bugün

itiraflarımı buraya değilde kendisine yapmak istediğim başlık.
O kadar öz güvenimi yitirmişim ki derdimi bile anlamıyorum.
Bu nasıl bir duygu lan..

Çok berbat bir hayatın içindeyiz toplum olarak.
Herkes uçuk yaşıyor kimin eli kimin cebinde belli değil.
neye, niçin uğraşıyorum ki diye sık sık kendimi sorguluyorum ve her seferinde boşuna uğraştığım bir sürü şey buluyorum.
bir sarılsa içimdeki tüm buzları eritecek gibi ama... hayırlısı bakalım.

edit: sarıldı....
Çoğ hoş bir hanım tanıdım sözlük.

Lakin şartlar hiç uygun değil...
Aniden gece yağmur sesine uyanınca modemin fişini çekmeye kalkan, hazır kalkınca da balkondaki çamaşırları toplayan birine dönüştüm. Ne diyim. Hayırlı olsun ve de emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler ulan.
bazı entryleri teek teek şikayet etmekten sapkınca bir keyif alıyorum. meditasyon gibi.
Geçen gün evde löp diye düştüm sözlük. Bildiğin manda boku gibi yapıştım yere. Ve bileğimi çatlattım!

10 dakika önce bardaktan yere su dökülmüştü. Amaaan dedim nolcak buharlaşır gider. Ve o suyu ben orada unuttum ve 10 dakika sonra yere yapıştım. Ev zangırdadı lan sözlük. Gürültüden evdeki kedi yatağın altından 2 gün çıkmadı.

2 saat bileğim ağrıdı evde. Sonra dayanamadım tek elle araba sürüp hastaneye gittim. Teyzem aradı. Düştüğümü söylemeye utandım. Evde tv izliyorum dedim. Tam o sırada hastanede anons yapıldı. Teyzem o ne öyle dedi. Dedim doktorları izliyorum!

Bilek sarılı, kalem dahi Tutamıyorum.
Her günüm aynı ya.
üzerim.
Eskiden ara ara gelen bi duygu son zamanlarda üzerime yapıştı. Çok mutsuz hissediyorum. Çok boş...
Çok para lazım.
Kötü bi gün geçirdim. Trafik kazası yaptım. Büyük bir olay değil ama Gözümün önünden çarpma anı gitmiyor. Sağlıkla ilgili bi sorun yok çok şükür. Ama insanı gerçekten çok etkiliyor ve pamuk ipliğine bağlı yaşadığını hatırlatıyor. Başımıza birşey gelmeden geçen her gün her an büyük felaketlerden korunarak yaşıyoruz kimbilir.
Bazı şeyleri sürekli dillendirdiğim için ters etki yaratıyor ve hiçbir zaman gerçekleşmiyor. Sanırım buna bir son vermem lazım.
Her konuda haklı olan annemin bu konuyla ilgili de şöyle bir sözü vardı:
“Çok üren köpek av edemezmiş.”
Artık bazı konulara biraz daha az takılıp daha az dillendirmem gerekiyor.
Az önce en yakın iki arkadaşım sözlükteki profilimi bulup incelemeye başladı.10 yıl sonra artık şu nicki değiştirmem gerekiyor.
61 Gündür sigara içmiyorum.
bu hayatta hiçbir şeyin sonu yok, doyum yok, herkes aç. sıkıldım.
dönüp dolaşıp hep aynı şeyin mücadelesini veriyorum. hep aynı yerde bitiyorum. hep aynı hatanın ürünlerini yeyip zehirleniyorum amk. bunca senedir bir adım ileri gidememek gerçekten bir başarı.

oysa insanların büyüdükçe akıllandığını sanırdım, belki öyledir de. belki sadece bende çalışmıyor.
Takıntılarım eskisi gibi tekrar çoğalıyor. Eskisinden daha yalnız hissediyorum. Eskisinden daha üretkenim ve kendimi aşırı hırslı görüyorum.
önemsiz bir konuda kararsız kaldığımda o an yanımda olan birinden 1 den 6 ya kadar bir sayı söylemesini istiyorum ve her sayıya bir seçenek veriyorum. yani eğer 1 sayısını söylerse şöyle yapacağım ya da tek sayı söylerse şöyle yapacağım falan diyorum çok eğlenceli oluyor bunu bir yıldır yapıyorum ilk zamanlar bir zarım vardı onunla yapıyordum sonra kayboldu zar. şu an okuduğum kitaptaki adam da böyle yapıyor, işin ilginci kitaptaki adam deli.
bu aralar ne olduysa kısmetim açıldı amına koyim. Etrafımdaki hatunlar gereksiz bir şekilde iltifat ediyor. Bende dilimi ısırıyor, nazar değmesin diye popomu çimdiriyorum. Maazallah bereketi kaçar.

"Ev arkadaşı olalım." şakayla karışık "evlenelim mi eheh" diyen mi ararsın ohoo dolu dolu. Götüm şu aralar arşa değiyor anlayacağın.

