içinde gerekli, tatmin edici cevap kendisine iletilir. panik yapmaya gerek yok. hele ki kampanya adı altında toplumu kışkırtmaya, provake etmeye hiç lüzüm yoktur.

o değil de kampanya çığırtkanı bugüne kadar açtığı provakasyon dolu başlıklar nedeniyle neden çaylak/silik edilmedi, bunun cevabı çok daha önemli.

en son moderatörlere çemkirdiğimde 15 gün çaylak olmuştum, bu kampanyayı yürütenlerinde çaylak edilmesi moderasyonun adil olduğunu gösteecektir tarafıma. yoksa avukatlarıma veeceğim talimatlarla bu sözlüğün başını ağrıtabilirim.

çok kastım lan bişiler yazmaya...

neyse kim çaylak olmuş, kim silinmiş meseleleri fazla abartılıyor. özellikle gedikli yazarlar söz konusu olunca. sanıyorum hepsinin de diğer sözlüklerde hesabı vardır, gider orda yazarlar ya da burdaki feykleriyle yazarlar, ya da ne bileyim yazmazlar hiç bir yerde. çok mu büyüttük bu sözlük işini bizler? sanki hayatımızın olmazsa olmazıymış gibi tavır içerisindeyiz.
çaylak veya silik olan arkadaşlara çağrım; go* götüne yolla memleketine. bu kadar ciddiye almaya değmez sanal ortamlar.
moderasyonun cifte standart uygulamasindan sıkılan yazarların katılması gereken eylem.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar