bugün

doğruları söylediğin kadar yalnızsındır.
kimse kimsenin mayınına basmaz.
"umuda doymuş"tan korkacaksın. kaybedeceği yoktur onun çünkü.
"Küçücük bir hayatın prensi olacağıma; kocaman hayatımın sümüğü olurum." vladamir dospoyewski sıçowski.
"herkesin günahı boynuna,öyle bir adım atarsın,yenilmeden gelirsin oyuna,anlarsın"
sabahları güneş doğar doğudan..
akşamları güneş batar batıdan..
ağzım bozuk diye "seni seviyorum" demeyeceğim sanma yarrağım.
"gözlerini kapatmış bir insana aydınlığı asla gösteremezsiniz."
"hiçbir erkek sevgilinden ayrıldıktan sonra sana teselli veren piç * kadar anlayışlı değildir."
"diyorum ki ile başlayan cümleleri okumam!"

(bkz: chronicles of uludağsözlük)
kötülük yap, kötülük saç.
aforizmalar hayranlık uyandırmak için söylenen süslü cümlelerdir. *
aslında aşk yoktur. sadece, henüz tanışma fırsatı bulamayıp, açılamayan bi' birey vardır.
Ayrılık sana "kasık" bana "yürek" ağrısı yaptı. Şimdi bir fahişe bile sana ağrı kesici etkisi yapabilir de, ya ben başka "orospu çocuğu" bulamazsam ? *
kırmızı!!!
kalbinin kötü olduğunu düşünüyorsan aslında iyisinidir, bunu bilebiliyorsan bile bu ülkede iyisindir.
en değerli benim. çünkü -ben- ; -benim-.
paylaşmak kadar paylaşmamak da bir erdemdir.
her nereye gidersen git, cebinde dönüş biletin olsun.
bir insan kendi fırtınalarını dindirebiliyorsa, limanına gelen her fırtınayı da içinde eritebiliyordur.
kadın dergileri, kadınları seks yerine yemek konusunda kalkındırsaydı, annesinin yemeklerini gözümüze sokan bir erkek nesli yetişmezdi.
korkularından korkma onlarla yüzleş ve ardında bırak onları.
yağınca karlar, kaba yerlerde hissiyat kaybı başlar.*
Her şey yolunda değil. Sadece herkes kendi yolunda.
garip değil mi? onlara ulaşamayacağımızı sandığımız kişiler aslında bizden eğilemeyeceğimiz kadar alçaktadır..