bugün

Bazen o kadar dalgın oluyorum ki,ben ne dinlediğimi anlamadan playlistim bitiyor.
yaz hariç çorapsız uyuyamıyorum pek. ayaklarım hava alınca uykum dağılıyor. biliyorum, pek iyi bir şey değil ama en azından her gece değiştiriyorum.

imla.
askere gidiyorummmmmmmmmmmm.
olum çok yalnızım lan. burda ölüp kalsam 2 gün sonra ev arkadaşlarım anca anlar.
bazı insanlar çok güçlü bugün gördüm bunu,canım benim inşallah çok mutlu olursun öyle iyi şeyler hak ediyorsun ki o güzel kalbinle,yüreğinle...
bir söz vardır sözlük; herkes aşkında derdinde en büyüğü kendinde sanırmış. bende kendimi dertli sanırdım. bu gün bir tanıdık abimle konuşurken şöyle böyle derdim var demiş bulundum. konuşurken abiye dedimki haddim olmayarak; hayatta insanın 2 şeyi varsa mutlu olabilir, bunlar sağlık ve seni anlayan, seven bir aile veya eş,dost.

abi derdini anlatmaya başladı. karısını tek hayat arkadaşını iki yıl tedavi mücadelesi sonrası kaybetmiş daha yakın tarihte. kendi ciddi hastalıklarıda var üstelik. bağ kur borcu yüzünden ilaç alamıyormuş ve ayrıca işlettiği dükkan da karısının tedavisi sürecinde ilgisizlikten çok müşteri kaybetmiş ve pek kar edememekte borca borç eklenmekte.

abinin ne sağlığı var ne de aile. hayatının eşini kaybetmiş. ses tonundaki titremeyi unutamıyorum sözlük. tutmasam kendimi hüngür hüngür ağlayacaktım. ne aptal insanım ki yalnızlık, sevgili dertleri, evde oturuyorum gibi şeyleri büyük dert bellemişim. bundan sonra evde canım sıkılıyor diye, yalnızım diye üzülürsem banada yazıklar olsun.
28 yaşına kadar hep sormadan etmeden iş yaptım. Hep zararlı çıktım. Bir kere de yolunda gitmez mi yahu?!
Ders almak da yok amk. Bir sor danış demi?!
Bundan sonra danışmadan sıçmaya bile gitmem diyecem ama kendime güvenemiyorum amk.
Lisedeyken arkadaslarimla uludag sozluge uye olmustuk ama ben cok entry yazmazdim onlar cok bahsederlerdi hatta bir tanesi cool adam nickli yazara takmis durumda surekli onu arastirirdi vs. Neyse ben uyeligimi silebiliyorsam eger silecegim dedim. O zamanlarda da inci sozluk eksi sozluge, uludag sozluge falan saldirilarda bulunuyordu. Bizde e madem hesap silinecek, eglenceli olsun dedik. O anki uyeligimden bir suru sacma sapan yorum yapip baslik acmistik sonuc olarak ise uyeligim cok kisa bir surede silinmisti.

edit:eksi veren arkadaş sanırım o zamanlarda cool adama kafayı takan sıra arkadaşım.
Sevgili sözlük

Geçenlerde bi hatalar silsilesi içerisinde hayatımı sürdürken hataları yaptığım kişiye anlattım herşeyi. iyi bok yedim evet. Sonuç hüsran. Bide bağırmış olabilirim affola. Daha ne diyeyim ki eşşeklik baki.
yalan söyleyen insanlardan tiksiniyorum.
geçen kitapçıyı istemeden de olsa kazıkladım. maupassant ın bir mucizedir yaşamak kitabını arıyordum. eski basım bir versiyonunu elime tutuşturdular. kitabın arkasında 8 tl yazıyordu.

