bugün

sevdiceğin gözyaşları, yanaklarını süzüle süzüle okşarken, o yumuşacık yanağın bunu hiç de hak etmediğini; o güzel iri gözlere kızarmanın hiç de yakışmadığını düşünürken; içine derin derin çekip bıraktığı nefesin masum sesini dinleyerek acı çeken sevgilinin karşısında ağlamaktır.
dokunmak, sevmek, sevgisini teninden tenine akıtarak gözyaşlarını söndürmek isteyen sevgilinin karşısında ağlamaktır bu.
dayanamayıp ağlamak isteyen, belki de çoktan gözyaşının onda açtığı yaraları kanamaya başlamış bir sevgilinin karşısında ağlamaktır bu.
duraksızlaştıkça onda daha derin yaralar açan, çaresizliğin sahipsizliğiyle ellerini, başını havada fazlalık gibi hisseden sevdiceğin karşısında ağlamaktır bu.

hele ki bu hoyratlığın nedeni karşıdaki sevgili ise, biri kırgınlık, biri de sevdiğinin gözyaşlarını dökmeye sebep olmanın acısını tadarak, sevdiğini sarmaktan içine alsa yine de ağlamayı kesemeyeceği kadar acı veren, ama tadı hiçbir haykırışa benzemeyecek kadar tatlı olan, en duygu dolu, en aşk dolu ağlamaktır bu...
sevgılıyle karsılıklı aglamaya neden olur bazen...
ilişkiyi bambaşka bir yere taşıyacak olaydır. omzuna koyup kafayı ağladıkça rahatlarsınız. konuşmaz bu durumlarda sevgili, "geçti" der. "ben burdayım" der. bir daha ağlamayacak gibi ağlamaya başlarsınız. üzüntünüzün yerini korku alır. kaldırıp yavaşça gözlerden öper. gülümser. geçer gerçekten. hepsi geçer.
sıcak bir kucakta tüm dertlerini alırsınız... onu o durumdayken öpüp koklamak ve teselli etmek gerçekten işe yarar.
gidilecektir yine.. araya mesafeler, zaman gircektir. uzaklik, dokunamamak, yalnizca sesini duymak, ozlesen de soylesen de kifayetsizlik. dayanamazsin, hickira hickira anlatmak tek cozumdur; o an onu nasil ozleyecegini. konusurken aniden, zaten saatlerdir titreyen sesin gozyaslariyla birlesip akar onun boynuna. aglamaktan cekinmeyecegin tek insani islatir damlalar. hickiriklarla bolunse de devam edersin konusmaya. yuzune gider parmaklarin cekine cekine ve farkedersin ne zamandir birlikte agladiginizi.. unutamazsin, bir omur gecse o a'ni unutamazsin.
ağlama lan! diye suratına bi tane çakılmalıdır..
ağlayan erkek ise hemen kaçılmalıdır.
erkekler ağzını burnunu buruşturmadan ve sümükleri akmadan ağladıklarında hoş görünüyorlar. kızlarda zaten alışık olunan bir durum.
gözyaşlarının sebebini anlatmakta kelimeler kifayetsiz kalınca, kilitleri kırarak, duvarları yıkarak, önüne çıkan herkesi bir kenara savurarak sevgiliyi lanetli yerdeki huzursuz ortamının karanlık odasında, çöktüğü yerde bulup, gözlerini silme, başını göğsüne yaslayıp acısını dindirme isteği.... bunu yaparken insana hayat veren, yaşadığını kafasına bir kez daha kazıyan yakıcı, kavurucu durum. aşkın en saf halidir sevgiliyle ağlamak. . acı, çaresizlik, keder, elinizden bir şey gelmemesi, söyleyecek söz bulamamak. sarılmak... içinden yeminler ederek, bir daha onun hayatında böyle bir şey yaşamaması için elinden geleni ardına koymayacağına kendi kendine tekrar ederek.
"sen ağlama... dayanamam, ağlama gözbebeğim sana kıyamam." demektir.
karşısında ağlanan sevgilinin kalbini acıtır, kalbine damlar gözyaşları tek tek.
acizlik göstergesidir. duygu sömürüsünün kralıdır. aslında göz yaşlarını içine akıtabilen ya da kimsesiz bir başına ağlayabilen kişi duygusallığı en uçta yaşayan kişidir.
en çok izleyen - izlemek zorunda kalan sevgiliye koyan durumdur.
soz konusu aglayan sevgilinin gozyaslari acilen opulerek o bebek kokan yanaciklarindan silinmelidir.
asıl ağlanması gereken yerdir çünkü sevgili seni senden daha iyi anlayandır kaderini ortak olandır o yüzden teselli edemese bile onun sıcak omzunda ağlamak zaten en iyi tesellidir.
ağlarsın ama o gözyaşlarına aldırış bile etmez.. beklersin elleriyle silsin yanağına sıcacık bir öpücük kondursun diye.. ama o ardına bakmadan gider.. acımaz bile.. gün gelip de senin onu unuttuğunu görünce bu seferde neden unuttun diye kendisi ağlatır.. çok garip bir durumdur.. her halukarda o sevgili ağlayacaktır.. kaçarı yoktur..
hüzünlü dakikalara sebebiyet vermeye yol açabilecek durumdur..

