sözlük yazarlarının itirafları

itirafları okumak çok hoşuma gidiyor.tek problemli ben değilim işte diyorum kendi kendime.

kabul ettim!

geçen gece beni görmüş yolda, yanından geçmişim farketmeden, sonrasında bir mesaj şuan da şurdasın. şaşkınlığı atınca evet dedim ordayım.
görünce anladım dedi ne kadar özlediğimi hele sesini duyunca içim bir garip oldu. 1 yılda ne kadar değişmişsin sesini duymasam tanıyamazdım dedi... sonrasında bir sürü özlem ve ilgi mesajları daha.

ve şimdi ben allaha havale ettiğim eski sevgilimi sanki çok gerekiyormuş gibi affettim. hadi affettim bir de yemeğe davet ettim. bir de süslendim püslendim gelmesini bekliyorum. bunun anlamı hayat sen beni s.kmekten bıktın ama ben kazık yemeye doymadım. lan mutlu olacak olsam zaten ayrılmazdım. iyi bok yedim.

ben bir safım kabul ettim!

edit: 2 gün sonra anladım iyiki de görmüş beni yolda *

aç yada tok olduğumu fark etmiyorum. birileri hadi yemeğe gidelim dediği zaman yemek yiyorum. bu kadar hissiz bir insan olmam beni üzüyor.

(#13302405) yok öyle bi şey seni güldürmek için söylüyorum onu*

huzursuz olduğum zaman sinirimi en yakınlarımdan çıkartıyorum sonra sinirim gectiğinde bu durum yüzünden üzülüp pisman oluyorum sonra yine huzursuz olunca yine sinirimi yakınlarımdan cıkartıy...

bi de huzursuz olduğum zaman sevdiceğim bana tek bir sakinleştirici kelime söyleyince sinirim hemen geciyor, güzel yanii, yaşayın sevin sevilin.

okulun yeni bilgisayar sınıfının elektrik hattını ben döşüyorum sözlük. takdir edilmeyi bırak sen eşek ol semer vuran sözüne geleceğimi de biliyorum. ne zaman uyanacam ben sözlük.

itiraf ediyorum
bazen kuru soğanı elma gibi yiyorum.
peynir üstüne reçel koyarak yemeye bayılıyorum.
çayla colayı aynı ayna içebiliyorum.*

inanılmaz mutlu ve huzurluyum. oh be.

ben bu kız milletini anlamıyorum hemde hiç anlamıyorum.
ulan 5 yıllık sevgilim resmen okey oynadığım adamlardan kıskandı beni.
dumur oldum. dumur ötesi oldum hatta. yuh lan!

hayatınızda olduğuna emin olmadığınız insanlar vardır hani siz olsun istersiniz ama belirsizdir her şey soramassınız neyiz diye cesaret edemezsiniz...bir gün sıkılırsınız tüm yaşananlardan en kötüsüde bile olacaksa olsun artık dersiniz ama soramazsınız. Neden mi? gitmesinden korkarsınız, görememkten kaybetmekten korkarsınız ya giderse dersiniz tamamen giderse dersiniz soramazsınız..bu noktadayken işte sordum ben en cesur halimle sordum en kötü haliyle karşılaştım ne mi oldu rahat olan sadece kafam oldu..şu an biliyorum ki bir sonuç var artık ama diğer taraf nasıl mı? boşluk var orda koca bir boşluk hayal bile kuramıyorum artık çünkü yok olmayacak dendi mi kurulmuyo hayaller sadece canın acıyo biliyosun dünyada bunu bine katlayan bir sürü dert var.. biliyosun bu acıyla ölmessin.. biliyorsun unutursun hatta ama şimdilik sadece yanarsın..

artık mutlu insan görmeye dayanamıyorum, hele de el ele göz göze gezen, malum hitapları birbirine o kadar içten söyleyen insanları görmeye hiç dayanamıyorum.

ben aslında kıskanç, insanlara özenen biri değilim annem hep ''kimseye özenme, kendini sev'' derdi. evet çok haklı ancak olmuyor be sözlük sanki benim dışımdaki herkes çok mutlu, çok rahat bir hayat sürüyormuş gibi.

