bugün

öncelikle ve incelikle merhabalar.

bu sefer edebiyat parçalama niyetinde değilim, fakat biraz uzun bir yazı olacak. şimdiden söyleyeyim dedim. bu yazıda sosyalizm'e farkında olup saldıran sol düşmanlarını ve, farkında olmadan saldıran sözde sosyalist, troçkizm diye bir türkü tutturmuş, ''liberal sol'' şeklinde bir taraflarından kavramlar püskürten gerizekalıları ele alacağız diyeceğim, fakat burası basketbol sahası değil, haklarında tartışalım ve beyin fırtınası yapalım en iyisi.

herkesin hatırlayacağı üzere bir referandum oldu. evet önde çıktı, eveti destekleyenler sevindi, hayırcılar üzüldü, fakat boykot %23 civarında bir etki gösterdi, ilk dersimiz boykot'u bdp'ye ve doğu'ya mâl edip, sosyalizme saldıran salaklar hakkında. bizim partizan milletimizin derme çatma boykot kültürü sağolsun, insanlar boykot'u bdp'ye atfetti, bdp'de boykotu iyice sahiplenince, ortaya kürt milliyetçilerinin boykot ettiğini sanan bir takım tabir-i câizse, yavşaklar çıktı. aslında boykot, bu yavşakların direttiğinin aksine; 12 eylül 1980'in de, 12 eylül 2010'un da suratına tükürmekti. hem evet, hem hayır cephesinde mevcut olan bu sığ beyinlilerin hayırcı kısımı, boykotçuları akp sempatizanı ve (gbkz: şeriatçı), evetçi kısımı ise boykotçuları darbeci, ulusalcı gibi acziyet dolu bir şekilde yaftaladılar. bu da boykot'un ''öcü'' şeklinde lanse edilmesine yol açmıştır kanımca, ki bu halk anlayamadığı şeyleri korkar ve reddeder, ki bu tatlı su özgürlükçüleri, bizim halkı pekâla çözmüş gibi gözüküyorlar. zaten sol, referandum konusunda ikiye ayrılmıştı; hayır ve boykot. ''yetmez ama evet'' diyen dsip'li iktidar yalakası troçkistleri, kimse bana solcu diye getirmesin lütfen, kalbini kırarım. neyse hülasa, bu ibneler, solu parçalamayı ve bölmeyi denemiş fakat başaramamışlardır, ama daha kötü bir şey yapmışlar, halkı bölmüşlerdir.

''özet geç piç'' şeklinde çığıran ergenlere de not: bazı bağnaz evetçiler ve hayırcıların (yarası olan gocunsun) boykot üzerinden sosyalizme saldırmasına bir karşı saldırıdır ilk ders. anladınız mı, eğer anlamadıysanız, bu yazıyı okumayı burada bitirin kanımca.

ders iki; sosyalistiz diye geçinip, sol'a saldıran sempatizan haşeratlar.

bu böcek beyinli şorololar, devrimi çiçek böcek senfonisi sanan aptallardan başka bir şey değildir, neymiş lenin diktatörmüş, katilmiş, stalin manyağın tekiymiş. he yarrağım he. lev trotsky hakkında fazla bir şey okumayıp, mâlum partinin ismine kanan bazı saftirikler olduğu gibi, bu partinin içine sızmış ve sosyalizmi karalayan liberal kesim de vardır. ilk kısım, '' sosyalistiz, hebele hübele '' deyip, koyu (gbkz: liberal) iktidar partisiyle tek yumurta ikizi olan kişilerdir. alenen ikiyüzlülerdir veyahut aşırı saflardır. başlarını roni margulies denilen zeka küpü(!) kişi çekmektedir. öyle ki bu salaklar, iktidar partisiyle beraber iftar yemeği verip, can ciğer kuzu sarması takılırlar, sonra da bizim muhalif geçinen saf iktidar karşıtlarına, solu iktidar yalakası şeklinde lanse ederler, oysa ki kendileri sosyalist falan değildir. ancak boş boş konuşurlar ve sosyalist gözüküp liberallere destek verirler, durumları tıp literatürüne stockholm sendromu olarak geçmiştir, daha açık bir tabirle; tecavüzcüsüne aşık olma durumundan başka bir şey değildir.

şimdi, şapkanızı önümüze koyup, bir süre düşünelim.
kendi kendini bitiren bir seye saldirmak aptalliktir, birakin zaten olmus.
aptallar(skolastik düşüncenin çocukları) saldırdığı için saldırılar dikkate alınmayacak kadar hafiftir.
(bkz: yaşasın skolastik düşünce)

ya da daha kötüsü kapitalistlerdir.
" aç insanların karnını doyurduğum zaman bana kahraman diyorlar. bunların neden aç olduğunu sorduğum zaman ise; bana komünist diyorlar." Ernesto Che Guevera.
saldırıları ne güzel özetlemiş che guevera.