bugün

tiksinti nin seyir halidir. seyir halinden 5 dakika evvel duyulan tiksintiyi hepiniz bilirsiniz. insan hasta mı, uyuyor mu, oruçlu mu, sinirli mi..diye düşünmeden vızıl vızıl üzerimize konmaya, kanımızı emmeye çalışan, bizi çileden çıkaran, nice küfürler savurduğumuz yaratık o değilmiş sanki. saniyeler evvel ayaklarını boka daldırmış, saniyeler sonra yanağıma konmuş bir canlıdan nasıl tiksinmem, onun gidişiyle bayram yaparım ama bu kez öyle olmadı. daha önce hiç tanık olmadığım bir şey oldu. herkesin gidişi gibi onun da kapıdan çıkışı bir acayip, seyirlik oldu. giden bir sinek bile olsa arkasından bakmak, vızıltısının arkasından gelen sessizlik ve yalnızlık sinekten daha fazla tiksinti verdi bu sefer.

anladım, mikrop yuvasının bile gidişiyle donup kalıyor insan, yalnızlık ve sessizlik sineği bile özlettiriyor, kapıya pike yaparak gidişine üzüyor...
oh çekmektir.
(bkz: geldikleri gibi giderler)
Elinizde bir sineklik ile onu kovalarken bir an durup bakim nere gidecek dediğiniz anda camdan kapıdan dışarı çıkışını izlerken yavaş yavaş gözden kaybolmasıdır. Mükemmeldir. Daha önce verdiğiniz emeğe yazıktır.
ardından su dökülmeyecek bir vedadır.
güncel Önemli Başlıklar