bugün

Sevgilisi olduğu halde başkalarına yavşayan erkek modelidir.

Olay şudur ki üniveriste de vize zamanı tanıştığım kişiyle sohbetim baya ilerlemiş bulunmaktaydı . Bir gece sevgilim olup olmadığını sordu ve olmadığını söyledim heycanla onun da sevgilisi olmadığını söylemesini beklerken sevgilsi olduğunu 2 yıldır çıktıklarını söyledi . Yetmezmiş gibi 50 kilo olan ev arkadaşını bana ayarlama ayağına yatıp benimle muhabbetini devam ettirdi . Ben ev arkadaşını da rededince artık aramız da konuşacak bir mevzu kalmadığından yeni bir bahane olarak az önce bana sinemaya gitmeyi teklif etti amacını anlayamamış olduğum bu kişinin amacının ne olduğunu anlamama yardımcı olmanız için açtığım bir başlıktır .

(bkz: oysaki hoşlanmıştım ben) niye karaktersiz çıktın be abicim ( kendisi benden 6 yaş büyük ) .

eksileyen arkadaşların çoğu anlattıklarımda kendilerini buldular belkide anlatıığım kişi şuan bunları okuyor olabilir .
bu kişiyi kısaca 'abaza' olarak da adlandırabiliriz.
erkekliğin şanına gölge düşüren hemcinsim demeye utandığım kişilik modelidir.
erkekliğe sarelle sürmek gibi olsa gerek.
her sohbet edeni kendine yavşıyor zanneden kezban düşüncesiyle ortaya çıkan ve gelişen düşüncedir.
bazen acaba ben mi kötü niyetliyim diye düşündürür, emin olana kadar uzaklaşmak istemeyebilirsin ama biraz insanları tanıyan biriysen muhtemelen haklısındır, malesef sevgilisine karşı saygısı olmayan, karaktersiz erkektir karşındaki. bazen sen de arkadaşça yaklaşmazsın, nerden bilebilirsin sevgilisi olup olmadığını o söylemeden, bi de bu durumu öğrenince kötü hissettirir insana. sevgilisi olduğu halde ben neler düşündüm dersin ama senin suçun değildir. çok kısa bir zamanda 2 tane böyle tip görmek karşındakinden hoşlansan da hoşlanmasan da mesafeli, güvensiz ve tedbirli davranmakla ne kadar doğru yaptığını bir kez daha gösterir. Biri bir yerden 3 günlük paris tatili kazanmış lise arkadaşındır, yıllardır görüşmemişsindir, yeşil pasaportun olduğunu bildiği için de birlikte gitmeyi teklif eder ancak gitmezsin. paristen döndüğü gün görüşmek ister seninle, görüşürsün. ertesi gün ve ertesi gün ard arda görüşürsün belki de ilk defa bi şeyler hissediyorumdur dersin ancak yakınlaşmak istemezsin emin olmadan, ayrıldıktan 5-6 saat sonra bir mesaj gelir ''aramızdaki yakınlık adına özür dilerim, benim bir sevgilim var ve ben onu çok seviyorum lütfen bir daha görüşmeyelim, kendine iyi bak''. sen yakınlaşmamışken o yakışlaşmıştır bile seninle. acele etmeyip kendini fazla anlatmamakla, kaptırmamakla ne kadar doğru karar verdiğini anlarsın. ve buna şükür dersin haberim olmadan ayrılsaydı, benimle bir ilişkiye başlasaydı, ruhum duymazdı. Uzun süren bir şey olmadığı için, aşık vs olmadığın için kafanı fazla da kurcalamaz diğeri ise bir gün amfide daha önce hiç fark etmediğin biridir. konuşmaya başlar seninle notlardan, derslerden. Yabancıdır, derslerde zorlanmaktadır kendisi, numaranı ister kafasına takılan şeyleri sormak için, herhangi bi sorun görmez verirsin numaranı. Bu sırada facebooktan da ekler seni. Soyadını söylememişken, ortak arkadaşınız yokken. Derslerden sorular sorarken hatrını da sormaya başlar. Fotoğrafını beğenir bi gün, nasılsın mesajları sıklaşır, mesajlardaki gülücükler sıklaşır, kahve içmeye çağırır gitmezsin, kütüphanede ders çalışmaya çağırır gitmezsin sürekli reddettiğin halde yakınlaşmaya çalışmaktadır. Sen mesafeli bir insan olduğun için, herkese karşı böyle yaklaşmadığın için karşındakinin davranışlarını bana ilgi duyuyor sanırıma yorarsın, karşındaki de hoş biriyse bi şans verebilirim belki de diye düşünmeye başlamışken laf arasında kız arkadaşım da şöyle böyle lafı geçer. Anlam veremezsin. Kendini gene kaptıramadan kafanda bi düşünce sonlandığı için üzülmezsin, kızmazsın. Böyle bi kaç olay yaşadıktan, duyduktan sonra da şaşırmamaya başlarsın. Ne yapalım böyleleri de var ben dikkatli olayım madem dersin.