bugün

Elim ayam titriyor amk. Peşmergelerin, teröristlerin vatan hanilerinin birer birer mk. Bahsettiğimiz halk sıradan olanlar. Burjuva olmayanlar, işçi sınıfından olanlar. Terör yandaşlarınında amk. Savunduğumuz şey işverenin işçisine eziyet etmemesi. Devletin zengini daha çok zengin etmesi yerine, milli geliri yükseltmesi, fakirin zenginleşmesi. Size göre herkes terörist kardeşim bi algılarınızı açın yahu.
“Açım ama yine de akp diyen” bir halk maalesef...
siz bunu bilemezsiniz. sinan cemgil köylülerin yaptığı ihbar sonucunda nurhak dağlarında öldürüldüğünde babası adnan cemgil köylülere hitaben şu konuşmayı yapmıştır;

“Ben varlıklı bir aileden geliyorum.
Öğretmenim.
Ekonomik durumum oldukça iyi.
Oğlumu en iyi şekilde yetiştirdim.
En iyi okullarda okuttum.
Ülkenin en güzide üniversitesi Odtü’de okuyordu.
Hiçbir şeye ihtiyacı yoktu.
Ölmese yüksek mühendis çıkacak ve o da varlıklı bir hayat yaşayacaktı.
Fakat o sizin iyiliğiniz için öldü.
Bunu bilesiniz diye söylüyorum.
“Öldürüldüğünde naaşı etrafında toplanan kişiler gene onu ihbar eden uğruna ölümü göze aldığı köylülerdi.
Bu kez de naaşı almaya geldiğinde Sinan Cemgil’in annesi Nazife hanım köylülere yönelik şu konuşmayı yaptı:

“Bu oğlum Sinan.
Bunlar da onun arkadaşları (Kadir Manga ve Alpaslan Özdoğan), kardeşleri.
Onlar da oğullarım.
Bu çocuklar, bu oğullar; bu ülkeyi, halkı, sizleri sevdiler.
Başka bir istekleri yoktu.
Her biri birer dehaydı.
Her biri üstün zekalı güzel çocuklardı.
Dileselerdi, düzenin adamları olsalardı, şimdi burada cansız yatmazlardı.
Birer milyoner olurlardı.
Ama onlar, halkı, sizleri sevdiler.
Sizin sorunlarınızı omuzladılar.
“Evet, uğruna ölümü göze aldığı köylülerin ihbarı sonucu katledilmiştir Sinan Cemgil.
Halk sosyolojik bir tabirdir. Ezilen kesimlerden bahsederken halk tabiri kullanılır. Bu bir grup insan anlamındaki “topluluk”tan farklıdır, çünkü az önce ifade etmeye çalıştığım gibi bir ezilenleri hatırlatan bir konotasyonu vardır. Halk’ın karşıtı, elit olur. Elitler de kendi içinde çok farklılaşır. Ekonomik elitler ile siyasal elitler, onlarla da entelektüel elitler farklıdır. Ya da her neyse. Elit, toplumun yüksek katmanları ile ilgili. Gramsci’nin tabiriyle “organik Aydın“, ezilenlerin davası ile meşgul olabilir. O meşgul olduğu kitlenin, kendi haklarını savunanları desteklemesi şart değildir. Zaten tarih boyu bu pek de gerçekleşmez. Bunun sebepleri üzerine yapılmış yığınla tartışma vardır sol literatürde. Ben işçilerin çalışma şartlarının iyileştirilmesi için mücadeleye katılabilirim, o işçiler benden nefret etse bile. Çünkü aydın sorumluluğu Bir karşılık gözetmeksizin doğru bildiğini savunmayı gerektirir. Teorik olarak devrimin ontolojik öncülüğü nerede başLayacağı başka bir sorundur. Halk bunu başlatmayabilir. işçi sınıfı önderliği yerine, gençlik, Silahlı kuvvetler, aydınlar devrimin öncülüğünü yapabilir. işte devrim köyden mi gelir, şehirden mi? Vs. Bunlar teorik tartışmalar. Toparlayacak olursak, sen elmayı seviyorsun diye elmanın seni sevmesi şart değil. Eved.
kaymak tabakadır. fakirleri ise işçi kesiminden bahseder. konu fakir kesim, zenginlerin işçiyi savunduğunu sanmasıyla kilit olur.