bugün

banyolardaki musluklardan çok korkuyorum. evet musluk fobim var benim.
hamas örgütmüş bense bir şehir falan sanıyordum . *
hayatı boyunca sevişememiş,cinselliği pek tadamamış insanların bu konularla ilgili daha çok entry girdiğini farkettim sözlük. oha çok tespitçiyim bugün.
çantamdaki mavi ofispenlerin sayısı her geçen gün artıyor. ne ara kimin kalemini çantaya attım bilmiyorum. annem de "bizim sülalede eli uzun kimse de yoktur sen kime çektin bilmem ki" diyerek dalgasını geçti gün itibariyle.
hala çok önyargılıyım.
evde pilkisayar olmayınca kendimi kitap okuma işine vermişim ben. şimdi hergün en az birkaç sayfa kitap okumadan yatarsam kendimi eksik hissediyorum. bir ayda aldığım mesafe bu. bilgisayar aldığımda kitabı bırakmayacağım. başkasının kurguladığı dünyaya kendi hayal gücünle yolculuk yapabilmek demek kitap okumak. alışıp, kapılıp gitmişiz interaktif dünyanın cazibesine. interaktifsiz de sanal iletişim kurulabiliyor kitaplarla. görseli az, hayal dünyası zengin bir yol hem de.
kendime çok üzülüyorum sözlük.
nazım hikmetin şiirlerini çok seviyorum.
ama sevmemem gerekiyor.
lisedeki günlerime az da olsa dönebilmek için lise arkadaşlarımla pilatese yazıldım. minicik sömestr tatilimizi topların üstünde geçireceğiz.
ense bırakan erkekler çok aşırı bi şekilde itici geliyor ve büyük bi çoğunluğunun ülkücü olduğunu düşünüyorum...

(bkz: tespit sıçmak) ardından da sıvamak *
şu an kendimi deli gibi hissediyorum ama sadece şu an.
sözlük içimde daha fazla tutamayıp itiraf etmek istediğim bir şey var hazır ol!!!

vizelerden bunalmıştık. bir heyecan arıyorduk. 4 kafadar (emo,baho,nigga ve çakma organizatör) birşeyler yapıp bu sıkıntıdan kurtulmaya karar vermiştik. bi anda efsane organizatörümüz konuşmaya atladı

ç.o:knka galatasaray-fener maçı varmış gidelim mi lan.
emo:olum bi siktir git bilet alcak para yok
ç.o:olum sen çakma organizatörün arkadaşısın bilet işi kolay çözcem onu.
baho:olum yol parasını napıcaz lan
ç.o:ben onuda düşündüm olum dogu ekspresiyle gidecegiz amk dönüştede ver elini otostop

bu arada nigga(ben)bu konuşmaları kafamda canlandırıyordum.sınav stresinden sıkılmış ben olarak aslında hiç fena fikir degildi.gidersek eglenecektik biliyordum.ama artık tek sorun icraata geçmekti ve eskişehirde biletix yoktu.önce internetten abone olup kredi kartıyla almaya çalıştık ama başarı saglanamadı.ama çakma organizatörümüz boş durmuyordu.

ç.o:olum ayarladım ben bilet işini siz bana güvenin
emo:tamamda nasıl
ç.o:arkadaş mesaj attı grup halinde gidiyorlarmış.sadece 10 liraya hem abdi ipekçiye götürüyorlar hemde biletini veriyorlar.

bu haberi alan bizler coşuyorduk.ne yol sorunu çekecektik ne de bilet sıkıntısı herşey hazırlanmıştı artık.eee grupla gitmenin tadıda bir başkaydı hani.

eskişehir tren garına gidip bilet işi halledildi.ve bize sadece 23:30 trenine zamanında yetişmek kalıyordu.evet biz amacımıza ulaştık 23:15'te gardaydık.ama tren yan çizmişti tam 3 saat rötarla geldi.(bu arada ettigimiz küfürleri yazmıyorum sözlük formatına aykırı)

en sonunda tren geldi ve dogu ekspresine adımımızı attık. dogu ekspresinin kendine özgü efsanevi kokusu heryeri sarmıştı. ve ç.o muhteşem hareketiyle çantasından bir anda jagler markalı deodorantını çıkardı.biz artık ç.o ya tapıyorduk.mistik kokular altında geçirdigimiz yolculuk sabah 8 sularında pendik'te bitmişti.

indigimiz anda bizi karşılayan çok saygıdeğer babam. tam iki saattir bizi o öldürücü sogukta bekliyordu. kısa bir tokalaşmanın ardından hızla arabaya geçtik. babam bir dolmuş şöförü edasıyla kah açtıgı arabesk müzikle gaza geliyor.kah hatalı sollama yapan şöferlere kayıyordu.babamın gaza gelmesiyle bizimkilerde gaza gelmişlerdi ki bu durum babamla bizimkileri bir anda kaynaştırıveriyordu. yarım sat geçen hoş sohbetin ardından babam bizi anneme bırktı. çok muhterem validem 45 gündür beni görmüyordu ve herhalde ne yedirirsem kar gözüyle bakmış olacak ki geldigimiz anda bakkalı aradı. siparişler verildi ve ordan kulaklarımızın pasını silen bir soru geldi. hepiniz camel mi içiyorsunuz gençler. sevinçten zıplayan emo kafasını tavana çarpmaktan son anda kurtardı *ardından hazırlanan mükemmel kahvaltıya oturuldu. kahvaltı sonunda annem enerji hapları diye getirdigi papaz vitaminleri zorla hepimize içirdi(ama işe yaradı hani)sonrasında camellar tüttürüldü.biraz da masada hoş muhabbet edildikten sonra gitme vakti gelmişti. eee maceralar bizi beklerdi sonuçta.

ç.o yine iş başındaydı beykozlu olan kardeşimiz ç.o bize maç saatine kadar beykozu gezdirmeye karar verdi ve hemen işe koyuldu. liseden arkadaş trust çagırıldı. arabasıyla gelen trust gönülleri fethetti. beykozda uzun bir gezinti yapıldı. ve hakkaten o günün güzel olaylarından biri olarak tarihe geçti.beykozun filmlere konu olan manzaralarında ve muhteşem tarihinde eşsiz bir gezintiye çıktık. artık bizimde bir yerde sayısız fotograflarımız çekilmişti her ne kadar telefon ile çeksekte hepimiz çok mutluyduk hani.
ç.o bizi beykozdaki evine götürdü annesine önceden haber veren ç.o hazırlıkları çoktan tamamlatmıştı bile. annesi enfes bir sofra hazırlamıştı bile. balıklar,slata ve çorba afiyetle yendikten sonra maç saatine ok yaklaşıldıgı için oradanda ayrılılmıştı.

artık o meşhur grup beykozlu aslanların gelmesi ve otobüs ile abdi ipekçiye gitmek kalmıştı. saat 6 dolaylarında beykozlu aslanların otobüsü gelmişti. binerken gayet mutluyduk çünkü beykozun o güzel sahilinde biralarımızı yudumluyorduk ama şu diyalog bizi içten sarstı.

emo:biletler tamam dimi birader
b.a:SIKINTI.

bir anda darma duman olmuştuk. ama herzamanki gibi ç.o lafı yapıştırdı.

ç.o:HEP BÖYLE DERLER.

(bkz: bindik bir alamete gidiyoruz kıyamate)

güvenmiştik otobüse bindik yola çıktık. bitmek bilmeyen yol bir yandan biraların içilmesiyle idrar torbamızın artık isyanı bir yandan bastırıyordu.

en sonunda ç.o bira şişesine işeme kararı aldı bu büyük bir akımın başlangıcı oldu 15 dk içerisinde bütün bira şişlerinde bir pipi göze çarpıyordu ki bu hiçte güzel bir görüntü degildi. ortamı saran çiş kokusu insanları hayatından bezdirmişti.bu muhteşem esanslı koular arasında sonunda abdi ipekçiye gelinmişti. bilet hala sıkıntıydı. maçın başlamasına 15 dk kalmıştı ama hala bilet sıkıntıydı.son 5 dk kalmıştı ama bilet yine herzamanki gibi sıkıntıydı.

