bugün

şimdi içimden geleni buraya yazsam, az da olsa, çok ayıp etmiş olurum değil mi sözlük? ağzımı bozacağım çünkü konuşursam ki hiç gerek yok. gençlerin fiziksel ve ruhsal gelişimini olumsuz etkilemeyim. sıramı bekliyorum sözlükcüğüm.
götüne tıkanacak olan pamuğu bile öbür dünyaya götüremiyorsun en iyisi yarın bütün paramı harcayayım.
(bkz: #16457555)
türklük bilincim yok.
kendi kontrolümde olmadan bu topraklarda soysop türk bir anne babanın evladıyım diye ırkım "türk" diye bir gurur taşımıyorum.
iyi mi kötü mü gerçekten bir fikrim yok. ama bir türkün kürtten lazdan ermeniden azeriden fransızdan italyandan üstünlüğü olduğuna inanmıyorum.
üstünlüğün yalnızca insan olmakla ilgili bir erdem olduğunu düşünüyorum.
kendi adıma kendimi nasipli(şansa inanmam) gördüğüm tek konu müslüman bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmektir.
bunun dışında türküm diye ne fazladan bir özelliğim ne artım nede eksiğim var çok şükür.

belki türkiye cumhuriyeti vatandaşları olarak türklüğümüzü ön planda tutup tüm sanal alemde bunla ilgili övünmek yerine üstünde yaşadığımız topraklar adına çalışmak, emek vermek, ter akıtma gibi öz verilerde bulunsaydık bence bu ülke hepimiz adına daha yaşanabilir bir yer olabilirdi.
her sabah gözlerimi açmadan telefona sarılıyorum... her an elim telefonda yurtdışından gelecek olan maile ya da mesajı bekliyorum... ama gelmiyor.
(#16457797) kendimi yardım sözlük.
bastığı yolu bilmeyen, kafası karışık biri çıkıp geliyor, seni de katıyor o bulmacaya, sen soruyu da sorunu da bilmezken, o kesip bölüp çarpıp kendi matematiğini uyguluyor ve bi sonuca varıyor. kendi doğrusunu bulmak için seni harcayabiliyor.

o günahını sevabıyla yamasın dursun, bunun tek bir adı var; bencillik!
aga, canimizi yakarlar kardesim, kendine dikkat et bak. bunu yaparken de o kadar büyük zevk alirlar ki! var ya... sen, ben dönüp orta hakeme bakmayiz bile. niye biliyor musun; cünkü bizim icin o apacik penaltidir. ama onlar oynamaya devam ederler iste. sen tevazu yaparsin, onlar gercek zannederler. sen; aman efendiligimi bozmayayim, onca yasanmislik var dersin; onlar pisiyorsun zannederler. dedim ya iste kardesim, onlar icin bu sadece bir oyun ya. ama senin benim icin öyle degil ki oglum ya. bu bizim hayatimiz, bu bizim gercegimiz lan! haliyle iste ben de herkese karsi önyargiliyim kardesim, gitti bitti iste oglum. etrafimda üc bes tane adam kaldiniz lan, ben de o yüzden size siki sikiya sariliyorum iste. kardesim gözünü seveyim bak kendine dikkat et glykol, sen benim icin cok degerlisin, yemin ediyorum bak. kardesim diyorum oglum, daha ne diyeyim amina koyayim ya!
usain bolt'u internet tarayıcısı zannediyordum. ölmeli miyim sizce?
itiraf edeceğim şeyler var ama 70 milyon bunu okuyor o yüzden çekimserim. Kendim için değil itiraf edeceğim seylerde geçen insanlar için endişeleniyorum. Sonuçta 70 milyon bu, boru değil.
Kokusunu kendinden önce getireni değil, giderken götürmeyeni severim.
Tam amına konulacak piç biriyim, kaybedene kadar umursamıyorum kaybettikten sonra pişman oluyorum.
sokaktaki serserilerden çok fena şekilde nefret ediyorum. parka gezmeye diye çıkıyoruz bu piçler, markete gidiyoruz köşe başında bu piçler, spor yapmak amaçlı belediyenin spor alanına gidiyoruz bu piçler. karıları kızları rahatsız etmeleri de cabası. sikeyim ben onların arabesk rap denen lanet gürültülerini, sikeyim ben onların giyim ve yaşam tarzlarını. ülkeyi terk etme sebebim bile olur onlar. onların ben taa amk. *
insanlar çok acımasız sözlük. Iki gün önce dedemi önemli bi sebepten dolayı amcamın oğluna yani torununa bırakmaya gittik sadece 3 saatliğine. Dedemi kuzenimin evine çıkardık ve kuzenimin karısı dedemin oturacağı yere örtü serdi ve öyle oturttu. O anda hiçbirimiz bir şey söylemesekte biliyorum hepimiz sinir olmuştuk. Insanlar çok cahil çok düşüncesiz sözlük. Önünü ardını düşünmeden iş yapıyorlar. Ben hayatımda böyle saygısızlık görmedim. Ki babam dedemi götürmeden önce güzelce yıkamış gömleğini pantalonunu giydirmişti. Ben o an anladım ki artık bu dünyada kimse iyi olamaz. Herkesin içinde bir kötü mutlaka var.
bugün çıkmaya başladığımız sevgilim bana ''buzluk gibisin'' dedi lan sözlük. üzülsem mi? sevinsem mi ?
galiba bursum kesildi sözlük konu hakkında yardıma ihtiyacım var bir kaç soru sormam lazım yardım edecek varsa lütfen * .