kasaya gittim. indirim yok mu dedim. peşin fiyata yüzde 15 indirim varmış.
dedim benim matematiğim zayıf ne kadar fiyatı. kasiyer de ben yeniyim acemiyim dedi.
ben de 10 lira olsa 1,5 lira indirim yapardı dedim. kasiyet tamam 6,5 tl verirsen olur dedi. emin misin dedim. zaten eski basım bir kitaptı o fiyat bile çoktu ya neyse. evet deyince verdim 6,5 tlyi. çıktım kitapçıdan.

sonra rastgele bir sayfa açtım kitaptan. sevdi sevildi öldü yazıyordu hikayenin başlığında. bildiğim çok sevdiğim bir hikaye. ama kitaptaki diğer hikayeleri bilmiyordum. neyse girdim bir apartmana. okudum sevdi sevildi öldü isimli hikayeyi. yine aynı etkiyi bıraktı bende..

neyse çıktım apartmandan. lan kaç para yapıyordu acaba diye kafamdan hesap yaptım. 8-1,2 = 6,8 tl yapıyordu.
lise mat tamamıyla silinmiş aq. silinmese de pek iyi sayılmazdı ya neyse..
neyse kitap eski diye 30 kuruş için o yolu geri dönmek istemedim.
çok sevdim evet ama aşk değil benimkisi.
ich vermisse dich wenn etwas schönes passiert, weil du einzige person bist mit dem ich meinen glück teilen will.
ich vermisse dich wenn ich schlechte laune habe, weil du die einzige person bist, die mich versteht.
ich vermisse dich wenn ich weine oder lache, weil du die einzige person bist die mich am meisten zum lachen bringt und meine tranen wegwischt.
ich vermisse dich ununterbrochen aber am meisten wenn ich nachts nicht schlafen kann und an all die schöne zeit mit dir denke.

Seni hiç sevmedim lanet olası dil, ama bu akşam kimse anlamadan hislerimi yazmada yardımcı oldun, 4 yılda ilk kez kullandım seni, vay be...
sözlük yazarlarının iftiraları başlığı ile sürekli karıştırıyorum.
yaklaşık 4-5 aydır ardı arkası kesilmeyen bir hastalıklar silsilesidir gidiyoruz.. son bir aydır sırtımın sol tarafında dayanılmayacak bir ağrı var.. ara ara girip mahvediyor..

neyse annemlerin ve bi doktor arkadaşımın ısrarıyla( akciğer ya da kalple ilgili olabilir diyerek gönderdi) doktora gittim bugün.

neyin var dedi böyle böyle dedim.. hmm dedi ve muayene etti sonra da stres yapıyor musun dedi. sustum.
bişeyler yazdı konuştu falan tekrar yineledi stres yapıyor musun??
ben de yine tık yok stresten olabilir stres yapıyor musun diye 3-4 kez sorunca evet biraz belki işimden dolayı diyebildim..

ben nefes alamıyorum geceleri diyemedim, ölmek için dua ediyorum da diyemedim.. bunları bırak ben stres yapıyorumdur bile diyemedim neredeyse..

acı çekmek içine akıta akıta gözyaşını acı çekmek, ne menem şey.. doktora bile şikayetini söyleyememek.
Bazı insanların başına gurur beladır.. En büyük düşmanım, özlemimi canımı yakarcasına içimde yaşamam..
espiri yapayım derken rezil oldum sözlük. hem de öyle böyle değil yerin dibine girdim.

iş yerinde 3 tane çocuk var. liseli bunlar. yaz tatilinde çalışıyorlar işte. bizim eski stajyerler. neyse çok piç bunlar, felaket gırgır yapıyorlar.

bunlarla şakalaşmak, geyik yapmak, arada bi takılıp zaman geçirmek benim de hoşuma gidiyor. halı saha maçlarına bile alıyorum bunları. çok güzel deşarj ediyor ibneler.