ç.o:kendim girmem sizi sokarım
demişti ama hiç öle olmadı.
(bkz: fenere çakıp sevinememenin acı hüznü)
içlerde buruk bir hüzün yaşanan onca güzel şeylerden sonra gelen sıkıntı sözüyle lanetlenmiştik adeta.hiç birşey yolunda gitmemeye başlamıştı. maç başlamıştı 15 dakika geçmişti ama biz hala dışardaydık.arayan arkadaşlarımıza dışardan yapay tribün yaparak olum maç çok fena heyecanlı diye bagırıp duyamıyoruz diye kapatıyorduk telefonları yüzüne.artık umut kalmamıştı geri dönüş vakti gelmişti ama ç.o organizasyonuna hala bok sürdürmemeye devam ediyordu.kaçak binilen metrobüsü bhane göstererek kaçak bindik benim syemde diyecek kadarda yüzsüz olan ç.o yu o anda dövmek istedigim kadar hiç bir zaman istememiştim.ama hata bizdeydi
(bkz: el sikiyle gerdege girilmez)
(bkz: kılavuzu karga olanın burnu boktan kurtulmaz)

olay zaten maça giremememizden çok eskişehire dönüdügümüzde geçilecek olan dalga serisinden korkmamızdı. kadıköyde bir dönerciye oturuldu kararlar alındı.maça gidilmişti. eskişehire döndügümüzde tanıdıgımız insanlarla her görüşmemizde ilk sordukları soru maç nasıldı lan sorusudur ki bu da bizi günde 10 kişiye yalan sölemek zorunda bırakmıştır sözlük.
(bkz: ben dünyanın en çok yalan söleyen adamıyım)

heee bu arada dönüş biletimizi dogu kspresinden almadık.neyymiş herşeyi yaşayarak ögrenecekmişiz demek ki.
allah'ın sopası yok, malum! senin gibi bir 'odun' la sınıyor beni işte ! *
bugün...
evet bugün. bir gün. bir gün olması baştan olması. geriye dönük bir ilk gün. geçmişin ilerisi olan bir gün. aslında dün bugün.
dün gece hiç uyuyamadım, uyuduğum zamanlarda da kabus gördüm. sebebi yarın diş doktoruna gidecek olmam. bu yaşıma geldim eşşek kadar insan oldum ama deli gibi korkuyorum dişçiden. yarın hemen geçsin bitsin akşam olsun istiyorum.
yatmadan önce mutfaktaki masanın üstünde duran sürahiden su içmeden yatmam.Sürahinin yanında bardak olmasına rağmen hiç tercih etmem direk dikerim.Şimdi gittim su içmeye,bizlm bebeler sürahiyi değiştirmiş,ibneler nerden bulduysa.Lan bununda su akan yeri geniş, bi diktim sürahiyi ki foşur foşur akıyor.Donuma kadar ıslandım.
itiraf ediyorum justin bieber ilk çıktığında "fena değilmiş bu çocuk ya" demiştim.
aslında cemaatçiyim.
sözlük sınavların ırzına geçtim. yarın aşık olduğum egeme dönüyorum .
ege nin havası gibi yok sözlük , laf aramızda oldum olası sevemedim başka yerler.
biscolata starz reklamını çok beğeniyorum.
sözlük seninle olan flörtümüzde araya finaller vs birton şey girdi malesef uzak kaldım senden, ha gel gör ki özlemim büyük ve koşa koşa geldim sana..
aaradan geçen zamanda epey itiraf epey drama epey acı epey duygusal hezeyan oldu ama bunların detaylarına girmiycem sadece özet geçip tek cümleye indirgiycem o da şudur ki ' aşk yeniden '.
şu an gomeda izleyip korkuyorum sözlük. ühühüh. normal değlim ben.
eğer bir kutu hap alıp intihar etsem ve bir de intihar mektubu bıraksam, annem "uyuma numarası yapıyor" der. o derece güvenilmezim.
ne zaman ekşi sözlüğe bir şey bakmaya girsem sağdaki dön bebeğim butonunu gördüğümde açıp dinliyorum bu şarkıyı.
sözlük; eğer sevgilim arkamdan bi işler çeviriyorsa, sadece sırtımı dönüp gideceğim. gerçekten.
editbüdüt: günahını almışım, çok kızdım kendime çoookk!