bugün

toplum içinde geğirdiği için sindirim sistemini suçlayan insandır.
zaman zaman benzer durumlarda boşaltım sistemini suçladığıda kayıtlarda vardır.
bir şey için çaba göstermeyip sonucunda başaramayınca kendini tatmin etmek için başarısızlıkların nedenlerini başka şeylerde aramaktır. üzücü olsa da türk milletinin sıkça uyguladığı bir yöntemdir.
olur olmaz hatalar verirse normal olan durumdur.
(bkz: sistem ciddi bir hatadan kurtarıldı)
bir nevi kısır döngüdür. bir nesil sistemi suçlar, ama geliştirmek için hiçbirşey yapmaz. sonrakiler de haliyle suçlamaya devam eder. bu böyle uzar gider.
bütün korku ütopyası yazarlarının, özellikle george orwell gibi bir dehanın da yapmış olduğu yanlış. sistemi suçlamayalım. çok yaşa büyük birader.

dünya tarihi denen paçavrayı açın bakın bütün yazılarının kan ile yazılı olduğunu göreceksiniz. bazı homoerktusların anlamadığı şey bu katliamların ve nedenin kendini inanç çukuruna gömmüş örümcek beyinlililerin, hırsız ve üçkağıtçıların süreklileştirdikleri sömürü düzenin sonucu olduğudur.

insanlığın yapması gereken şey başını secdeden kaldırıp iyilik, güzellik ve gerçeklik yani özgürlük için ilerlemesidir.

(bkz: karl marx in hakli olmasi)
bireysel olarak başlayıp, toplumca en çok yapmaktan zevk aldığımız davranış şeklimiz, bir nevi günah keçimiz, sistem. sistemi oluşturanların yine bizler olduğunu düşünürsek suçlanılması gerekenin kim olduğu daha net şekilde tespit edilebilir.
dünya üzerinde birbirlerinden çok farklı, basit-karmaşık, ilkel-gelişmiş birçok sistem ve rejim mevcuttur.
dikkat edilirse çok iyi denilen sistemler bazen çuvallarken, ilkel olarak gördüğümüz, insan doğasına aykırı diye adlandırdığımız bir çok sistem ve rejim de güzel işler çıkarmaktadır. sistem veya rejmin adının cumhuriyet, monarşi, komunizm, kapitalizm, oligarşi, dikta, krallık olması önemli değildir. çünkü kötü sistemler yoktur kötü insanlar vardır. en kötü sistemler ve yönetimler bile iyi yöneticiler ile iyi işler yapar. en iyi sistemler de kötü insanlarla ve kötü yöneticilerle yolda kalır.
yöneticileri ve insaları seçen ve hatta oluşturan yine biz insanlar olduğumuza göre, sistemi suçlarken öncelikle, toplum içerisinde önemsiz bir birey iken bile kendi adımıza, kendi kişisel gayretlerimizle, kendimize faydası dokunan ne gibi işler yaptığımız, ne gibi cabalar sarf ettiğimizi bir gözden geçirmemiz, ülke gidişatına doğrudan etki edecek olan seçimlerimizde ne gibi başarılara imza attığımızı etraflıca düşünmemiz ve böylelikle kimi suçlamamız gerektiğine karar vermemiz bizi daha sağlıklı tespitlere ulaştıracaktır.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar