bugün

türk kızlarının bakımsızlıkları ve mahrem mahallerinin kokusu malum iken sözlük abazanlarının bile yanaşmayacağı uyarma eylemidir.

başka türlü uyarılmalılar.
(bkz: sert dille uyarılan sözlük kızı)
(bkz: dil atmak)
Tatava yapma bağır geç,,,
Hatalarından döndürmek içindir.
(bkz: dilimin döndüğünce)
kendilerini ahlaka davet etmektir. bazısı için bu elzemdir. tabii aynı davranışın erkeklere de uygulanması gerekir.
ortalık 56 olur.
Uyarılacak bir hareketimiz olmadığı halde "kendimizden bahsettiğimiz gerekçesiyle" çaylak cezası veren köhne zihniyetin işidir.

"Tanım yapsanız bile kendinizden bahsedemezsiniz." Diyerek çaylak cezası vermek de ne demek oluyor?

Bu ne kısıtlayıcılık böyle? Sonuçta Tanım yapıyorum. Bilgi veriyorum. Sonra bilgi verdiğim konu hakkındaki duygu, düşünce ve tecrübelerimi paylaşarak zenginleştiriyorum konuyu.

Yazılarımın yanındaki okunma sayısı da yüzlerce, bazen de binlerce olduğuna göre, belli ki yazım tarzım beğeniliyor. Mesajlarda da yazılarımı beğendiğini söyleyen birçok yazar var. Beğenmeyenler de olabilir; saygı duyarım; ama yazılarımda bilgi veriyorum sonuçta. Bilgi verdikten sonra kendi duygu, düşünce ve deneyimlerimi paylaşmamın kime ne zararı var ki?

Yazarlara sataşarak ilgi çekmeye çalışan tiplerden değilim. başkalarıyla uğraşarak prim yapmaya çalışan ilgibudalası tiplerden değilim. yazılarımda hakaret ve küfür yok.
Tanım ve bilgi de var.

Buna rağmen neden "kendinizden bahsedemezsiniz" denilerek kısıtlanıyorum?

Kısıtlanması gereken ben değilim; bana veya başkalarına bulaşarak rahatsızlık verenlerdir.

Şu konuda bir anlaşalım: ben bir konuyu tek yönden değil; birçok yönden ele almayı seviyorum. Tarafsız bigi versem bile, sonra kendi yaşadığım tecrübelerden de örnekler vererek konuyu zenginleştirmeyi seviyorum. Sadece objektif değil; hem objektif hem subjektif değerlendirmeler yapıyorum.

Soyut bir konuyu, kendimden örnekler vererek somutluyorum.

Edindiğim bilgileri burada kopyala-yapıştır şeklinde paylaşmak yerine, kendimden bir şeyler katarak yazmayı seviyorum.

Bu da benim yazım tarzım; Evet, sözlük formatında herkes anonim yazmalıymış gibi kalıplaşmış bir algı var ve ben bu tabuları yıktığım için, olaya yeni bir boyut getirdiğim için, beni yadırgayanlar da var. işte onlar, "istemezük"çüler. yeniliğe kapalı kişiler.

Şunu anlamak gerek: Anonim yazmak veya yazmamak bir tercihtir. Ben, Anonim yazanların tercihine saygı duyuyorum.

Ama bir de anonimlik maskesinin arkasına saklanarak bana çamur atmaya çalışan birkaç karaktersiz var; onlardan bazıları da birden faza sahte hesabıyla sürekli hakkımda yalan yanlış, kötü yazılar yazıyor. onlara sormak gerek: ben burada kendimi gizlemeden, açıkyüreklilikle yazıyorum. Burada kendini gizlemeden yazan birine; anonimliğin arkasına saklanarak nefret kusmak nasıl bir karakter yoksunluğudur? Anlatsın biraz.

Zaten onlarda karakter olsa, kendini gizlemeden yazan açıkyürekli birine, öyle anonimliğin arkasına saklanarak nefret kusmazlar.

Konumuza dönecek olursak, "sözlüklerde anonim yazmak veya yazmamak, tercih meselesidir." demiştim en son.

Anonimliğe, gizlenmeye kimler ihtiyaç duyar? bir düşünelim. reelde dile getiremeyeceği sözleri burada dile getiren veya saklanmasını gerektirecek şekilde yazanlar ihtiyaç duyar genelde.

E ben gizlenmemi gerektirecek tarzda yazmıyorum; reelde dile getiremeyeceğim hiçbir şeyi burada yazmıyorum.

Klavyeyi eline alınca, farklı bir kişiliğe bürünenlerden değilim.

Bu yüzden anonimliğe ihtiyaç duymuyorum. Çünkü saklanmamı gerektirecek yazılar yazmıyorum.

Diyeceğim o ki, ben nasıl anonim yazanların tercihine saygı duyuyorsam; onlar da benim tercihime saygı duymalı. Anonim yazmayışımı bahane ederek bana saldırmamalı.

"Atatürk kel ama erdoğan'ın saçı var" diye başlık açan hadsizler varken, başkalarına sataşarak rahatsızlık veren karaktersizler varken, kısıtlanması gereken o kadar kişi varken, beni kısıtlamaları, bunu da "kendinizden bahsedemezsiniz" diyerek yapmaları çok saçma.

Neyse, çok doluymuşum bu konuda. Yazıp içimi boşalttım, rahatladım, oh.
Herkesin hayalidir ama genelde benim yaptığım uyarıdır. Biliyorum yakışmıyor efendi kibar bir dille uyarmak doğru olur ama şu anda durum kritik. Her an her şey olabilir. O yüzden sert bir dille uyarıyorum.