özeniyorum be, içim acıyor...

bi konuşabilsem bi dinleyebilsen. daha yazabilsem.

sözlük uzun zamandır üzerinde çalıştığım bir proje vardı. mükemmele yaklaştı sayılır. bence mükemmel ama henüz annemin yaptığı irmik helvasına yetişemiyordu, geçen güne kadar.
projem şu; helvayı bir kaseye koyuyorsun, üzerine silme dondurma, dondurmanın üzerine de antep fistığı döküyorsun üzerine de... yok artık, böyle iyi. kaseyi düz bir tabağa ters kapakla. yanına da 1949 nurettin kocatepe damla sakızlı türk kahvesi... yiğin yemen mi? vayyy dedimm bee...

elemanın facebook profilinde benim kitaplarımın adını görünce sevindirik oldum. salak mıyım neyim...

sevgilimle pes oynamak istiyorum.
tabii bunun için önce bir sevgilimin olması, o sevgilinin de "kızlar pes oynayamaz" şeklinde önyargılarının olmaması gerekiyor.

zor biliyorum.

8 yıl sigara kullanıp aileme bir anda pat diye söylemem büuük bir itiraftı..

itiraf ediyorum sözlük sevgilimin 1 yıldır kullanmadığı telefona kendi sim kartımı takıp bi kontrol ediyim dedim, aa bir baktım ters bi mesaj '' niye aramıyorsun özlememişin beni .'' tarzında . sanmayınki mesaj gönderen numarayı kontrol etmedim, ettim sağolsun artık kullanılmadığını öğrenip daha da küplere bindim. akabinde akşam sevgilime patladım estim gürledim. sevgilim sadece güldü neden mi o mesajı benim attığımı, gününü, saatini bile söyledi hatta numara da ezberindeydi. sonradan anlaşıldı ki sözlük ; benim balık hafızam eski numaramı bile unutmuş .

bir hayali arkadaşa sahibim sözlük. beraber film izliyoruz, yemek yiyoruz, yatarken iyi geceler falan diyoruz birbirimize. benim gibi gözlükleri var onun da çerçevesiz ve hep kareli gömlekler giyiyo. yolda, otobüste, markette kendi kendime konuşmaya başladığım zaman fark ettim varlığını, alıştım da artık. beraber okula gittik bugün. eve gelince de bi güzel dedikodu yaptık, milletin tatil sonrası halleri için. çok zevkli bi şeymiş 7/24 arkadaşlık, hiç gitmesin istiyorum...

*Sami'nin 'bir kere daha yandım ama canım gördüğüme sevindim' demesine hastayım.
*Galatasarayımın avrupa maçı yok ve bunun eksikliğini hissediyorum.
*Dedem kanserden ölmek üzere ama ölüm eskisi kadar koymuyor artık.
*Büyük halamın bilinci kapandı ; an itibariyle yoğunbakımda.
*Gitmek üzere oldukları yerde dayım var ; tek teselli bu zaten.
*Yaptığım işi sevmiyorum sinirlerim artık kaldırmıyor.
*Çok uzaklara gitmek istiyorum ahşap bir ev ; bir parça toprak ve hayvanlarla geçirmek istiyorum hayatımı.

*RTE den nefret ediyorum ; sabahları çöpten ekmek alıp evine götüren insanları görünce Somali için
değil üzülmek nefret etmek geliyor içimden resmen.
Her gün bir sürü Mehmet şehit oluyor ; masum insanlar polise benzediği için öldürülüyor ; bebekler babasız
kalıyor.Ve TC başbakanı hala somali peşinde.Somaliye gram acımıyorum gerizekalı umurumda bile değil hatta.
O yavşak sanatçılar senin etrafında dört dönsün biz satılık değiliz.

Hepsine her gün o.ç demek kadar zevk vermiyor artık hiçbirşey.
Ve eminim ki gün gelse benim kafama sıksalar son sözüm yine ay yıldız olur.
Hepiniz o...çocuğusunuz...

bugün gayet ciddi, bir o kadar da güzel bir kız arkadaşım, ofiste bilgisayar başında çalışıyordu. Benim bilgisayara geldi, birşeylere bakınacagını söyledi. Ben sandalyede oturuyordum. O ayakta elini mouse attı ve Makina dondu. aynen şöyle dedi ' hay sikicem ya '. Dumur olan ben bozuntuya vermedim, o da hafif bir tebessüm etti. Tekrar masasına geçti.

23 senedir istanbul'da yaşıyorum ve bugün 23 kez kayboldum ben sözlük!. en son kaybolmamız da bir baktım bizim oralar öyle eve geldim yoksa daha dönemiyordum...

ben: biladel bir şey diyeceğim
kanka: de hafız..
ben: ama panik olmıcan!
kanka: ne! ne oldu lan?
ben: hazır mısın?
kanka: siktir.. alıştıra alıştıra söyle o zaman amk.
ben: tamam alıştıra alıştıra söylicem, kaybolduk!!

