bugün

bugun çok sakin olacağıma hiç kimseyi sıcak su gibi haşlamayacağıma söz vermiştim. daha yolda tutamadım sözümü. sonra bir kaç kez daha yaptım.
rica ediyorum. yapar mısınız. bakar mısınız. kontrol eder misiniz. yok sanki boşluğa konuşuyorum. sonra ben de allah ne verdiyse bir giriyorum.
işler yoluna giriyor. hemen yapılıyor. sonra kırgın moduna geçiyorlar karşımda. afi hanım çok kırıcısınız.
kardeşim ilk dediğimde yapsan. bunları yaşamıycaz. bana surat yapıyorlar birde.ben de geriliyorum babam yaşında adama çocuk gibi bağırıyorum.
söz dinle yaşama bunları. ben ne yapayım. baştan rica etmesem tamam diycem suçluyum.
çok sakinim. derin derin nefes alıyorum.

bir tek işçilere olsa üst düzey müdürlere bile giydiriyorum. beni aramaktan çekinir çoğu. patron da çok memnun bu durumdan.
şirketi ezdirmiyorum. hakkını veriyorum herkesin. yeri geldiğinde yardım da ediyorum. ne biliyim çok ortaya karışık bir şey oldum.

piyasa insanı bu hale sokuyor. kavga mı ettim hiç fark etmez 2 dk sonra bilmem ne bey bu işi halledelim lütfen diyorum. normal şartlarda
öldürsen konuşmam. bu saçmalığa da profesionelik diyorlar. hala alıştığım söylenemez ama işte işimi görecek kadar.

bugun başka vukuat yapmadan bitirsem. bu merkür yok mu. bu retrolarda çok zorluyor beni. daha bir haftası kaldı. ha gayret. *
bak ben bunları yazarken önüme yine 2 dosya geldi. anacım bir durun ya. kafamız sulandı.

not: bunu sadece ben mi yapıyorum hayır. başka arkadaşlarda yapıyor. bu müşteriye niye ulaşamadın diyorum başlıyor yok ben 88 kere aradım o bakmıyor yapmıyor
tırı vırı bir dakikadan sonra dinlemiyorum bile.

termin yetiştirmek. bela. müşteri arar telefonda konuşur konuşur. yetişmiyor olmuyor diyorum yok illa yetişecek. bir noktadan sonra kendine acındırmaya başlar
olmadıysa öyle batarız şöyle batarız ben oturup onlarla birlikte üzülüyorum. birlikte müşteriyle elimize birer selpak versen alıycaz beraber.
sonra telefonu kapatıyoruz. yetiştiği yere kadar. mesai yaptırıyorum canım o kadar de değil. yeri gelince o da bana kazık atıyor. işler karşıklı.
ama öyle bir kibar geçiriyor ki. birader ne ayaksın in misin cin misin diyemiyorsun.
nasıl oldu bilmiyorum ama seviyorum galiba.
Sevmedigim tum sarkilarin sozlerini (nasil olduysa) ezberlemisim.
mutfağa girip çıkıyorum. masanın üstünde poşette mantar görüyorum 5-6 tane. sonra annem mutfakta kurabiye var yesene dedi. gittim baktım sadece mantarlar var.
(bkz: mantar kurabiye)
Ozlemek rezil bir kelime neyini ozluyorsun oda ayri bir sey zaten ama yapacak bir sey yok artik.
bu aralar hayat benimle alay ediyor resmen.
Hayatımın manyaklığını yaptım çok heyecanlıyım sözlük inşallah bir şey olmaz.
hala star wars izlemedim. How I met your mother'dan beri deli gibi merak ediyorum ama hala izlemedim. bu büyük bir eksiklik mi?
her şeyin zamanı var şu hayatta. debelenmenin hiç bir anlamı yok valla. gününden önce dünyayı ateşe versen de olmuyor. olacağı zaman da yine yak o dünyayı engelleyemiyorsun. o değil de istanbulda bir ben eksiktim sanırım. korkuyorum la sözlük.
Şuan belki de hayatta olmayıp, başımdan geçenleri buraya yazma fırsatı bulamayabilırdim. Çok az kalmışti çünkü o ince çizginin öbür ucuna geçmeye..
kıymetini bilmedigim hayatım içinmiydi bu ceza ? Peki neden hala
nefes alıyordum. ?
oysa ki ölümüme tam da ramak kala..
uyumadan önce sürekli geçmişteki olaylara dönüp şöyle cevap verseydim daha güzel olurdu diye kurup duruyorum, artık bu pişmanlıktan öte hobi haline geldi.
devletin içinde olsaydım faili meçhul siyasi cinayetlerim olurdu.
hic bir platformda siyasi konusmalara girmekten hoşlanmasam ve insanlarin fikirlerine saygılı olsam da yinede belirtmeden edemeyeceğim.

itirafımdır;

selahattin demirtaş'ın tam bir şerefsiz olduğuny duşunüyorum. ona oy vermenin tüm şehitlere, gazilere bu vatan icin bir fidan ekmis insana bile atılabilinecek en buyuk kazık olduğuna inaniyorum.

koduğumun teröristi ne isi var lan bu topraklarda. soludugu hava haram olsun!!!!

not: akp'li degilim.
Sol framede aniden görünce saat'in 00:00 civarında olduğunu anlayıp kendimi kahretmeme sebep olmuş itiraflardır.
yoruldum, bunaldım, yaşlandım galiba genç yaşta. öylesine yaşar hale geldim bu aralar
Kendisini duygusal sanıyor da, içinde sadece bir parça duygu olan insan bile onun yaptığı kadarını yapmaz, yapamaz. Bu kadar da ileri gitmez. Bir gün aynılarını yaşamasını bile dileyemiyorum sözlük, çünkü şu an hissettiklerimi o hissetsin istemem. Böyle bir insanım işte ben. Herkes soğuk, katı ve ukala sanarken aslında öyle biri değilim. Bir insana tüm içtenliğimle gittiğimde bu kadarı ciddi anlamda canımı yakıyor. Sanırım bana karşı olan nefreti gözünü kör etmiş. ironik bir durum var. Zamanında "benden nefret ediyorsun" dediğimde defalarca yok öyle bir şey diyip özür dilemişti, sonra da " bilirim sen bu konuşmayı bir gün unutacaksın ama ben hiç unutmayacağım " demişti. O bunu unuttu, güya unutamayacaktı. Ben unutmadım, güya unutacak olan bendim. Ne tuhaf değil mi? Ara ara ne dediğini bilmediğini düşünüyorum. Tek isteği benden kurtulmak olsa gerek. Bense hala salak gibi onu düşünüyorum, sıkıntıda mı, üzüldü mü.. Sanki hayat benim hayatım değilmiş gibi.
Bi derdim tasam yok ve olmaması canımı bile sıkıyor bazen.
iletişimim her zaman iyi oldu insanlarla. bu adamdan olur yada bu kızdan olur dediğim ne kadar insan varsa, hiçbiri de beni yanıltmadı. bir kişi hariç. onun da götüne yılan kaçtı.
Olum lanet girsin ya aglicam axicjsks nasıl lan nasıl.
sözlükte dün yazmaya başlamama rağmen ve halen daha yabancılık çekiyorken, özelden atılan bir mesajı kale almamam neticesinde birinin başlık altında hakaret etmesi akabinde hiç tanımadığım insan grubunun saydırması hayretlere düşürmüştür. klavye başında da olsa insanların karakterleri olmalı diye düşünüyorum. klavye başında ve nasılsa kimse görmüyor diye alçalmak bana kimsenin olmadığı yerde burnunu karıştıran tipleri hatırlatıyor. başka ne diyeceğimi bilmemekle birlikte, onlarla aşık atmaya ne yaşım ne olmayan ergen dağarcığım müsait değil.. ne diyeyim Allah boş zaman vermesin hiçbirimize.
28 yıldır yalnız ve bakirim hepsi sözlüğün suçu.

tüm ilişki başlanğıçlarında burda yazılan taktikleri denedim , hala yalnızım hepsi sözlüğün suçu.
yatağa yine üzgün gittiğim bir gece.
11 yil oturdugumuz evimizden tasindigimiz yeni evimizde ki fazladan tuvaleti 3 ay sonra kesfetmistim.
lan bu gece tuhaf bir şey var sözlük. sigaramdan çıkan duman, hiçbir akşam olmadığı kadar ahenkli hareket ediyor odamda. kulağım patlarcasına müzik dinleyip seyre daldım odayı. ilk kez, uzun zamandan sonra ilk kez canımı bir şey acıtıyor.
çocukluk arkadaşımı buldum. daha doğrusu annesi beni buldu. severdi beni. ben de arkadaşımın telefonunu istedim. kadın çok mutlu oldu.

whatsapptan yazdım naber nasılsın diye. hangi dağda kurt öldü dedi. şimdi burada amk senin' den başka ne yazılır?

evet ben seni aramadım ama sen de beni aramadın. ikimiz de büyümüşüz galiba sözlük ama farklı yollardan yürümüşüz.