karşınızdaki ne kadar vurdumduymaz olursa olsun içinde size karşı birazcık aşk hissediyorsa -ki ağlamak varsa,(rol yapılmıyorsa) aşk mutlaka vardır- onun da yumuşamasına sebebiyet verecektir.

bitmiş bir ilişkiyse bu, ona kendinizi hatırlatmaktan öteye gidemez; ama ilişki bitmemişse ve toparlanma imkanı da varsa başka boyutlara taşınacaktır, eminim..
ağlayan taraf kızz veya erkek fark etmez. önemli olan ağlatmamak. ağlatılcak şey yapmamak. ilişkiyi o durumlara götürmemek sürüklememek. derhal bir kağıt medille ağlayan sevgilinin omzuna yaslanılır ve duygusal bir kaç cümleden sonra önce onun gözyaşları silinir o gözlerinden akan kristal tanelerinden bile daha makbul olan mendile geçmiş gözyaşlarını o mendille içine çeke çeke sende gözyaşlarını silmektir.
öyle bir durumdur ki gözler birbirine bakar ve gözyaşları sel olur gider, içinizi tuhaf bi duygu kaplar bazen yeniden ilişkiye devam etmenin bazen de elveda demenin gözyaşlarıdır. hani derler ya sevmek bazen terketmektir diye öyle birşeydir.
ruhsuz olduğunu düşündüğünüz adamın, gözyaşlarınızın sessizce dışarı akışına şahit olduğu anda kendinden nefret edercesine size sarılmasına neden olan durumdur. *
karşı tarafa istediğini yaptıabilmenin en kolay yoludur.. **
sevgili sana hayatta herkesten yakın olandır. yanında rahat ettiğin, kimi zaman sırdaşın, kimi zaman dert ortağındır. bir insanla sadece yanında gülmek için sevgili olunmayacağına göre yanında ağlamakta gayet normal bir durumdur. hayatın ağırlaştığı, herşeyin tepetaklak olduğu bir dönemde, birde bütün sorunlar üstünüze çökmüşse yapılası durumdur. ağlayarak ,kendinizi içinizi döktüğünüz durumda, sevgilinin size sevkatle sarılması, sizi dinlemesi, bütün dertlere derman olmasada o an sizi rahatlatabilecek, size güç verebilecek en güzel olaydır. dertlerin çoğaldığı bir anda çözümü uzaklarda aramaktansa ,size en yakın olanla, sevgiliyle paylaşmak, verilebilecek en doğru karardır.
kadınsa kesin şevkat istiyordur, sarılsın ona bağrına bassın istiyordur. erkekse kesin bi halt etmiştir, bağışlatmaya çalışıyordur.
acizlik olarak görülse de aklı başında sevgili için çok romantik karşılanması gereken eylem.
ezik bir durumdur. neye göre kime göre.* göz yaşını içine atsın, yastıkla paylaşsın. kızaran gözlerine engel olsun. aciz olmasın. sebep ölümse yada farklı bir nedense oturup birlikte ağlasındır. ama yok ayrılcam vik vik. yok hiç samimi değil. göz yaşına söz geçiremiyen intikam ateşini gözyaşlarıyla söndürür.
özünde bir üçkağıt yoksa, son derece insani bir tavırdır.