neyse, dün üçü birden elinde klasörlerle arşive doğru gidiyor. ben de çay almaya gidiyorum. bi tanesi aşırı parfüm kokusundan rahatsız olup '' kim sıktı lan bu kokuyu '' diye arkadaşlarına seslendi. ( hakket parfüm çok adi bir şey )

diğer stajyer tatar ramazan gibi ortaya yürüyüp '' ben sıktım '' diye bağırdı. ( sanki siktim diyorlar gırgır yapıyor piçler) öbür fırlama da klasörleri yere atıp ' hayır ben sıktımmmm ' diye bağırdı ama nasıl ciddiler. öbür piç de ikisini yana itip '' hayır ben sıktımmmmm '' diye bağırdı.

hani biz de espiri yapacağız ya, çocukla çocuk olacağız ya, ben de elimi yumruk yapıp '' eğer biri bie şey sıkmışsa, onu da ben sıktımmm'' deyü bağırdım. göğsüm önde acaip karizmayım

bi baktım bizim genel müdür kaynanasını görmüş gelin gibi bana bakıyor. dedi kukla bey napıyorsunuz, ne sıkıyonuz öyle dedi. yerin dibine girdim o an. yok bir şey zeki bey, parfüm şeysi aramızda küçük bi espiri parfüm parfüm deyü kekeleyip durdum. sonra zeki bey beni böyle baştan aşağı süzüp acınası surat ifadesi atıp odasına gitti. sinirlendim la , çocuklara dönüp; 'kim sıktı lan o parfümü' dedim. cevap vermedi ibneler. benden korktuklarından falan değil ha . krize girdi puştlar '' abi elin havada konuştun farkında değil miydin '' dediler. ( öyle sik gibi kala kalmışım o an. ben sıktımmmmmm diye bağırdıktan sonra o şekil konuşmuşum genel müdürle. el havada )

çok utanıyorum la. ''biri bir şey sıkmışsa onu da ben sıktımm'' ne demek. yarın adamın yüzüne nasıl bakacam bilemiyorum.
tanrım, yordim et.
2016 yazı hayatımın dönüm noktası oldu diyebilirim. Bu yaz eski bildiğim herşeyin yanlış olduğunu öğrendim. 4 ay boyunca sadece neredeyse evde ve bahçede geçirdiğim onca vakit ve yaşadıklarım:

Yaklaşık 10 gün hastanede sabahlayıp günde 1 saat uykuyla kaldığımda ve onlarca hasta gördüğümde sağlığın ne kadar önemli bir şey olduğunu öğrendim..

Sırf bir bardak su verip iki güzel sohbet ettim diye 65 yaşındaki teyzenin( hastane arkadaşı) beni taburcu olur olmaz arayıp: sen benim kızım oldun. Seni çok sevdim Allah hep kalbine göre versin dediğinde, yaş farkı olmaksızın iletişimin ne kadar güzel birşey olduğunu öğrendim..

Bikaç ay önce daha yakından tanıyıp sevdiğim görme engelli meslektaşım olan bi büyüğümün bayramda bile benden önce davranıp her kötü anımda yanımda oluşunu Gördüğümde Ve 'sen melek kalplisin kızım' dediğinde o görmediği için bundan cesaret alıp gözlerim dolduğunda yardım etmenin insan olmanın ne kadar değerli birşey olduğunu öğrendim..

2 yaşındaki yeğenim büyürken onun canı oyun istediğinde elimdeki telefonu ipadi veya kumandayı bırakıp onunla oyun oynamazsam bütün hayatı boyunca o eksikliği hissedeceğini bildiğimi öğrendim onunla geçirilen aslında 1 saatin yıllar anlamına geldiğini öğrendim.

Kendi emeğimle bişeyler yapıp bir kadın olarak sorumluluk almam gerektiğini öğrendim..

Çok değer verdiğim birinden hayatta en değerli şeyin çıkarsız sevgi olduğunu ve hayatım boyunca sadece kalbi için seveceğim bi adamla yapabileceğimi çıkar beklemeden sonsuza kadar o adamın olmam gerektiğini öğrendim..

