bugün

sevgiliyi öpen dudaklarda, sardığın kollarda, her hattını unutmamak için vücudunda dolaştırdığın ellerinde kalan kokudur. büyüdür, içine çektiğinde, huzurdur. duyulan en büyük özlemdir.

hiçbir şeye benzemeyen bir duygudur. duyduğunda yanında hissedersin. 'keşke çekilen bir fotograf gibi saklayabilsem' dersin. bazen ağlatır, bazen güldürür.

parfüm sıksın istemez, teninin kokusunu almak için türlü bahaneler üretirsin. yanındayken özlersin. koklamaya doyamazsın. öyle sinmiştir ki üzerine bazen o gibi koktuğunu sanırsın.

ona duyulan bağımlılıktır, aşktır, burnunda tütendir olmadığında verilen bir cezadır. bir gün başka tenlerde dolaşmasından korktuğundur.

ondan ayrıldığında kokusuyla teselli edersin kendini. ellerini yıkamaya kıyamaz, onu koklayarak uyumak istersin. en son iyi geceler sevgilim deyip gözlerini kaparsın.
bi şişenin içinde değil ki. üstümüze başımıza sürelim.
(bkz: sevgilinin kukusunu özlemek)

(bkz: serbest çağrışım)

(bkz: yaran yanlış okumalar)
daha sık duş yapan yeni partnerle kolayca aşılacak sıkıntı.
(bkz: deli saçması)gerçek dünyaya gözlerini aç artık sevgili kokusuymuş..şimdi her şeyden önce kokusuna ihtiyaç duyduğun adam yanında değildir yanımda olmayanı ne yapayım gurbette felansa uzaklardaaysa hani arar sorarım cannıım nasılsın diye koklamak niye. *
Kokunun insan bünyesinde bıraktığı çağrışımlar yüzünden zaman zaman duyulan bir parfüm kokusu, hatta yeni sevgilinin kokusu bile eskisinin kokusunu hatırlatabilir. Ah ah demek yerinde olacaktır.
her özlemde verdiği tişörte sinmiş kokusunu parçalarcasına içine çekersin. belki tişört yıkanmıştır o koku gitmiştir, ama o koku tüm benliğindedir çıkıp gitmez siner tüm vücuduna. her özlemde gözlerini yumup hissedersin, yanında olsun daha çok içine dolsun istersin.istersin de istersin.*
anları hapsedebilen resim ve fotoğraflar var ama insan kokusunu istediğin vakte hapsedebilecek bir şey yok. sevgilinin kokusunu özlemek ise özlemlerin en ağırıdır.
yolda yürürken yanından geçen herhangi bir kızın O'nun parfümünü sıkmış olduğunu farkettiğin zaman adamın a**na koyar. ve o an anlarsın özlemişsin o parfümü ama o parfümü O'nun teninde koklamayı özlemişsindir. yoksa çok bi anlam ifade etmez parfüm tek başına.
2 gün yanında kalırsınız , omzuna yatarsınız , bünyeniz alışır . ondan uzaklara geri döndüğünüzde ise ararsınız hep ...
zifiri karanlıkta ışığı görme isteği gibidir. ışık nekdar uzakta da olsa, parıltısı mutlaka senin yanındadır da burdan çıkabilecek bi sonuçtur.
(bkz: sevgilinin ten kokusu)
o kokuyu hiç bi parfümde bulamazsınız. kendine hastır özletir.
bir yerlerden ansızın gelir, size kendisini hatırlatır, kendisini özletir ve gider.
garip olacak ama duş jel ile sıvı sabunu karıştırdığımda elde ettiğim koku, eski sevgilimin kokusuna bayağı bir yakın, şaka felan değil.
her zaman mis gibi olan kokudur.akıllara bu şarkıyı getirir.
http://www.youtube.com/watch?v=2wZpHPj7acw
Muhtelif parfüm kokulari ile duygusal bağ kurmaktir.
olmayan kokusunu buram buram hissetmektir. gözler dolar, ağlamazsın.. içinde kalır.
aslında sevgilin yanındayken pek de farklı gelmez sana kokusunu bile hissetmezsin ama ayrıldıktan sonra çok büyük bir eksiklik hissedersin.
ağlama nedeni.
Unutulunca özlenmeyen kokudur.
boşluğa bakmak.
parfüm kokusunun onun teniyle buluştuğu tadı özlemektir.
acayip bir şey sevgilinin kokusu. bazen en büyük özlemdir. burnunda tütmek bunun için kullanılır.
kokuyu içinize çekip nefes almadan bir süre kalmak istersiniz ciğerleriniz kadar koku işlesin istersiniz.
ayrılık varsa kaderde...
cinayet aleti gibidir özlem.

biliyorsan ki gelecek özlenen...
sabret ve sessizce özlemeyi öğren.

kavuşamayanlar da var.

bir daha koklayamayacak olanlar da...