bugün

Lahmaç söylemek istiyorum.
koşulsuz, beklentisiz, fakatsız, altında hiçbir menfaat beslemeden birine saygı duymak ve onu içselleştirmek dünyanın en riskli şeyi.
bu kadar net bir şekilde saygı duyduğunuz insanın ileride ne kendisine ne de başkasına saygısının kalmadığını anlamak, onu iğrenç bir yaşam tarzıyla hele de mutlu şekilde görmek kendinizi ve değer verme şeklinizi sorgulamanıza neden oluyor. düşündüğünüz, önemsediğiniz ve üzüldüğünüz kadar birisi olmadığını anlamak, siz böyle düşünürken onun en rezil hallerini, en mide bulandırıcı hallerini mutlulukla yaşadığını görmek birilerine manevi değer verme hissinizi köreltiyor, alıp götürüyor.

herkese ve her şeye yüzeysel yaklaşmak en sağlıklısı sanırım.
Hani insan düşünen bir varlıktı? insan düşünebilen bir varlık/hayvan değil. Düşünenler, dünyaya bir katkısı olmuş insanlar, buluş yapmış insanlardır. bizlerin hiçbir katkısı yok. Birbirimizi yemeyelim şimdi “herkesin dünyaya gelme amacı vardır, ucundan kıyısından katkı yapmıştır” demeyelim. Öyle bir şey yok. Sadece zarar.

Birbirimizi kırmada muhteşemiz. Küçük düşünürsek, bir kelimeyle birbirimizi kırabiliyoruz, büyük düşünürsek, ülkeler birbirini sömürüyor, ülkedeki kaynaklar için savaşıyorlar. Sonra gittikleri ülkelerdeki insanların hayatını mahvediyorlar. Hangimizin bunu yapmaya hakkı var? Hangimizin bir insanı kırmaya hakkı var?

Bir gün öleceğiz. Keşke birbirimizi kıracağımıza birbirimize değer verkes, bir insanın derdini gerçekten dinlesek, yardımımız dokunmasa bile onu anladığımızı ve yanında olduğumuzu belli etsek ama bunlar yok. Saçma sapan sosyal medya siteleri, saçma internet siteleri... ya ilişkiler bile artık çok iğrençleşti, kolaylaştı. Artık dış görünüşünü beğenmen yeter. ilişkiyi başlatmak için sokakta gördüğün insanı da otobüste gördüğün insanı da sağa kaydır yeter. O da senin dış görünüşünü beğenirse o ilişki başlar ama ne kadar sürer? (Çok kısa olacağı kesin ama ben buna cevap vermeyeyim)

Sözün özü: birçoğunuzdan nefret ediyorum ama en çok da kendimden...

Not: Bu kadar saçma bir yazıyı sonuna kadar okuduğunuz için özür diliyorum.

Edit: bir de sabahtan beri sağ gözüm seğiriyor.
çok sinirli geçen bir günün tüm stresini, çok tatlı bir sohbetle atlatabildim şükür.
uykucu olmasan daha sabaha kadar konuşmak isterdim.
ve 'eğelenceli', verimli imiş konuşmamız, ben.
sonunda dertlere dalmadan uyuyabileceğim bir gece, teşekkürler.
Canım bizde yollar tek şerit bu gidişin bir dönüşü olmaz haberin olsun.
Karnım aç.
Şimdi düşündüğüm bir şeyi paralel evrendeki ben onu yapıyorsa onun düşündüğü şeyi başka ben böyle böyle giderse sonsuz ihtimal ortaya çıkar. Peki bu ihtimallerden hangisi gerçek benim? Aman gideyimde tavana bakayim.
https://m.uludagsozluk.com/e/39875475/

O genç haklıymış. Tam da ben birşeyler olsun istiyordum, olmadı. Arkadaş olarak görüyorum nedir abi? Eskimedi mi artık bu klişe? Beğenmedim seni de bari kabullenelim.
kuşuma dişi alacağım, çok heyecanlıyım. resmen evladını everecek ebeveyn gibi hissediyorum garip. bakalım anlaşabilecekler mi? *
selamlar.buraya girmeyeli daha doğrusu bir seyler yazmayalıı epey olmus.size uzun süredir yasamımı özetleyen bir sarkı bırakıyorum.

https://www.youtube.com/watch?v=vO8kYYbT9y0
Sozlukten baska dostum yok. Bir tek sana anlatiyorum sozluk. Insan olmus olsaydin eger sana bu hakki tanimazdim biliyorsun degil mi dostum?
sabahın köründe,
burnumu çeke çeke Ahmet Arif'in Anadolu şiirini dinleyerek ağlayacak kadar ne zaman duygusal oldum ben ?
Ne zamandan beri şiirler bana ihanet eder oldu ?
Ne zamandan beri kitaplar arkamdan kuyu kazar oldu ?
Bir insanı şiire kaydetmek neye dahil usta ?
Dizelerin,kalemin,kitapların,şarkıların anlamları üzerime neden hücum ediyor ?
***
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende,
Anlıyor musun ?
***
Dilimin unuttuğunu gözlerim, gözlerimin unuttuğunu kalbim unutmuyor..
çok acıktım. iki lokma bi şey veren olsa da karnımız doysa. 3 gündür falan yemek yemedik.
günümü şenlendiren playlist'inden öpüyorum.
sanırım sen, tüm kötülüklerden sıyrıldığım için, evrenin bana verdiği bir hediyesin.
Burdn alayınızı (bir süre sessizlik) sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
https://youtu.be/4goteVqB1uk

Şu adamım sesinde bana huzur veren bir şeyler var.
Hayat zor. Demek istediğim bu.

Arthur, dediğini yapman da zor.
seninle başım dertte
ne yapsam bilmiyorum
canımdan bir parçasın
söküp takamıyorum.
dar görüşlerden ve birbirini kısıtlayan insanlardan nefret ediyorum. başkalarını cinsel tercihi, ilişkileri yüzünden yargılama hakkını kendinde gören insanlardan nefret ediyorum. ayrıca hayvanları zehirleyip ölümünü izleyen yaratıklardan da. birlikte yaşamak neden bu kadar zor? söyleyeceklerim bu kadar.
Yorgunum be sözlük.
Başlıkların birçoğunu gördükten sonra diyorum ki:
Bu ne lan?
Evet olgun bir birey olmama rağmen bu tepkiyi veriyorum
yorgun değilim..
Iyi niyetinizi kullanan insanlara, arada kötü tarafinizida gösterin ki...
Sizi salak, kendini zeki sanmasin.
Giden ayaklarsa eğer, geri gelir. Fakat giden gönülse, işte o bir daha geri gelmez.
Ahmet Arif