Yine hareketli bir gece, geç saatlere kadar beraber takıldık. saatlerce içtik. her şey güzel gidiyordu. sonra alsancakta bir bahçede sigaralarımızı tüttürürken yanağımdan öptü ve gözlerimin içine bakıp "bana gidelim mi" diye sordu. işte o anlarda, gözlerimin içine bakıp bunu dediği anlarda, bir yandan da kocaman bir ekmehhh bıçağıyla deşse karnımı sanırım fark etmezdim. böyle bir teklifi çok acayip güzel bir kadından duyunca sevincimden ne diyeceğimi bilemedim. bilemedim! utanmasam hüngür hüngür ağlayacak, "oley be oley" diye bağıracaktım. n'olur beni yadırgamayın. ruhum ele geçirilmişti ve ben bundan dolayı çok mutluydum. Deli gibi sevinçli olduğum anlaşılmasın, salak gibi görünmeyeyim diye hemen cevap vermedim. sigaramdan bir duman daha aldıktan sonra "bilmem, olabilir" diye karşılık verdim. içimden de "mınaaa koduğumunun artiziii. cool olmak senin neyine köpek, aha vazgeçecek şimdi aha vazgeçecek beter ol" diye söylenip durdum. neyse ki korktuğum gibi olmadı. "e hadi o zaman kalkalım" dedi. gözüme perde indiğinden koşarak gidip, öküz gibi kabarık gelen tüm hesabı tek seferde karttan zart diye çektirdim. "son kez tuvalete girelim mi " dedi. "olur, kadınlar tuvaletinin önünde beklerim seni" dedim.

lavaboda yüzümü yıkarken çocuklar gibi Şendim hem de endişe vardı. durduk yere aynaya bakıp "lan???" deyip duruyordum. sonra hışımla tuvaletten çıktım ve onu beklemeye başladım. On dakika geçti, halen tuvaletten çıkmamıştı. lan yoksa sıçıyor muydu? "inşallah sıçıyordur" diye düşündüm. bir beş dakika daha geçtiği an ne yapacağımı bilemedim. aradım ama açmadı. sonra mekandaki elemanlara kızı tarif ederek "tuvalete girmişti gördünüz mü" diye ağlamaklı sordum. kimisi "ne diyon aq ya" der gibi baktı, kimisi de "çıktı sanırım" dedi. hışımla ahşap merdivenleri dörder beşer atlayıp aşağı indim. kalabalık alsancak sokaklarına ağlar gözlerle baktım. onu aradım ama yoktu. çaresizlik içinde bir sigara daha yaktım ve son bir ümitle mekana döndüm. süzüle süzüle merdivenlerden iniyordu. makyajını tazelemişti. çok güzel bir ruj sürmüş ve çok güzel gülüyordu. yanıma geldi. "hani kapıda bekleyecektin" dedi. ne diyeceğimi bilemedim. "buradaydım" diyebildim sadece.
Gözlerinin içine bakmaya utandığım birisi vardı.
Bazen kendime ait olmayan fikirleri savunasım geliyor. Sebebi de benim savunacağıma karşıt olan düşünceyi benimseyenlerin cins olması.
Hele üzerine bir de sinir olan bir tipse değme keyfe.

Bununla alakalı olarak; insanlarımız duyduğunu, okuduğunu, gördüğünü anlamaktan aciz. Bu yukarıda bahsettiğim eylemi yaparken onu fark ediyorsunuz. Şartlanmış bir şekilde siz ne derseniz, ne iddia ederseniz konuşmayı o yöne çekebiliyorsunuz. Çünkü sizinle tartışan şahsın tek Gayesi var: o an öne sürdüğünüz fikri çürütmek. Kendi düşüncelerini sunmayı bile unutuyorlar.
Bu sebepten eğlenmenize bakın. Bırakın, o çürütmeye devam etsin.
Sevdiğim kız escort olmuş. Ulan zaten zor beğenen biriyim. Yıllar sonra kalbim yine çarpmaya başladı. Şubat ayında gördüm, tanıştım, ayak üstü muhabbet ettik biraz. Muhabbeti ilerletmedim ama kaldı öyle. Aklımdan da çıkmadı. Arada yazışıyorduk, görüşüyorduk falan.
yeğen geldi geçen. il genelinde operasyon düzenlemişler. Escort olarak çalışan kızların alayını almışlar. genelevde çalışan hayat kadınları serbest çalışanları şikayet etmişler. işte vergi veriyoruz devlet kontrolündeyiz vs diye. Emniyet te ne kadar serbest çalışan varsa hem kart çıkarsınlar hem vergi versinler diye toplamış. bu kızın muhabbetini yeğen de biliyor. Dedi sana bir şey söyleyeceğim ama kararsız kaldım. Dedim nedir yeğen açık konuş sis atma. Dedi hani böyle böyle bir kız vardı tanıştığın, ee dedim, dedi onu bugün aldık, escortluğa yeni başlamış.

Adaletini .. dünya ne diyeyim.
Arkadaşlar bana zorla içecek servis ettirenlerin bardağına tükürüyorum.

Pis bir tükürük değil ama beyaz, köpük masum bir tükürük.
Birini kendin olarak sevebilmek ve onun yanında kendin olarak kalabilmek sanırım dünyanın en güzel duygusu. Utançtan yerin dibine girmek isterken sevdiğinin dudaklarında erimek diye bir şey var. Şimdi şu saatte gelse elimden tutsa "hadi gidiyoruz" dese, "Nevriye diye sormam. Uçak, tren, otobüs ve ya gemi hiç farketmez ucu ölüm olsa elimden tutuyorsa gülümseyerek seve seve giderim galiba. Beni ben yaparken bana kendimi unutturan bir his ya da biri nasıl var olabilir ki? Hissettiğim heş gerçek mi yoksa yine borç mu aldım duyguları bilmiyorum ama böyle sürüp gitsin istiyorum. Onunla özgürleşip dünyayı gezmek istediğim kadar. Biraz votka, biraz onun dudakları ve biraz biz oluruz işte sarhoş ve aşık...
güncel Önemli Başlıklar