Bu yaz büyüdüm.. Ve galiba bu yaz ilk kez hayatı korkmadan yaşamayı ve sevmeyi öğrendim..
S harfini konuşurken tıssslayarak telaffuz eden insanların yanında kendimi güvende hissedemiyorum, biri habire vücuduma iğne batırıyor gibi geliyor resmen böyle kulaklarım kamaşıyor.
Sahte iyiliklerden,iyiliklerimden yoruldum.
Bu zamana kadar ve bu zamanda dahil gerçekten iyimisin diyen birisi hayatımda hiç olmadı.
Olsa bile kötüyüm diyebileceğim kimsem yok.
Yalnız olmak hep benim seçimim oldu.yalnız olmak istedim çünkü insanların hep işine geldiğimiz kadar var olduğunu düşündüm.işlerine geldiğim kadar var olmak istemiyorum. istemiyorum ama yalnız olmakta cidden çok zor.
Hayatım hiçte iyi yöne doğru gitmiyor. Halbuki hayattan zerre kadar maddi bir beklentim yokken.
insanlık maddi
insanlık çıkarcı
insanlik riyakar.

Bunlardan kaçmak istiyorum.bir ada istiyorum sözlük.istediğim kadar uyumak, istediğim kadar yemek,istediğim kadar bağırmak istiyorum.
Geldiğim yeri düşünmek istiyorum o adada.Sahte beraberliklerin acınası yüzüne bakmak istiyorum,beni düşünmeleri istiyorum hiç gelmeyeceğimi bildikleri halde.
Çokluk içinde çoğu istemekten hep yoruldum.artık azı istiyorum.
Ben insan olmak,insan olmak isteyen birisini tanımak istiyorum.
Bulutları izliyorum sözlük,yıldızlara bakıyorum.
Baktıkça iyi ki böyleyim diyorum.sizler gibi,benim gibi olmayanlarla dalga geçiyorum.

Bir şey yaptığım yok sözlük.yarın sizler gibi uyanacağım.Ama gün gelecek bir sabah her şey farklı olacak.
O sabah doğacağım,o sabah nefes alacağım.
O sabah seveceğim insanları, o sabah tekrardan aşık olacağım.
Yarın o sabah olması dileği ile..
hayatımda ilk defa bugün bana araba çarptı. Hastane kapısında anneannemi beklerken geri geri gelen bi ambulans bana çarptı. yere düştüm. Çok şiddetli değildi ama insan bi şaşırıyor. Bi allahın kulu da kaldırmadı yerden.
balkona çıkıp bağıra bağıra küfür etmek istiyorum.
Mutlu insanlar çevresini de Mutlu ediyor sanırım veya en kötü ihtimalle gününüzü neşelendiriyorlar.
Aşık oldum dünyadaki en tatlı şeye.
Pazar sabahı Ankara'dan Hatay'a yetiştiğimde yoğumbakım kapısının önünde son dedim.
Yolun sonu burası kızım dedim.
Bak canın, ciğerin canıyla uğraşıyor dedim.
Kendi nefesini bile makine yardımıyla alıyordu.
Ben onun elini bile öpmeye kıyamazken.
Birgün incitmemişken düştüğü kaldırımda ayağının altındaki toz çamur bile duruyordu.
O yatakta onu öyle gördüm.
Heryeri makineye bağlı.
Katater takmışlar.
Kirpikleri Kaşına değiyordu.
Ve güzel gözleri kapalıydı.
Bütün hemşireler benim onunla konuşmamı dinliyordu.
Çaresizdim vücudum titriyordu.
Şoktaydım.
Ben geldim bebeğim.
Ablan burada bak kalbimiz beraber atıyor dediğimde gözünün kenarından bir damla yaş geldi.
Yoğumbakımdan çıktığımda gözümdeki yaşlar değil içimde kopan fırtına beni yakıyordu.
Çok korkuyordum ilk defa acı görmediğimi hiç böyle yaşamadığımı farkettim.
Daha önce Bir kardeşimi kaybettim.
ikinci kez olursa ben ne yapacaktım.
Allah ım sana şükürler olsun bana böyle bir acıyı yaşatmadığın için.