bugün

sabah uyanabildiğimde saat dokuza on vardı. "amınakoyım yine geç kaldım" diye mırıldandım. bunun bir suçlusu vardı. gece geç saatlere kadar mesaj, msn derken uyutmayan kız arkadaş beni uyandırma talimatı almıştı ama yerinde getirmiş miydi? beni sabah 7'de uyandırması gerektiğini iki kez söylemiştim. uykusu hafifti; bunu rahatlıkla yapabilirdi.

telefonuma baktım. üç tane mesaj vardı. hiç cevapsız arama yoktu. mesajları okumaya başladım.

1. aşkım günaydın saat 7 oldu.

"sabah ara beni çaldırmaya başla telefonu bi kenara koy çalsın, ben uyanınca no'ya basarım" demiştim ona. bu ne? mesaj atmak ne? aşkım, günaydın falan ne? okumaya devam ettim.

2. yaa uyansana geç kalıcaksın işe.

biraz sinirlenmiş. aradan 10 dakika geçmiş ve ben "dıt dıt" sesine uyanmadım diye suçlu oldum. işe geç kalacağımı düşünecek kadar duyarlı.

3. benim uykucu sevgilim hadi uyan artık.

ikinci mesaja da bi tepki gelmeyince "aşkım, canım, vs." gibi bişey yazmayınca antipatik olduğunu düşünmüş olacak ki gönlümü almaya çalışıyor. uykucu sevgilim ne lan. işe geç kalıyorum ben. kim tanıştırdı seni benle, ya da sen ne içtin sabah sabah da beni kısa mesajla uyandırmaya çalışıyosun. uykucu sevgilim ne lan.

kim getiriyor bu insanları bu hale çok merak ediyorum. eğitim sistemi mi? yok, hayır. biz aynı kızlarla ortaokulda, lisede ne güzel eğleniyorduk, oynaşıyorduk, esprilerine gülüyorduk. noluyor bunlara. üniversiteden itibaren neye dönüşüyor bunlar. birer zihin kemirgeni olmalarına kim çanak tutuyor. ille fiziksel kıvrımları için mi birlikte vakit geçirmeliyiz? çok sinirlendim, nasıl bitireceğimi bilmiyorum. sadece gözleme yemek istiyorum şu an.
(bkz: kısa mesajla uyandıracak bir sevgilinin olmaması)*

edit: 1.entry'i okuduktan sonra iyi mi kötü mü bilemedim.
hdi klk artk yksa geç kalcksn. öptm bye. şeklinde olup uzun ve derin formatlı uykuya kısa temalı müdahil olma denemesi ya da yanılması.
Muhtemelen çaldıracak kontörü olmayan mesaj beleş dediğimiz duruma dayanmış sevgilidir.
(bkz: Avea her yöne bedava kısa mesaj hakkı)
mümkün olduğu kadar kısa olsun zira bir boka yaramamaktadır, tecrübeyle sabittir.
kontörü yoksa bile bunun bir ödemeli araması vs vardır. hadi o da olmazsa aynı mesajı ard arda 10-15 defa göndermek de farklı bir yöntemdir. ama birkaç dakika arayla 2 mesaj yollayıp bu işi çözmek, sorumluluğu üstünden atmaktan başka işe yaramaz. görev sahibi mesajları yollayıp ya uykusuna ya meşguliyetlerine döner. uyanamayan sevgili ise öğle saatlerinde kızınca anlamsız bir tepkiyle karşılaşır. kalkamadığı için suçlu olur elbette.
(bkz: önemli olan boyu değil işlevi)
becerisizliktir.
gereğinden fazla bile değer vermektir. biz kızlar zaman zaman çok fazla ödün veriririz candymizden. ne için? kimin için yahu? beş para etmez, sevgiyi ve sadakati ucuz ve basit zanneden üstüne üstlük sevgilimiz dediğimiz adam için. * öğehh!!

