bugün

selam,
adam dediğime bakmayın bildiğin hayvan.

son bir kaç aydır dikkatimi çeken bir durumdur bu. sanırım patlamayan sosyal patlamamız (açlığa, sefalete, zamlara, sömürüye) böyle hormonlu ve hastalıklı bir şekilde -götümüzde- patlıyor. çünkü öyle böyle bir fırça değil bu. en şiddetlisine de bugün denk geldim. ben, günün yorgunluğunu sırtlanmış şehrin en işlek caddesinde evime doğru yola koyulmuşken epey uzakta bir çift fark ettim. bir şeyler konuşuyorlardır diye düşünüp yanlarına yaklaşınca adamın sevgilisine ana avrat düz kaydığını anladım. üstelik öyle düşük bir ses tonuyla değil insan kalabalığının içinde karşısındaki kadına, "seni uludağ yolundaki bütün tinercilere siktiririm" hakaretini duyunca oha dedim.

olacak iş değil. karşındaki ne yapmış olursa olsun olacak şey değil. hakaretin böylesi. bu denli acı bir hakaret. yazık yahu ne oluyor bu memlekette.

kınıyorum.
çoğu zaman ilişkilerde kazanan adamdır. kızlar severler efendim böyle adamları.
insanlıktan nasibini almamış aciz kişidir.
dışardaki insanların ne düşüneceğine dair en ufak fikri olmayan aciz şahsiyettir..
en asil, doğallıkta aşmış, özündeki hayvanı dışarı çıkarabilmiş, canım yurdum erkeklerinin yaptıkları naçizane eylem.

çaresizliktir toplum içinde birine bağırmak. sevgili olması gerekmez illa ki bunun. bu tür adamların bağırmaktan başka yapacak bişeyleri yoktur, geneli sakinlikten bir haber ve dertlerini konuşarak anlatmaktan acizler.

bazen öyle olur ki, fırça atılan acır fırça atanın haline...
dövmediyse bi cacık olmaz
rezil bir adamdır.
bildiğin camış türüdür.
fırça atması duruma göre değişir içinde şiddet olmadiği sürece...
harbi adamdır.

(bkz: savaşma seviş benle)
(bkz: acı çekmesine rağmen ayrılmayan kız)
ezik bildiğin ezik.
Sonunda ki adam kelimesi için özür dilerim.
(bkz: Elif şafak)
bugün şahit olduğum bir olay. *