--kanka sıçtın mavisi verir ve peşinden 30 snye süren bir sessizlik--

kanka: ne yani sen şimdi buraları bilmiyormusun?
ben: ıhhhh!
kanka: eee bende.
ben: o zaman?
kanka: siktir et! kaybolmak iyidir! içimden bi ses şu sokağa girelim diyor
ben: ehh hadi girek..

ahanda kutumda büyük var hissediyorum! tarzında şu sokağa girelim diye diye kaybolduk sözlük.. eve döndüm mesudum! ama bacaklarım bana küfür ediyor duyuyorum..

rapor veriyorum merkez..

ahh be güzelim "evet" diyecekmişsin gibi geliyor bana..
ama biliyorum tekrardan koşucam peşinden..
yine aynı lafları ediceksin..
yok arkadaş kalalım.. yok kimseyle çıkmak istemiyorum..
ama ne yapsam vazgeçemiyorum senden..
hele birde gözlerin gözlerime denk gelince..

sözlük fena halde sağ gözük seyriyo lan ne oluyo bana korkuyorum. mutasyon falan mı geçiriyorum.

arada onca mesafe, içimde sana karşı sonsuz saygı ve sevgiye sahibim ama bunun adı aşk değil. yine de 60 yaşında da yüzünü görüp seninle konuşabilmeyi istiyorum, sanırım sırf bu ihtimal bile yaşama bağlanmama sebep.

pazartesi sendromu diye entelektüel kelime var ya "pazartesi yine iş! (ya da) yine okul yeaaa!" cümlesinin bir başka havalı karşılığı haa ben o sendromdan olmuşum. sabahleyin, saolsun canım ev arkadaşım, kapımı tıklatıp beni sevgi sözcükleriyle uyandırdı(yumurta pişirimmmmm mi?)
zar zor kalktım. ......elimi, yüzümü...terliklerim... tuvalete... havluyla...yüz… , ondan sonra eyvah kıyafetlerim, ütülemek, ben, hasta sendromlu…
oysa ki ev arkadaşım akşamdan ne güzel de ütüleyivermişti kıyafetlerini. ne de rahattı kalktığında. ulu tengrim, onun sabahki o mutlu ifadesi, haset ettim. neyse aceleyle işimi bitirdim. kahvaltımı yaptım her şey süper hızlı iyi mükemmel oldu. otobüse bindik.

r.a:" kuzu yaa ben ütünün fişini çıkarttım mı?"

ev arkadaşım:" çıkartmışsındır. takma yaa boş ver , aaa asma suratını, geçen yıl da aynısını söylemiştin bi' şey olmaz"

r.a "yok, bu bi' başka böyle içimde kötü bi' his var bu sefer farklı. atilla amcayı arayacağım evin sigortası var mı diye yoksa yapsın hemen."

yangın çıkarsa, farkedip söndürürler de ütünün olduğu o da benim dolaba çok yakın bütün kıyafetlerim yanarsa?. ev yanarsa bize ev kiralayacak adam bulabilir miyiz? babam böyle güzel pasta yapmayı nerden öğrendi?

8.45

okulda bir huzursuzum zaten sendrom olmuşum, önüme çıkan ilk kişiye derdimi anlatıyorum.

r.a:"ya sanki ütüyü fişte bıraktım n'apcam ben şimdi?"
arkadaş:"komşunu ara şartelleri kapatsınlar"
r.a:"sen kahramansın sadece pelerinin yok ama olsun kahramansın... süpersin... ya durr bi' dakika, komşum da işte şuan!
neyse ki (ev sahibinin evle ilgili her türlü sıkıntısını giderici) eczacı abi var allahtan. günahım kadar da sevmem işim hiç düşmesin diye hasta bile olmuyorum.

1 dk sonra

r.a:"bayram abiiiiii, ben "rüya avcısı", şimdi ben tam emin değilim ama bilirsin işte bazen paranoyaklık gelir bir yoklar var mı öle bunu iyileştirecek bi' ilacın varsa bileyim neyse ütünün fişini çekmeyi unutmuş olabilir olmayabilirim de ama böyle bir ihtimal varmış gibi şartelleri kapatır mısın?"
bayram abi:"tamam"
r.a:"(o kadar cümle kurdum hastalıktan ölsem hastaneye gitmem gidersem de ilaç yazdırmam sana kuruş koklatmam, ama) saol bayram abiii"

eve geldim hemen ütü odasına koştum yüce tengrim ütüyü güzelce demir kısıma yerleştirmişim kabloyu da itinayla üç kat şeklinde kıvırmışım.

sene de bir kaç kere nüksediyor var mı bi' çaresi varsa çaresi inşallah bayram abide değildir.