seven kişinin yapacağı iştir.

1000 km yol tepersin, öğrenci halinle 1 milyar bütçe buna ayırırsın, sevgiliniz annesinden izin alamadığı için yalnızca gündüzleri bir kaç saat görüşebileceğinizi söyler. *
bir tanesi için git gel 1000 kilometre yaparsın; terkeder.
önceki için tayin istemişsindir hiç bilmediğin şehre. atanırsın. terkeder.

kısacası;
yapmayın. etmeyin.
karşı tarafta alışkanlık yaratmaktır.bir müddet sonre kıymeti bilinmemektedir.
yolun sonunda yaşanacak mutluluk için yapılmayacak bir şey değil. daha fazlasıda yapılır.
vakti zamanında 2.526,5 km olarak yaptığım zamanların yarısının yarısı mesafesidir. nitekim onca zahmete katlansam da değmiştir her dakikasına. 8 yılın sonu kavuşamamakla noktalanmıştır. yakalandığı bazı hastalılar nedeniyle tekrar görüşmek istememesi sonucu ayrılık erken gelmiştir. adaletini sikeyim dünya..
aşığa bağdat sorulmaz
ufukları aşar gider.
gönül yolcusu yorulmaz,
baht peşinde koşar gider.

şarkısında da geçtiği gibi sevginin mesafe tanımamasıdır.
fedakarliktir, guzeldir, hostur da; genelde bu eylemi gerceklestirenin kazik yemesiyle biter iliski.
bazen sevgili buna değmeyebilir.
yaklaşık 1600 + 350 kilometre gidecek birisi için*normal sayılacak mesafedir.
fedakarlıktır.
sonunda pişmanlık vardır.
kavuşamayız biz, fedakarlıklar da acımızın süsüdür.
yaptığım şeydir efendim. kalkıp ankaradan samsuna yol tepmişimdir. ancak deniz kum ve plaj 3 lemesini alarak geri dönmüş olduğum maceradır.
Yaşama arzusunun en güzel örneği
ayrı şehirlerde, hatta ayrı ülkelerde, yan yana atan iki kalp. saniyesi saniyesine beraber çarpan iki yürek...

kuzeylerde bir yerde, nasıl bir soğuk anlatamam! perdeyi araladım yavaşça, dışarıda bembeyaz bir örtü, kapkara geceyi aydınlatan... işte tam o anda, "o" dedim, burada olmalı, yada ben onun yanında.

kalktım oturduğum yerden, üzerimi giyindim, elimde bir telefon, üzerimde sadece bir mont, attım kendimi sokağa... özlemek denilen duygunun son raddesindeydim. içimde onsuzluğun fırnatısıyla, sadece yürüyordum... bir an rüyada mıyım diye sordum kendime. gelen mesajla irkildim; "keşke yanımda olsaydın"...

önümden geçen ilk taksiye bindim, aklımda bir tek "o" varken, ağzımdan çıkan tek kelime ise "havaalanı" oldu. 3 saat sonra aynı şehirdeydik! bu bile yeterdi aslında, bu kadar yakın olmak bile yetmeliydi, bunca zaman sonra. mutluluk artık dakikalar kadar yakındaydı, onsuzluk arkada kalmıştı.

bu da böyle bir anıydı! hikayenin sonu, sadece olayın kahramanlarını bağladı. değil 1000 km, on binlerce kilometre aramızda bir engel olamadı, olmamalıydı.
gerçek aşktır. Herkes yapamaz böyle bir fedakarlık, ah bir de kıymet bilinse.