bugün

sözcüklerin anlam kaymasına uğraması, dilin anlamı sınırlandıran yapısı nedeniyle yaşanan sorunsaldır. pekala öyledirde, sözcükler olmadan anlam için geriye ne kalıyorki.. jest ve mimikleri kullandığımızda doğru anlamlandırma yüzdesinin yüksek olacağını nereden bilebiliriz. semantik in en baba sorunsalı olup şu ana kadar sözcükler ( dil ) yerine başka bir şey ne yazık ki ikame edilemedi. bazı otoriteler itiraz etsede filoloji açısından geriye kalan sadece yuhanna da geçen şu ifadedir:

'' önce söz vardı. ve söz tanrının sözüydü.. ''
bütün çocukların ve annelerin aralarındaki bağ. kaş kalktı mı bittin o kadar.
gidip sarılmak ya da bir tane patlatmak.
babaların kızdıklarında gayet başarılı oldukları durum.
sözlerin yetmediği yerde gözlerin imdada yetişmesidir.
gözlerine bakmaktır bazen; bazen de susmak.