bugün

(bkz: çok güzel uyuyordun uyandırmaya kıyamadım) *
(bkz: kalkin ulan)
(bkz: hanim tufegim nerde)
(bkz: uyanin lan)
bir pazar sabahı yine sözlükte ilk uyananlardan biri olmanın gururu içinde kimseyi uyandırmadan parmak uçlarıma dokunarak entrylerimi girip bir yandan da yazarlara süpriz kahvaltı hazırlama derdindeydim.bütün gece entry yazıp yazıp yorulan arkadaşlar güzel bir kahvaltıyı haketmişti.benim gibi saat 2'de yatmadı onlar.ardından gözüm online kişi sayısına takıldı 40 civarı yazar vardı acaba kahvaltı işlerini şunlara yıkıp yatsam mı? diye aklımdan geçirdim sonra bundan da vazgeçtim.
online olan çaylağın tekini bakkala gönderdim ekmek, kaşar, salam, sucuk al sonra manava git domates filan al para artarsa da canın ne istiyosa al dedim eline tutuşturdum parayı yolladım.
çaylağın gelmesini beklerken kapıya gelen günlük gazetelere bir göz attım o gün gireceğim entryleri bir kağıda not aldım sözlüğün yoğun olduğu saatlerde açacağım başlıkları kafamda şekillendirirken,kapı çaldı postacı faturaları getirmiş.
elektrik faturası baya kabarık bu durumu zalla nasıl anlatıcaz kesin bilgisayarlarımızı kapatır yandık yandık diye düşünürken su faturasını gördüm o da almış başını gitmiş.zall kesecek bizi.
çayı ocağa koydum, o sırada bizim çaylak geldi,kahvaltı hazırlama başladım.
her şeyi hazırladım.
çayları da doldurdum.
çaylağı yolladım yatakhanelere uyandır herkesi gel dedim.

çayları doldurdum gelin de soğumadan içelim.
(bkz: sözlük bana kahvaltı hazırla lan allahsız)
genelde sol frame'de agir konular olmaz. daha bir romantiktir sozluk pazar sabahlari.