edit : dostlar bugün baktımda yatmış 1 ay daha rahatız neyse .
alışverişe gidip kendime aldığım şeyleri hediye paketi yaptırıyorum. eve gelip açmaya başladığımda bir sürü hediye almışım hissine kapılıyorum.
evet kabul ediyorum komşu çocuğuna aşırı derecede sinir oluyordum ve ayakkabılarını düzenli olarak kesip yerine bırakıyordum. bazılarını olmadık yerlere fırlatıyor üzerine içine ne pislik bulsam dolduruyordum. ama küçüktüm, yıllar önceydi. hâlâ sinirlenince acayip şeyler yapabilirim, cazgırlaşırım ama bunu da yapmam. haylaz da değildim arkadaşıma uydum işte.
(#7429692) bunu yazan yazar bana çok sığ geldi. insan hem ülkesini sevip hem de fokları sevemez mi? hadi onu geç napalım sadece tek konuya mı odaklanalım ? varsa yoksa biz. doğa, hayvanlar... sıralarını beklesinler çünkü biz sadece tek konuya yönelim tek onu düşünelim.
midem bulanıyor insanlığın geldiği noktadan. yoo, kendimi ayırmıyorum onlardan. bilakis tam ortasındayım bu pisliğin. bulaştığını fark ettiğimde temizlenmek için çabaladım elbette. o zamanlar ergenliğin sonlarındaydım. enginlere sığmadan taşmayı, arınabilme çabası olarak görür bir de buna inanırdım.

ne diyordum, evet midem bulanıyor ve sırf bu bulantı yüzünden hala insan olduğumu kendime ispatlıyor, yaşama hakkımın olduğuna inandırıyorum acze yenilmiş zihnimi. bir ayrılık yetiyor hümanizmi yerle bir etmeye. işte bu yüzden inanmıyorum hümanist bir insanın gerçekliğine. bir tokat yetiyor, hoşgörünün nefrete dönüşmesine. işte bu yüzden inanmıyorum hoşgörü kavramının keskinliğine. bir söz yetiyor, hiç kaybolmayacak sandığınız hissin yerin dibine girmesine. işte bu yüzden inanmıyorum "vazgeçilmez" kelimesini sık kullananlara.

