bugün

ilerleyen yaştan mütevellit bayram harçlığı alamayacak yazarların uyanacağı buruk bayramdır. gerçi ben yine de umutluyum.
bayramın ilk günü sevdiğin insanı portekiz uçağına bindirmek.
evet biraz zor olacak ama inşallah ayrılıkların ilk ve sonuncusu olur.
uzun zamandan beri süregelen, öpücek el bulamamakla alakalı yaşanılan, özlem duyulan, bayramların getirdiği,yok, aslında her bayram hatırlattığı gerçek, burukluk. *
bayramın ilk günü o çok sevdiğiniz kişinin ölümünün tam 2. senesi olması nedeniyle doğallaşacak durumdur.
mantar tabancasıyla mantar patlatıp o barut kokusunu ciğerlerime çekemediğim her bayram. buruk olmasa da sanki çocukluğumuzdaki bayramlar daha özeldi be.

(bkz: sana puanım 9 kanka)
çocuk iken yaşanılan o masum duyguyu yaşamamak ne büyük acı, ne büyük kayıp. düşünsenize bir tane cam şeker sizi saatlerce mutlu ederken şimdi kafanıza çuval dolusu şeker dökseler kılınız kıpırdamaz. kuruş kuruş biriktirilen paralar, onlarla top almak, balık ağı almak ne güzeldi. şimdi para var ama o tat nerde allah'ım. ağlayacam. iyi ki hala ağlayabiliyorum korkarım bir kaç yıl sonra o da kaybolacak. taş mı olacağız ya rab! yaşadıkça, gördükçe her şeyin tadı tuzu yok olup gidiyor.
sevdiklerimden ayrı geçirdiğim bayramdır. Bayram'dan benim beklentim, çabuk geçmesi en azından buruk hissedecek olanlar için.