birincisi ;sevgilin senin çalar saatin değildir. seni uyandırma zorunluluğu yoktur. onun üstüne bu sorumluluğu yüklemek anlamsızdır. erken mi uyanmak istiyorsun al kendine ucuzundan bir çalar saat ya da kur telefonunun çalar saatini istediğin saatte uyan! sevgilin olmadan önce nasıl uyanıyordun acaba? götünde pireler uçuştuğu vakit kendi kendini mi yiyordun gün boyu?

ikincisi; sevgilin senin için sabahın köründe uyanıp da seni aramak zorunda değil. gayet tabii mesaj da atabilir. normaldir. kız zaten elinden gelenin fazlasını bile yapmıştır. duymuyorsan o senin sorunundur zaten. kulaklarındaki pamuğu çıkar, yahut telefonunun sesini son ses aç. daha da duymuyorsan ne deyim ben sana?

üçüncüsü ;bir sevgili böyle eften püften nedenler ötürü yaftalanamaz, terk edilemez, yahut kırılıp incitilmez. sorun senin sorunundur, onun değil! otu boku onun üzerine yüklemek de senin hatandır, onun değil! madem bir insan için emek veremeyeceksin, o sahte sevginden bile mahrum bırakacaksın; o zaman tek başına sırtlayacaksın hayatını. başka bir insanın hayatını kabullenebilmek için, önce kendi kendine yetmeyi öğreneceksin. ha yine de "yaw candy ben bunları yapamam, edemem." diyorsan sen zaten yalnızlığa çoktan mahrum olmuşsun demektir.bir nevi umutsuz vaka yani.
uyandıran sevgili erkekse, ve sırf kız istediği için sabahın köründe kalkıp, uyandırmışsa kıza olan sevgisini gösterir. aynı durum, uyandıran kız için de geçerlidir. yalnız erkekler bunun kıymetini bilmez, sanki uyandırmak kızın göreviymiş gibi davranırsa, uyandırılmayı değil de sabah sabah güzel bir ayarı hakediyordur.
sonuç vermesi düşük ihtimalli bir girişimdir. kısa mesajla uyandırmaya çalışmak yerine güzel bir günaydın mesajı evet atılabilir. özellikle sevgilinin uykusu ağır ve senden uyandırmanı rica ettiyse kesinlikle kaçınılması gerekilen bir durumdur. kontörün yoksa ve ödemeli aramayı bilmiyorsan başkasının telefonundan aramayı dene!
er kişi uyandırıyorsa kıza mesaj yapan kişinin eylemidir.
kısacık bir masajla uyandırsa daha güzel olurdu. ayrıyeten, o zibidinin telefonunda alarm yok mu ki bu riyakarlıklar neden? beni 7de uyandır hayatım, ne o telefonun alarmı mı bozuk, işgüzar seni!
telefonunun zil sesi bozuk olan sevgiliyi uyandırma yöntemidir. başarıya ulaşmak çok zordur.
mesajı gönderenin beyinsiz olduğunu gösterir..
eğer uyandırılmak istenen kişi ısrarla uyanmıyorsa, mesajların şiddeti git gide artacaktır;

1. mesaj : böcüğüm hadi uyan özledim seni...
2. mesaj : kunkişim kalk hadi ama bak geç oldu...
3. mesaj : gece ne yaptın ki sen bu kadar uyudun böyle...
4. mesaj : abarttın ama sen, kalksana ya!!!
5. mesaj : aldattın dimi beni hayvan!!!
6. mesaj : allah belanı versin senin!!!

yavru ceylanlar biraz sabredin yahu, ne bu şiddet bu celal?
mesaj işe yaramaz, ne o öyle "canım sevgilim uykucu aşkım"lar... gidip bir sürahi su dökmek gerek, ancak böyle yaranılır...
anlamsızdır. uykudaki sevgilinin tele gelen msj sesini duyması zordur. arar uyandırırsın. hiç bişey bilmiyosan ödeme yaparsın.