bugün

yaw abi nasıl unutamıyorsunuz ya. ben sevip sevmediğimi bile bi zaman sonra hatırlamıyorum. sizdeki bu kafa nasıl bişi.
Bazı șeyler mezara kadar unutulmaz. Yasam boyunca içinde kanar durur.
sen hatırlamazsın belki 10 sene önce istanbul'a gelmiştik yılbaşında. tolga tolganın sevgilisi sen ben ortaköy e gitmiştik orada bir yerde oturmuştuk. geçen hafta oraya gittim. normalde de giderim. .o mekanın önünden geçtim. kim bilir kaç kere. ama bugün bi rüya gördüm sanki her şey gerçek gibiydi on yıl önce yaşadığım sevinç de mutluluk da çok gerçek gibiydi. on yıldır hiç bu kadar etkilenmemiştim. rüyamda çok mutluydum senle sonra bi anda çok mutsuz oldum aldattığını gördüm her şeyi hissettim yani bundan bilmem kaç sene önce yaşadığım acıyı travmayı tekrar yaşadım. ben sana hep hakkımı helal ettim ya onda da pişmanım. ben iyi niyetli davrandığım a  da çok pişmanım sana inandığıma pişmanım nasıl güvendim. son 8 yılda bakıyorum hayatıma giren insan sayısı çok az. giren de durmamış gitmiş. niye biliyor musun güvenmemişim. karşıma hep senin gibi şerefsiz insanlar çıkmış. yalancı, düzenbaz, gözü dışarıda hepsinin. ben sayende insanlara olan inancımı güvenimi kaybettim. sen gününü gün ederken karılarla kızlarla ben kimseye güvenmedim hayatıma biri girdiğinde sanki seni aldatıyormuş gibi hissettim birini sevmek istedim ama olmadı neden kalbimde aklımda bedenimde hep sen vardın. 10 yıl sonra bile hala etkileri devam ediyor. ama artık yeter. senin benim hayatımdaki olumsuz etkilerini siliyorum. her anıyla her günüyle yaşanan tüm olumsuzlukları siliyorum. derinlerde kalan bütün negatif anıları. bedenimde sana ait olduğunu hissettiğim her şey benim bana ait senin değil. ruhumda bıraktığın yara iyileşti. bende bıraktığın bütün acıları siliyorum. yepyeni bir sayfa açıyorum hayatımda. ben kendi ayaklarım üzerinde durmaya çalışıyorum. kimseye muhtaç olmadan dimdik ayakta duruyorum. senin hayatında olan herkes sana benzeyecek. sana zarar verecek veriyordur da eminim.
ben sensiz yaşıyorum bak 8 yıldır. daha ne olsun.
murat kekillinin şarkısı kulaklarımda şu an
seni çılgın hadi oradan
seni sevdiğimi de nerden çıkardın
seni çılgın hadi oradan
sana vurulduğumu nereden çıkardın
ne vücut ölçülerin ne masum güzelliğin
beni hiç mi hiç alakadar etmiyor
tanrım bu söylediklerimin hepsi yalan
bana bir gülüyorsun ya hani murat diyorsun ya
hani bakıyorsun ya gözbebeklerimin içine
sen bana aldırma gel
yağmura ne gerek var gel
sana sırılsıklam aşığım gel

böyle de bir tutarsızlık var içimde.

sevip de unutamamak böyle bir şeydir.
(bkz: aşk acısı ne kadar sürer sorunsalı)
Abartılacak bir olay değil.

Gayet normal bir durum.

Şimdi ben ilk karımı nasıl unutayım 10 yılım geçmiş aq. Geçmişe bakınca kocaman o var. Nasıl unutacan normal mi? Bence değil. Hani derler ya unutmuyorsun alışıyorsun diye, heh aynen ondan.

Neyse.
Geçer geçer kendimden biliyorum iletişimi tamamen kesin hiç ulaşamayınca geçiyor.
aşk, tek heceli diye öyle kolay harcanacak söz değil be dostum. kim kaybettiğini fark etmemiş ki biz bulduğumuzda sahiplenelim.
zamansız, mekansız, tarifsiz, çaresiz durumdur. ağırdır; her bünye kaldıramaz. her şarkı, her şiir, her türlü alkol kanatır yarayı. "vardır bunda da bir hayır"dan gayrı teselli cümlesi yaren olmaz bu duruma. o yarenlik de biçaredir lakin, tek sırtlanamayacağı için eşlik eder insan evladına. onunla başlayan yokluk, genellikle ölene kadar eşlik eder. cinsiyetsizdir; kadını erkeği yoktur ve hafızanın en gelişmiş halidir. bir an, bir şarkı, bir renk, en sıradan bir mekan tekrar tekrar kanatabilir yarayı. velhasıl zordur ama her kula da nasip olmaz. mecnun, aslı, sezen abla ve niceleri aynı yolun yolcusudur. derdin ipekleşmiş, dermanın keçeleşmiş halidir. onların bu halidir samimi gelen, destanlaştıran, yas gibi şarkılar yazdıran onlara.