tüm sözler en az bir kez tekrarlandı sanki. işte bu yüzden şaşırmıyorum hiçbir söze. arayış, insanlığın birleştiği tek nokta. arıyoruz aramasına da, keşke bir canlı da neyi aradığını bilse de şaşırtsa. ne dökülen gözyaşlarına, ne de 32 dişin aynı anda görünmesine inanıyorum artık. öyle bir bezginlik ki, bencilliğe dönüşmeye bile yok mecali. ergenlik çağlarımda bir aforizma sıçmış ve sanki söylenmemiş bir sözü, düşünülmemiş bir durumu bulmuş gibi böbürlenmiştim. "düne hapsolmuşken bugüne af çıksa neye yarar, biz yarını idam ettik" demiştim. şimdi fark ettim de, bir adım dahi ileriye gidememişim. hala aynı yerdeyim. sadece, söyleyeceğim hiçbir şeyin yeni olmayacağını idrak ettim. algım bana küsmüş haberim yok.
madem yakında göçüp gideceğim fani aleme, en sevdiğimin yanında giderim ulan.
anaokuluna peynir sevmedigimden hep yere atıyordum ve 1 sene boyunca bunları atanı aradılar, hocam benimm..
"neden konuşmuyorsun?" "neden susuyorsun?"

bu iki o.ç. sorudan öyle nefret ederim ki tarifi namümkün.

seni anlayışla karşılayacağını vaat eden olgun ve cana yakın görünümlü kişi, sen her şeyini anlattıktan sonra seni hafiften alaya alabilmek için gösterir o taklidi ilgisini. çocukça olan orospu merakını giderir ve sana kendini daha da aşağılık hissettirerek gider.

bu hayatta her şey diğerlerinin düşkün hallerini görmek uğruna verilen mücadeledir. herkes birbirinin mutluluğunu ister görünürken içten içe nefret eder. daha kötü olsun ister. daha da batsın... batmasını kolaylaştırmak için kulağına bin bir teselli fısıldar, boş verdirtir. unutturur.

şu an yanımda biri geberse sikimde olmaz. kendim dahil hiçbir hayatın değeri olmadığını düşünüyorum. ama gidip bunu birine söylersem bugüne kadar kendi değerinden şüphe etmeyi aklından bile geçirmemiş o sevgi pıtırcığı tarafından vahşi, barbar, hitler ruhlu ilan edileceğim için susuyorum.

hadi konuş diye yırtınan insan karşısında anlatmaya başlayınca oflarla puflarla karşılaşmamak için susuyorum.

sen tanınana, anlaşılana kadar sevgiye layık, saygıyı hak edensin. eğer konuşur da ruhunun en derinine kadar inersen insan denen varlığın aslında sik gibi bir şey olduğunu fark ettirirsen, kimsenin ne hayranlığı kalır ne o yere göğe sığdıramadıkları sevgisi...

pozitif, sevgi pıtırcığı tiplerin acı çekmesini istiyorum.

istemek kelimesinden de nefret ediyorum.

o yapay olgun ve şaşırmış yüz ifadesiyle ve çarpıttığı ağzıyla "neden böylesin" diye soran birini sorgusuz sualsiz ateşe atmak isterdim.

bu kadar karamsar olma diyeni kurşuna dizmek...

sevgiyle bak bu dünyaya diyenin dünyasını sikmek...

bir dağ zirvesinde ölümü beklemek isterdim. bundan daha cesurca ve mantıklı bir hareket bu hayatta asla olmayacak.

insan sevmiyorum. sokaktaki it kadar manası yok.
ben her şeyden nefret ediyorum kardeşim. her olay, her düşünce, her kelime midemi bulandırıyor.
benim zorumla mesaj hakkı yapan sevgilim ayrıyetten senden başka kimseyle mesajlaşmıyorum da demişti. sevgilimin telefonuna baktım mesajlar bölümün de sadece benim mesajlarım vardı, sonra kendime boş mesaj attım, kalan mesaj hakkı: 5280 yazıyordu halbuki günde ortalama 53 mesaj atıp alıyordum ve iki haftadan beri mesajlaştığımızı düşünürsek bu haftada 371 mesajdan 2.597 mesaj yapar. Bu sadece benimle mesajlaşmadığını gösterir. asıl itirafa gelirsek, zaten sevmiyordum, siktirsin gitsin orospu.